Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre Merkezi'nde düzenlenen, "Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri" ödül töreninde konuşuyor.
\r\nÖdül töreninde konuşan Başbakan Binali Yıldırım "Ak Parti iktidarı olarak 14 senedir hem maddi hem manevi kalkınma konusunda geleneklerimizi koruyarak geleceğimizi oluşturmaya çalışıyoruz" dedi.\r\n\r\nBaşbakan Binali Yıldırım konuşmasında şunları kaydetti: Gençlerimiz, millet şuuruyla hem istikalilimizi hem de gelecek hedeflerimizin gerçekleşmesi en önemli kaynağımızdır. Millet şuuru, kültür değerlerimiz, inançlarımızı kaybettiğimiz zaman gelecekle ilgili çok büyük tehlike ile karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz olur. Bu özelliğimizin hala dipdiri olduğunu 15 temmuz gecesi gördük. Bu millet, silaha topa karşı göğsünü siper ederek bu terör guruhuna gerekli dersi vermiş, kardeşliğini birlik beraberliğini sağlamayı başarmıştır. Bu vesileyle hayatını seve seve veren bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bu önemli etkinliği başlatarak yaşayan insan hazineleri fikrini bir geleneğe dönüştürerek her yıl ömrünü vakfeden bu insanlarımızı gençlerimi tanıtma gayretinden dolayı Bakanımızı teşekkür ediyorum.\r\n\r\nKültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakanlığımız 2008 yılında geleneksel kültür değerlerimizi korumak için Türkiye milli sistemini kurdu" dedi.\r\n
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:
\r\n
USTADA KALIRSA BU EŞSİZ YAPI ONU SÜRDÜRMEYEN ÇIRAK UTANSIN\r\n\r\nBugün 9 kişi ve 1 gruba ödüllerini tevci ediyoruz. İçlerinde Neşet Ertaş ve Şeref Taşlıova gibi ödül verildikten sonra kaybettiğimiz değerlerimiz de var. Rahmetli Neşet Ertaş ne diyor. İnsanlar kendini bilebileydi dünyada haksızlık kavga olmazdı. İnsan doğan insan ölebilseydi belki de dünyada hayvan kalmazdı. İnsan doğup insan ölenleri selamlıyorum. Tüm sanatçılarımıza şükranlarımı sunuyorum. Türkiye yaşayan insan hazineleri bakımından verimli bir ülkedir. Türkiye'nin her noktasında yaşayan insan hazinesi sıfatını hak eden çok insanımız var. Sanatçılarımzıın ustalarımızın maharetlerini yeni nesile aktarma konusunda sıkıntıları var. Üstadın dediği gibi; Ustada kalırsa bu eşsiz yapı onu sürdürmeyen çırak utansın.\r\n\r\nİnsan yani eşrefi mahlukat olan insan Kuran-ı Kerim'in ifadesiyle çamurdan yaratıldığı halde diğer varlıklardan üstün kılınan insan. İnsan tanımlamak için o kadar çok söze ihtiyaç var ki günlerce saysak yetmez. Konumundan haberdar olmayan insanın hayatı kesintisiz bir arayışla geçmiştir. Nitekim her birimiz geriye dönüp baktığımızda hayatım verdiğimiz kararlardan ibaret olduğunu görürüz. Bazı insanlar tüm insanlığa anlam katarken bazıları da insanlığın mahfına sebep oluyor. Atomu parçalayarak pekçok hastalığın tedavisine neden olan da onu bombaya dönüştüren de insandır. Kardeşlerim irade sahibi bir fert olarak yaptığımız ve yapmadığımız şeylerden sorumluyuz.\r\n\r\nYaşayan insan hazineleri olarak tarif ettiğimiz kişiler kendilerini yetiştirmişlerdir. Bir zanaatı ustasından öğrenmek önemlidir ama önemli olan onu geliştirmektir. Boynuz kulağı geçecek ki mesafe alalım. Böyle olduğu için ecdadımız ilimle sanatla edebi buluşturup ahilik teşkilatını kurmuştur. Sadece becerinin bilginin aktarıldığı değil milleti millet yapan vasıfların sistemi ahilik sistemi milletin omurgasıdır. Edeb... eline diline beline sahip olacaksın demek. Bunları anlamışsan edeplisin demektir.\r\n\r\n
