ALMANYA’NIN Köln Eyalet Mahkemesi’nin “Dini nedenlerden ötürü sünnet adam yaralamaktır” kararı Müslüman ve Yahudi kuruluşları arasında büyük tepki çekti. Müslümanlar Merkez Konseyi kararı “dini birliklerin özlük haklarına ve aile hakkına dönük vahim ve yasak bir müdahale” olarak değerlendirirken, Almanya’daki Yahudiler Merkez Konseyi de tepki gösterdi.\n\n
MECLİSE DAVET\n\nALMANYA Türk Toplumu (TGD) ise kararın bir “sünnet turizmi” başlatabileceği uyarısında bulundu. TGD açıklamasında, “Bir üst mahkemenin bu kararı düzelteceğine inanıyoruz” denildi. Yeşiller Partili Volker Beck ise bu kararın, yasal bir düzenlemeye neden olabileceğini belirtti. Beck, “Yahudilerin ve Müslümanların dini özgürlük haklarını daha iyi koruyup korumamak üzerine düşünmeliyiz” dedi.\n\n
“Sünnet kararı cahillik ve gaf”\n\nAB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da Köln Eyalet Mahkemesi’nin kararına sert tepki gösterdi . Bağış, “Sünnete ‘yaralama suçu’ demek en basit tabiriyle cahilliktir, gaftır. Bu bizim için mahkeme salonlarında tartışılmayacak kadar kutsal, değerli bir konudur. Bu din ve vicdan özgürlüğü meselesidir” dedi.\n\n
“Herkesi ilgilendirir”\n\n
UETD (Avrupa Türk Demokratlar Birliği):Bu karar sadece Müslümanların ve Yahudilerin dini özgürlüğüne değil, Almanya’daki tüm velilerin özgürlüğüne yönelik bir müdahale.\n\n
DİTİB: İzah edilemez\n\n
Prof. Ali Dere (DİTİB Genel Başkanı): Kararı ne inanca ve dini geleneğe saygı duyan hukuk mantığı, ne de t o p l u m s a l sağduyu ile izah etmek mümkündür. Verilen bu kararın bir dizi gereksiz tartışmaları, huzursuzlukları ve riskleri beraberinde getireceğinden endişe duymaktayız. Almanya’nın gündemine düşen mahkeme kararı, ne yazık ki bize nerede ve hangi zaman diliminde yaşadığımızı sordurmaktadır. Kısaca ifade etmek gerekirse, erkeklerin sünnet olması İslam’ın dini bir hükmü, İslam geleneği içinde de yaygın bir kimlik sembolüdür. Bu görüş ile dini kimlik ve semboller üzerinden yeni bir dışlama ve ayrımcılık tartışmasının kapısını açmış olmuyor mu?\n\n
Tepkiler\n\nYAHUDİ Cemaati Başkanı Dieter Graumann dini birliklerin özlük haklarına dönük “eşi benzeri olmayan dramatik bir müdahaleden” sözederken, Alman Federal Meclisi’ni harekete geçmeye davet etti. Yahudi din adamı David Goldberg, “Sünnet, Tanrı ile bir daha koparılamayacak bir bağın işaretidir” derken, ünlü Yahudi yazar Rafael Seligmann da kararı eleştirdi ve “Almanya kendini uluslar arası alanda komik hale düşürüyor” diye konuştu.\n\n
“Önyargıları körükler”\n\n
Aiman Mazyek (Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı): Din özgürlüğü tek yönlü bir mahkeme kararının oyuncağı olmamalı. Üstelik bu karar mevcut önyargı ve klişeleri daha da güçlendirecektir.\n\n
ATİB: İstismara müsait\n\n
İhsan Öner (ATİB Genel Başkanı): Bu son derece istismara müsait ve farklı hukuki yorumlara da açık olan mahkeme kararına zamanla yenilerinin eklenmesinden endişeliyiz.