Maçın uzatma dakikalarında bir yardımcı hakem ofsaytı kaçırdı, diğeri kaçırmadı. Bu yanlış, Trabzonspor'un liderliği yitirmesine yol açtı. Yıllardır, "Hakemler hata yapar. Onlar da insandır" sözlerinden başka bir şey konuşulmuyor. Peki; dün Trabzonspor'un kaybettiği puanların hesabını kim verecek?
İlk yarıda tanınmayacak kadar kötü bir Trabzonspor izledik. Olmayan bir orta sahayla ne yapılabilir? Selçuk aldığı her topu ya rakibine verdi ya da pasşut seçimlerindeki hatalarıyla heba etti. Serkan mücadele ediyor; o kadar. Orta sahadaki oyuncunun başka meziyetleri de olmalı. Hüseyin de savunmanın arasına girince orta alanda üstünlük Bursaspor'a geçti. Bu olumsuzluklara ilerideki Gökhan Ünal, Umut ve Yattara'nın top kayıplarını eklersek Trabzonspor'un geriye düşmesi doğaldı.

BURSASPOR'A HEDİYE
İkinci yarıda Bursaspor nedense savunmasını kaleye çok yakın kurdu. Trabzonspor, ilk yarı bitmeden Colman'ı, ikinci devre Barış Memiş'i oyuna katarak hücumda daha fazla etkin olmaya başladı. Bu yarıda Trabzonspor kurduğu yoğun baskıdan sonra Umut'la beraberliği yakaladı. Yedikleri ikinci gol yardımcı hakemin Bursaspor'a hediyesiydi.
Yukarıda andığım gibi hakemler bir takımın kaderiyle oynayabiliyorlar. Daha önceki maçlarda Trabzonspor'un kayıp puanlarını düşündüğümüzde bu gerçeği tüm çıplaklığıyla görüyoruz. Uzun lig maratonunda öylesi maçlar var ki, hakem hataları sizi şampiyonluk yarışından bir anda kopartabiliyor. Ben Türkiye'de hakemlik camiasının istenilen düzeyde olmadığını düşünüyorum. Kimse kusura bakmasın, hakemlik müessesesi futbolumuzun çok gerisinde kaldı.