15 TEMMUZ DÖNÜM NOKTASIDIR\r\n\r\nSon bir asırdır yaşadığımız sıkıntıların kaynağı birlikteliği sağlayamamızdır. 1453 dönüm noktasıysa, 1923 dönüm noktasıysa 15 Temmuz 2016'da bir dönüm noktasıdır. Cumhuriyetimizin 93 yıllık geçmişi boyunca birliğimizi sağlama sıkıntımızı 15 Temmuz'da geriye bıraktık. zira bu millet demir yığınlarına F-16'lara bombalı helikopterlere 15 Temmuz gecesinde insan olarak göğsünü gerdi, Arkadaş yurduma alçakları uğratma sakın! dedi. Gençlerimize bazıları laf atıyor. Bu gençlik tankların önünde durdu, hakkın da vadettiği günler doğdu. İşte şimdi gençler, yolumuzda şu var. İlim ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen nice okumaktır. Onun için bu gençliği selamlıyorum. Bizim bu gençliğimiz el bombasıyla kalkıpta askerine polisine vatandaşına saldıran değil, gençliğimiz ilim ilim bilmektir. Sen kendin bilmezsen nice okumaktır anlayışıyla yürüyor. Onun için farklı bir gençlik.\r\n\r\n
BAŞ VEREN BAŞ EĞMEYEN BİR MİLLETİZ\r\n\r\nTürkiye sadece inancına demokrasisine değil hedeflerinede sahip çıkmıştır. Bundan rahatsız olanlar, selalardan rahatsız olanlar olmuştu. Onlar geçmişte de vardı. Yarın da olacak bilesiniz. Tüm mesele yolumuzda daim olalım, sadece Allah'a kul olalım. Halkımzı FETÖ ile birlikte tüm terör örgütlerine meydan okudu. Kimse bu vatan toprakları üzerinde operasyon yapamaz. Durmak yok, şehidimiz var ama biz biliyoruz ki bu millet şüheda fışkıracak toprak şüheda.. Etmesin vatanımdan beni dünyada cüda diyerek yürüdü. Zaten şüheda olmazsa o zaman vatan olmaz. Türkiye Cumhuriyetinden başka bir devletimiz yok. Boşuna heveslenmesinler! Başka devletimiz yok. Bu devletimiz içinde her şeyi vereceğiz ve bileceğiz. Bu duruş artık tehditleri kendi sınırlarımız içinde değil tehditleri doğrudan kaynağından yok etmektir. Onun için Suriye'de Irak'tayız. Tehdit nereden gelişyorsa oradayız. Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için bu tehditleri yok etmesi gerekiyor. Biz 15 Temmuz gecesi milletimile birlikte şu kararı verdik. Yaşayacaksak adam gibi öleceksek adam gibi öleceğiz. Başka yerlere, toplumlara layık görülen zillet politikası bizim gibi bir millete uymaz. Biz baş veren ama baş eğmeyen bir milletiz. 15 Temmuz gecesi ne kadar şer gecesi olarak başladıysa 16 Temmuz sabahı da o kadar hayır olarak üzerimize doğmuştur. Gazilerimizin fedakarlıkları, şehitlerimizin kanları boşa gitmeyecektir.\r\n
ALMANYA TERÖRE ÇANAK TUTUYORSUN
\r\nAslında böyle müstesna bir topluluk önünde bu konuyu açmak istemezdim ama milletime haksızlık edildiğinde susmayı kendime yakıştırmam: Türkiye verdiği notayla Almanya'da olduğu bilinen haklarında yakalama kararı olan
FETÖ üyesi savcıları Almanya'dan talep etmiştir. Alman Bakan bu savcıların iadesinin olmayacağını söyledi. Siyasi gerekçeler iki ülkenin anlaşmasında yokmuş ve o bakan geliişmeleri kaygıyla seyrediyoruz demiş. Bizde onların uygulamalarını kaygı ve dehşetle izliyoruz. Sayın Merkel'e binlerce dosya verdim. Sayın Şansölye ben size 4 bin dosya vermiştim. Bu teröristlerle alakalı. Akıbetleri ne oldu dedim. Kendisi o dosyaların sayısı 4500 oldu dedi. AB'nin önde gelen ülkesinin terör örgütü olarak kabul ettiği bu örgütün mensuplarını kabul etmesini anlayabilmiş değilim. Almanya siz şu an teröre çanak tutuyorsunuz. Biz sizin bu duruşunuzdan endişe ediyoruz. Ey Almanya bu terör belası bumerang gibi sizi vuracaktır. Siz teröre yataklık yapmakta dolayı anılacaksınız. PKK, DHKP-C gibi örgütlere kol kanat geren ALmanya'nın şimdi de FETÖ'ye arka çıkmasından endişeliyiz. Almanya'nın akıbetini hiçte iyi görmüyorum. Bu kadar açık konuşuyorum. Bu ülkede Türklere yönelik çok sayıda ırkçı saldırı var. Bunları önlemek yerine teröristlere sahip çıkması kabul edilebilir değil. Eğer şüpheleri varsa buyursunlar gelsinler TBMM'yi ziyaret etsinler. Bu ülke yutmuyor yutmayacağız. Gereği neyse yapılacak. Bizim iç hukukumuz kimseyi ilgilendirmez.