Dünün
ikoncanı, sosyetik güzeli artık adı dünyada duyulmaya başlayan ve beğenirsiniz beğenmezsiniz ama başarıları alkışlanması gereken bir yüz. Ivana Sert kimseye bir şey satma derdinde değil, bu kesin. Kestiği pozlar kamera karşısında kalıyor, tanışınca gayet gerçek, gayet 'normal' görünüyor. Magazin basını olmasa Sert çifti kendi halinde, çoluğunda çocuğunda bir aile. 'Karısını basının karşısına sunuyor' izlenimi veren Yurdal Sert, "Önce ikimizin resmini çekiyorlar, sonra nazikçe beni yana alıyorlar. Ne yapayım, 'karımı bırakmam,' deyip koluna mı yapışayım?" diyor.
- Türkiye sizi ikoncan Ivana Sert'in eşi olarak tanıyor, bu sıfatınız dışında ne iş yaparsınız siz?
- Ben makine mühendisiyim ama mühendislik yapmıyorum, aile şirketlerinde çalışıyorum. Birkaç tane değişik iş kolumuz var, turizm, sanayi, inşaat sektöründe iş yapan firmalarımızda yönetim kurulu üyeliği yapıyorum. Biz ikinci nesiliz, babamlar kurdu işlerimizi, çok muhterem bir insanın oğluyum.
- Bildiğimiz projeleriniz var mı?
- Yüksel İnşaat olarak Çırağan Sarayı, Akmerkez, Hyatt Regency, Metrocity gibi büyük işlerimiz oldu. Türkiye'nin en çok tanınan inşaat firmasıyız. Onun dışında otelimiz ve okulumuz var. Elektrik ve motor fabrikamız var. İleride araçların elektrikle çalışacağını düşündüğümüz için bu işe çok asılıyoruz.
- Kaç kardeşsiniz?
- Üç. Ağabeyim ve ablam var, ben en küçüğüm.
- Şımarık mı büyüttüler sizi?
- Yok, ben aslında disiplinli büyüdüm. 12 yaşımda yatılı okula gittim. 17-18 yaşıma kadar İngiltere'deydim, sonra Amerika'ya gittim, üniversite okudum, altı-yedi sene de orada çalıştım.
- Eşinizle nerede tanıştınız?
- İstanbul'da bir gece kulübünde. 2003'tü.
- Nasıl oldu anlatır mısınız?
- Düzgün bir aile hayatım olsun istiyorum, bekarlığı pek sevmiyorum. İlk karımdan ayrıldığım zaman çok gezmeye başladım ama çalışmakla gezmek beraber yürümüyor. 'Doğru birini bulabilir miyim, evleneyim bari,' diye düşünmeye başlamıştım. Sonra Ivana'yı gördüm, yanına gittim tanıştım.
- Yine böye güzel miydi?
- Daha güzeldi. O zaman daha 22 yaşında, düşün. Şimdi de olgunluğun, anneliğin verdiği güzellik var.
- Nasıl tanıştınız?
- 'Merhaba ben Yurdal, siz çok güzel bir kızsınız,' dedim. O da teşekkür etti. Üç-dört ay sonra Sırbistan'da bir iş imkanı çıktı, 'Hem Ivana'yı görmüş olurum hem de para kazanırım,' dedim atladım gittim. Orada biraz daha yakınlaştık. Ondan sonra Ivana'yı Türkiye'ye davet ettim. 'Bak Ivana, ben iki günlük aşk peşinde değilim, gel bir yıl deneyelim. İyiyse nişanlanırız, bir sene sonra evleneriz,' diye resmen söyledim.