Yusuf Selman İnanç*
Mısır tarihinde adil bir şekilde düzenlenen ve birden fazla adayın rekabetine sahne olan ilk seçimler geçtiğimiz sene yapıldı. Seçimlerden Müslüman Kardeşler'in adayı Muhammed Mursi galip çıkmasına rağmen bugünlerde seçimlerin kendisini meşru kılmaya yetmediği söyleniyor. Bu noktada dönüp seçimlerdeki adaylara ve sonuçların ne ifade ettiğine bir daha bakmakta fayda var.
2012 seçimleri
Mübarek'in devrilmesinin ardından Mısır'da hükümetin işlevlerini yerine getirmek üzere oluşturulan askeri konsey, sancılı bir sürecin ardından seçimlerin yapılabilmesi için gereken zemini hazırladı. Başkanlık için aday olacaklar isimlerini Yüksek Seçim Kurulu'na bildirdiler. Başta 23 aday müracaat etmiş olsa da seçim kanununda belirtilen kıstaslara uymadıkları gerekçesiyle bazı adaylar elendi. Seçimlere 13 aday katılmasına rağmen diğer adayların toplumsal tabanı geniş olmayan partiler tarafından destekleniyor olmasından ötürü, çekişmenin Muhammed Mursi, Ahmed Şefik, Hamdin Sabbahi, Amr Musa ve Ebul Futuh arasında olacağı biliniyordu, nitekim öyle oldu.
Mısır'ın seçim sistemine göre ilk turda hiçbir aday % 50'den fazla oy alamazsa, en fazla oyu alan iki aday arasında ikinci tur düzenleniyor. İlk tur sonucunda Mursi %24.78, Ahmed Şefik ise %23.66 oranında oy alarak ikinci tura kaldılar. İkinci turda ise Ahmed Şefik %48.27 oranında oy alırken Mursi %51.73 oranında oy alarak seçimi kazanmış oldu. Seçimlere muhtelif sebeblerden ötürü katılım ilk turda %46.42'de kalırken ikinci turda ise %51.85 oldu.
Mursi değil devrim kazandı
Seçim sonuçlarından görüldüğü üzere Mursi ezici bir çoğunlukla iktidara gelmiş değil. Ancak çekiştiği adayın Mübarek döneminin son Başbakanı ve yaklaşık 9 sene Sivil Havacılık Bakanlığı yapmış olan Ahmed Şefik olması eski rejim yanlılarının seçimler esnasında gayet etkin olduklarının bir kanıtı. Bugün ise Mursi'nin aleyhinde olanların büyük bir kesiminin Şefik'in etrafında toplanmış olması eski rejim yanlılarının hala piyasada olduklarını gösteriyor.
Başta demokratikleşme ve şeffaflaşma olmak üzere devleti ve bürokrasiyi yenilemek gayesinde olan Mursi'ye hem seçimlerde hem de mevcut gösterilerde Şefik yanlılarının en şiddetli ve en galiz muhalefeti yapıyor olması bir tesadüf değil. Öte yandan seçimlerde bir ara adaylığını Şefik'ten yana çektiğini ilan edip, sonra kararından dönen liberal çizgideki El Futuh'un ise ne derece devrimin her alanda tamamlanmasından yana olduğu bir soru işareti.
Hem kendilerini devrimin sahibi ilan edip, hem de eski rejimin kalıntılarıyla birlikte hareket eden ve 'karşı-devrim' sevdasına tutulmuş 'Temerrud' cephesi Mursi'nin seçimleri kıl payı kazanmış olmasından yola çıkarak meşruiyet krizinden dem vuruyorlar. Bu argümana karşı verilecek olan iki cevap var.
-Mursi'nin seçimi kıl payı kazanmış olması Mısır'da devrimin ardından gerçek değişimi arzulayanların, eski rejimin devamını isteyenlerden nicelik olarak bir adım önde olduğunu gösterir. Bir diğer ifadeyle Mursi'nin kazanmasıyla devrim kazanmış, eski rejim kaybetmiştir.
- Mısır'ın Seçim Kanunu'nda başkanın nasıl seçileceği sarahetle ifade edilmiştir. Mursi'nin de seçimlerden bu şekilde az bir farkla galip çıkması meşruiyetini sarsacak bir durum değildir.
Meşru olan kim?
Gösterilericiler son iki gündür Müslüman Kardeşler'in binalarına saldırarak ve üyelerini taciz ederek bir iç çatışma çıkarmak derdindeler. Seçimlerin meşruiyeti sağlamakta yetersiz olduğu argümanının çok da geçerli olmadığını görmekteler. Muhalefetin ana ismi ve aynı Mübarek gibi eski Hava Kuvvetleri Komutanı olan asker kökenli Ahmed Şefik ve destekçileri eski rejimin yeni bir kisveye büründürülerek devam etmesi arzusundalar. Mursi destekçilerini de silahlı çatışmaların içine sokarak krizi daha da derinleştirip, hükümetin meşruiyetini yok ederek ordunun muhtemel bir müdahalesine zemin hazırlamak istiyorlar. Öte yandan eski rejime karşı olan liberal-seküler cephe ise seçimlerde uğradıkları hüsranı bu krizi fırsata dönüştürerek telafi etmenin peşindeler.
Erken seçimlerin bile yapılmasını beklemeden geçici bir konsey oluşturulması gerektiğini savunarak en çok kendilerinin savundukları demokrasiye telafisi zor zararlar vermekteler. Şu an meydanda bir tarafta seçimle başa gelmiş olan ve eski rejimin enkazını kaldırmaya gayret eden Mursi, diğer tarafta ise eski diktatörlük rejimini isteyenler ile bu hengameden kendine pay çıkarmaya çalışarak demokrasi adına hükümet devirmek isteyenler var. Bu noktada bir kez daha kimin meşru olup olmadığını sorduğumuzda cevabı gayet açık ortada duruyor.
@yusufsinanc
Londra Üniversitesi, Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu (SOAS), Ortadoğu Politikaları Yüksek Lisans Programı