Size birisi otomobil armağan edecek olsa da sorsa: "Sıradan bir 2010 modeli araba mi istersin, 1960 modeli Rolls Royce mu?" 50 yaşındaki Rolls'u sıfır kilometredeki sıradan arabaya tercih etmemek akılsızlık olur. Çünkü kullanmak için de, satmak için de daha uygundur. Ama çoğumuzun kafasında yaş konusu ön plandadır; yanlış tercih yapabiliriz. O konuya verdiğimiz aşırı önem "yaşlı erkek - genç kız" ilişkilerini kamuoyumuzu en ilgilendiren sorunlardan biri durumuna getirdi. Bugün söz seksten açılmışken oradaki bir önyargıya göz atalım. Hep hınzır moruğun masum yavrucağı iğfal etmesine ateş püskürülüyor. Genellikle o tepki yerindedir. Ama hem deneyimlere, hem de gözlemlere dayanarak ve feministleri kızdırmayı bir kez daha göze alarak bir gerçeği dile getireyim: Tersinin olması, yani yavrucağın moruğu baştan çıkarması da görülmemiş şey değildir. O durumun edebiyatta işlenişinin en ünlü örneği olan Lolita romanını okumuşsanız bilirsiniz: Orta yaşlı sübyancı küçük kıza kesilir ve peşine düşer, ama kritik noktada işi başlatıp bitiren Lolita'dır. Kamuoyu gündemimizde haftalardır ilk üçe giren olayda "satın alınıp istismar edildiği" varsayılan 17'lik "kızcağız" da yaman çıktı. O yaşta müdürmüş bir yerde. "Ne yaptığımın farkındayım" diye işbilirliğini savunarak basını terslemekte. Yurtdışından da bir haber: Brezilya'da 17'lik kız "para ve intikam için" 15 yaşında cinayet işlemeye başlayarak 30 erkek öldürdüğünü itiraf etti. Ve bendenizden erkek okurlara amca öğüdü: Yaşlılığınızda niyeti bozup gözünüze genç kız kestirirseniz, aman ayağınızı denk alın!