Almanya'da üç Türk vatandaşının hayatını kaybettiği Mölln yangınının bugün 25'inci yıldönümü. 25 yıl önce, 22 Kasım 1992 tarihinde Neo-Nazi gençlerin atese verdiği binada Bahide Arslan (51) ve torunları Yeliz Arslan (10) ile Ayse Yılmaz (14) yasamını yitirmişti. Yangında üç Türk ölürken, dokuz kisi de kısmen ağır yaralanmıştı.
22 Kasım'ı 23 Kasım'a bağlayan gece Neo-Nazi gençler Michael Peters (25) ve 19 yasındaki arkadaşı Lars Christiansen, herkesin uyuduğu bir saatte, gece yarısı gelerek evin girişine benzin döküp molotof kokteyli atmıştı. Binayı kundakladıktan sonra polisi arayan caniler, "Mühlen Caddesi'nde yangın var. Heil Hitler" deyip telefonu kapatmıştı. Alman polisi o dönem, önce Türk aileyi suçlamıs ve ölen Yeliz'in babasını zanlı olarak sorgulamıştı.
ÖNCE İTİRAF, SONRA İNKAR
Katiller verdiği ifadede binayı kundakladığını itiraf ederken, aynı zamanda birkaç sokak ileride yine Türklerin yaşadığı ve dokuz kisinin yaralandığı yangını da çıkarttığını söylemişti, ancak duruşmada iki Neo-Nazi de itirafını geri çekti. İtirafı bir hâkim ve polis önünde yapmalarına karsın, suçlarını inkar eden katiller, dokuz yasındaki bir kız çocuğunun ifadesi sayesinde hüküm giydi. Kız çocuğu, gece tuvalete kalktığını ve olayı gördüğünü anlattı. Kız, yüzlerini görmese dahi olayı detaylarıyla anlatarak ifade verdi. Kızı inandırıcı bulan Schleswig Eyalet Yüksek Mahkemesi, 47 duruşma sonrasında 8 Aralık 1993 tarihinde Michael Peters'i ömür boyu hapis cezasına çarptırırken, 19 yasındaki Christiansen'e 10 yıl gençlik cezası verdi. Katillerin ikisi de su an serbest. Lars Christiansen Haziran 2000'de 7,5 yıl hapis yattıktan sonra serbest kalırken, Michael Peters de kundaklamadan tam 15 yıl sonra, Kasım 2007'de cezaevinden çıktı.
YARIN ANILACAKLAR
YILDÖNÜMÜ nedeniyle Mölln'de yarın tören düzenlenecek. Mölln Camisi'nde yapılacak törende Schleswig- Holstein Türk Cemaati ve Mölln Belediyesi ölenleri anacak. Caminin yanı sıra bir de St. Nikolai Kilisesi'nde bir ayin yapılması planlandı.
YİNE MÜLTECİ KRİZİ
MÖLLN vahşetinin yaşandığı yıl, Almanya'da yine bir mülteci krizi yasanıyordu. Yugoslavya'da çıkan iç savaştan kaçan 450 bin mülteci, Almanya'ya sığınmıştı. Mülteciler üzerinden yapılan siyaset, ırkçıları cesaretlendirmiş, iki Almanya'nın birleşmesinden sonra ırkçılık ve yabancı düşmanlığı zirve yapmıştı. Republikaner (Cumhuriyetçiler) gibi ırkçı partilerin büyük oranda oyunu arttırdığı dönemde, birçok kundaklama olayı yasanmıştı.
İkbal ÖZAKINCI / HAMBURG