Suriye muhalifleri, geçen ay Kahire'deki toplantılarında aldıkları geçici hükümet konusundaki ısrarlı duruşunu, İstanbul'da seçime giderek hayata geçirdiler.
12 aday var. Bunların içinde Hafız Esed döneminde bakanlık yapmış isimler de bulunuyor. İstanbul'da belki birkaç gün sürecek olan toplantılarda geçici hükümetin ilk adımı olan Başbakan seçilecek.
Başbakan belli olduktan sonra geçici hükümet kurulacak. Hükümetin adresi Suriye olacak.
Suriye'de yaklaşık 10 milyonluk nüfus, Özgür Suriye Ordusunun kontrolünde yaşam savaşı veriyor. Geçici hükümet, bu 10 milyonluk nüfusun umudu konumunda. Çünkü Suriye'nin yarısı demek olan 10 milyon insan, bugün gıda başta olmak üzere eğitim gibi bir çok devlet hizmetinden mahrumlar.
Kurulacak olan hükümetin merkezinin Suriye topraklarında olması kaçınılmazdı. Çünkü bugüne kadar dışardan yönetilen Suriye muhalifleri 2 yılda çok yıpratıldı. Halkın içerde savaşırken, dışarda lider kademesi tarafından yönetilir olması çok eleştirildi. Bunun önüne geçmek üzere önce Özgür Suriye Ordusu, komuta merkezini Türkiye'den Halep'e taşıdı ardından Ahmet Muaz gibi tüm Suriyelilerin üzerinde ittifak oldukları bir isim Suriye Ulusal Koalisyonunun başına geçirildi.
Hükümet süreci oldukça zorlu. Çünkü Suriye Ulusal Koalisyonu ve onun çatısında bulunan Suriye Ulusal Konseyinin geçici hükümet kurma hamlesi Batı tarafından büyük destek görmedi.
Türkiye bu süreçte muhaliflerin yanında yer aldı. Aynı şekilde Arap Birliği de öyle. Ancak Amerika Kahire'de alınan hükümet kurma ve diğer uluslararası organizasyonları boykot kararlarından memnun değildi. Nitekim Suriye Ulusal Konseyi Kahire'de aldığı boykot kararından geri döndürüldü ve Roma'daki Suriye'nin Dostları Konferansına katıldı.
Amerika neden Suriyeli muhaliflerin geçici hükümet kurmasını istemiyor? Bunun en belirgin yanıtı rejimle bağların tamamen kopmasından endişe duyuluyor. Amerika önümüzdeki süreçte Esed yönetimiyle diyalog kapısının açık olmasından yana. Geçici hükümet kurulması ise bu seçeneği büyük ölçüde ortadan kaldıracak.
Amerika'nın bu tavrının yorumlanmasına gelince, Amerika, "rejimle köprülerin atılmasına karşıyız" diyor, diğer yandan batıdan umudu kesen muhalifler Amerika'nın bir elinde rejim diğer elinde muhalifler olmak üzere iki tarafı birden kontrol altında tutmak istediği görüşünde birleşiyor ve Washignton yönetimini çift taraflı oynamakla suçluyorlar.
