Ailesinin bir kısmı Mısır'dan diğer yanı İran'dan gelmiş. Van'da bir süre kaldıktan sonra İstanbul'a göçüyorlar. "İşte ben de bir Asya kızı olarak burada dünyaya geliyorum" diyor ressam Neriman Oyman... Sanattaki 40'ncı yılı bir sergi ve hakkında yazılan kitapla kutlanan Neriman Oyman ile geride kalan 40 senesini, Doğu ile Batı arasındaki farkları ve benzerliklerini konuştuk.
"Doğu'nun kültürünün ne denli zengin olduğunu hepimiz biliriz. Burası Mezopotamya; tüm dünya tarihinin, siyasetinin ve elbette sanatının şekillendiği bir coğrafyada yaşıyoruz. Doğu-Batı sentezleri buradadır. Ben Batı'da ölümü Doğu'da aşkı gördüm. Batı'nın bir önyargısı var. Batı'da ne yazık ki ölüm var. Tüm Batı'yı külliyen reddedemem ama bir sanatçı Doğu kültürünü çok iyi araştırmak zorunda. Öyle ölçüler var ki tam resim tadında. Renge, desene dönüştürdüğün an dünyanın en iyi resimlerinin çıkacağına inanıyorum.
Bana soruyorlar 'Yahu bunlar nereden geliyor? Tuvalin karşısına geçtiğinde nasıl resme giriyorsun?' diye. Ben desen yapmıyorum. Eskizi, deseni, rengi hepsi burada... kafamın içinde. (Başını gösteriyor) Renklerin her birinin bir dili var. Ben hepsini bir araya getirip nasıl bir dil yaratırım ona çalışıyorum. Bunlar çok dilli, çok sesli, evrensel boyutta bir dile kavuşuyor. İlk basamak taşım; yöresellikti. Sonra ulusallık ve ardından evrensellik geldi. Bu anlamda benim seslenişim dünyada herhangi bir yerde yankı buluyor. Rusya'da bir müzede de eserim var, İngiltere bir müzede de. Dünyanın birçok yerindeki müzelerde eserlerim bulunuyor. Aslında söyleyecek çok sözüm var. Atölyemde sessizce çalışırken içimden çok şey söylüyorum, gevezeyim. Fırçamı konuşturuyorum vır vır vır... 2013 yılında annemin vefatı benim için dönüm noktası oldu. Ondan önce sanki hayat duruyordu. Hızlanma süreci annemin gidişiyle başladı diyebilirim. Bağımız çok güçlüydü onunla. Değişik bir bağ vardı aramızda. Ne anne kokusunu isterdim, ne de koynuna girip uyumayı... Onu hep annesi gibi koruyup kollamayı isterdim.
Datça'da yaşadığım bir dönemde bir gün beni aramasıyla hayatım değişti. Her şeyi toplayıp döndüm. 'Kızım rüyamda seni gördüm. Sana uzanırken elini çektin, niye çektin? diye sordu. Hemen eşyalarımı toplayıp İstanbul'a döndüm. Sanat yolculuğu çilelidir. Özveri ister. Getirdikleri kadar götürdükleri olur. Sanatın ışıklı yolunda 40'ıncı yılımdayım. Şimdi kasım ayının sonunda açılacak sergim için çalışıyorum. Geriye dönüp baktığımda bu yolda benim en büyük şansım merhum eşimdi. Sanatım için çok çalıştım. Yeri geldi ailemi ihmal ettim. Ama bana olan desteğini hiç esirgemedi. Çocuğumu kayınvalideme bırakır resim yapmaya giderdim. Oğlum daha sonra benim Cihangir'de okuduğum ilkokulda okudu. Bugün 35 yaşına geldi, bana kızgın değil, beni anlıyor. Ama içinde ne fırtınalar kopuyor, onu bilmem. Ketum! Müzikle ilgileniyor, piyano çalıyor. Halinden memnun. Bu yıl hayalimde Van'a gittim. Orada çocukluğumdaki çayın tadını aldım. Babam sabah kalkıp çay demlerdi bize, son resimlerimdeki çaydanlıkla onu resmetmeye çalıştım. Çayın sıcağını hissetmenizi istedim. Biz hep sıcağız aslında, Akdeniz var, Doğu var. Güneşin doğduğu yerdir Doğu, hep tazelenir yaşam. Çok teşekkür ederim hayata, Yaradan'a... Müsaade varsa biraz daha kalmak istiyorum."
KÖKLERİM BURADA! ÜLKEMDEN KOPAMAM
Son dönemde ülkeden göçme modası var. Sizin düşünceniz nedir diye soruyorum Neriman Oyman'a: "Bana soruyorsan çalışmalarım için uzun seyahatler etsem de ülkemden kopamam, köklerim burada. Gençlerle ilgili fikrimi sorarsanız yakın bir zamanda Edirne'de liseli gençlerle bir araya geldik. Gençlerimize çok güveniyorum. İyi bir nesil geliyor.
KİMSEYİ ÖTEKİLEŞTİRMEYİN
Geçenlerde atölyeme Beyoğlu Kaymakamımız Sayın Can Aksoy geldi, sanat ve kültür üzerine ilham verici bir sohbet gerçekleştirdik. Bunlar değerli temaslar; sanata sanatçıya saygısı olan herkese kapımız sonuna kadar açık. Beyoğlu'nun eski belediye başkanı Ahmet Misbah Demircan ödül verdi, gittim aldım. Önyargı yapmayın kardeşim. Sanatçının elbette siyasi fikri, duruşu olur. Ama bu fevri hareketler var ya, 'Ben gitmem' falan diye çok yanlış. Kimseyi ötekileştirmeyin.
EŞİM HER ŞEYE RAĞMEN HEP YANIMDA OLDU
Bir dönem kendimi ve resimlerimi Taksim Meydanı'nda yakayım dedim. O sırada eşim elinde beyaz boya ile çıkageldi. İkramiye almış. Bir kısmı ile bana boya, bir kısmı ile çocuğa mama aldık. İşte sizin bu resimleri bugün görme imkânı bulmanız o vefakâr, eşinin ideallerini sorgulamadan ona destek veren o adam sayesindedir. Sevgili Önder'e selam olsun buradan, rahmetle ve özlemle anıyorum onu. Her zaman kalbimde. (Elini yüreğini götürerek söylüyor bu cümleyi)