Yeni hastane ile ilgili detayları paylaşan Rektör Özkan, "2024'ünün son haftasında bir ihale yapıldı ve 900 yataklı bir hastaneye bir buçuk yıl içinde kavuşmayı planlıyoruz. Bunu yapma nedenimiz Antalya'nın, hatta Akdeniz bölgesinin çok ciddi bir yoğun bakım ihtiyacı vardı. Bu bağlamda 300 yatak kapasiteli yoğun bakımı olan 900 yataklı bu hastane Antalya'ya çok uzun bir süre nefes aldıracağını düşünüyorum. Biliyorsunuz Akdeniz Üniversitesi dünyadan birçok hasta çeken bir merkez.Çok gurur duyuyoruz. Antalya'da böyle bir kurumun olmasından dolayı.Bu anlamda bir buçuk yıl içinde umuyorum son teknoloji ile donatılmış 900 yataklı bir hastaneye kavuşur, hastalarımızı şifayla kavuşturacak bir ortama hepimiz kavuşuruz." ifadelerini kullandı.

YÜZDE 65 KAPASİTE ARTIŞI OLACAK
Akdeniz Üniversitesi'nin kapasitesinin çok daha artacağına vurgu yapan Rektör Özkan, "900 yataklı bina ile hastanemizde %60-65 kadar kapasite artışı olacak. Çünkü hakikaten Antalya'nın çok ciddi bir yatak ihtiyacı var. Biliyorsunuz ki Akdeniz Üniversitesi'nin çok ciddi bir hizmeti var bütün Antalya'ya, bölgeyehatta Van'dan, Ankara'dan bile hasta geliyor bize. Biz de bir an önce hastaları yeni hastanemizdegörmek istiyoruz. Biz 1,5 milyon hasta takibi yapıyoruz yıllık hastanemizde. Tabii bu oran inşallah yeni yatak kapasitemizde çok daha üst düzeye çıkacak. Burada bizi en çok engelleyen şey yoğun bakım sayıları. Çünkü yoğun bakımda hastayı takip etmeniz lazım ameliyat sonrası. Ama eğer yatak yoksa o ameliyat beklemek durumunda kalıyor maalesef. İşte bu süreci hızlandırmak adına çok kıymetli." dedi.

BAĞIŞ OLDUĞU SÜRECE YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Basın mensubunun planlanan yeni bir kompozit doku operasyonu var mı sorusu üzerine Rektör Özkan, "Birçok bekleyen hasta var. Ancak orada biliyorsunuz ki bunlar kadavradan yapılıyor. Kadavradan bize bağış yapıldığı müddetçe bunlara devam edeceğiz. Ama bir rahim nakli planlanıyor. Bunlar çok ciddi tecrübe gerektiren, bir ekip gerektiren işler. Herkesin her yerde yapabileceği işler değil. Dünyada da böyle. Dünyada baktığımız zaman Amerika'da nakil iki yerde yapılıyor. Bu anlamda bunların zaten böyle olması gerekiyor. Biz dediğim gibi kadavra, bağışa olduğu müddetçe bunları gücümüz yettiği müddetçe yapmaya devam edeceğiz ama burada önemli olan hastaya risk vermemek. Covid sürecinde bunlar yavaşladı çünkü bizim hastalarımızın şöyle bir özelliği var. Karaciğerde kalp nakli olmazsa hasta ölüyor. Ama yüz naklinde, rahim naklinde hasta sağlıklı ancak hayat kalitesi düşük. Hayat kalitesini arttırmak adına yapıyoruz. Bu alanda çok emin adımlara gitmek gerekiyor" şeklinde konuştu.
