Kış aylarından yorgun çıkan karaciğerimizi baharda yenilemenin tam zamanı! Zira karaciğerimiz, biraz özen gösterdiğimizde kendini süratle yenileme özelliğine sahip bir organımız.
Sağlıksız beslenmeden hareketsizliğe, şok diyetlerden alkole dek günlük yaşamdaki bazı yanlış alışkanlıklarımız karaciğerimizde yağlanmaya zemin hazırlıyor.
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Nurdan Tözün, ülkemizde her 4 yetişkinden birinde görülen ve tüm dünyada giderek yaygınlaşan karaciğer yağlanmasının, karaciğerde yapısal ve fonksiyonel bozukluklara yol açtığını belirterek, siroz ve karaciğer kanseri gibi çok tehlikeli hastalıklara neden olabildiğini vurguluyor.
Karaciğer yağlanmasına karşı etkin bir tedavi yöntemi henüz yok ancak Prof. Dr. Nurdan Tözün, günlük yaşantımızda alacağımız bazı tedbirler sayesinde korunmanın mümkün olduğunu belirterek "Mevcut kilomuzda yüzde 3 oranında bir azalma bile, karaciğer yağlanmasının yüzde 35-yüzde 100 arası gerilemesini sağlıyor.
Gofret ve bisküviden krema ve mayoneze, baklava ve tatlılardan meşrubata dek pek çok ürünün içerisinde glikoz, fruktoz veya mısır şurubu gibi tatlandırıcılar bulunuyor.
Oysa yapılan çalışmalar; bu tatlandırıcıları içeren yiyecek ve içeceklerin şişmanlığı tetiklediğini, insülin direnci yarattığını, ardından da kısır döngü halinde yağlanmayı daha da kötüleştirdiğini ortaya koyuyor.
Hem ambalajlı ve katkı maddeleri içeren hazır gıdalardan hem de beyaz undan yapılmış yiyeceklerden kaçının. Basit karbonhidratlar yerine (Beyaz/esmer ekmek, pirinç, patates, un/mısır, pizza/makarna, cips, mısır gevreği, fruktoz içeren meyve suları, gazlı içecekler) kompleks karbonhidratları (tam buğday, tahıl, baklagiller, taze meyve, yeşil sebze) tercih edin.
Özellikle gün boyu oturarak çalışıyorsanız daha fazla risk altındasınız. Gün içerisinde mutlaka hareket edin. Her gün en az 45 dakika düzenli ve tempolu yürüyüşe çok özen gösterin.
Düzenli, tempolu yürüyüş yağlanmanın önemli ölçüde gerilemesine yardımcı oluyor. Karaciğer yağlanmasında önemli bir mekanizma olan insülin direncinin azalmasını sağlıyor. Bu da uzun vadede kalp ve damar hastalıklarından da koruyor. İmkanınız varsa pilates, aerobik, aletli jimnastik, yüzme ve egzersizin her türlüsü faydalı.
Ayrıca diyabet ve karaciğer yağlanması olanlarda siroz ve karaciğer kanseri gelişme riski de artıyor.
Karaciğer yağlanmasına karşı fazla kilolardan kurtulmak şart. Ancak kesinlikle şok diyetlerden uzak durun. Şok diyetler karaciğer, kalp ve böbreklere zarar verirken ölüme bile yol açabiliyor.
Üstelik hızlı, ani kilo kaybı sanılanın aksine yağlardan kurtarmıyor, bilakis karaciğere yağ asidi akımını artırarak kendi başına karaciğer yağlanmasına yol açabiliyor. Karaciğer yağlanması olan bir kişinin mevcut kilosunda yüzde 3 azalma sağlayabilmesi halinde karaciğer yağlanması gerilemeye başlıyor. Dengeli kilo verin.
Prof. Dr. Nurdan Tözün "Baharla beraber seyahatler, iş yemekleri ve sosyal etkinlikler daha da artacağından, dışarıda daha fazla yemek durumunda kalabilirsiniz. İştah açıcı ve özendirici yiyeceklere karşı koymak şüphesiz her defasında kolay olmayacak.
Ancak 'bir kereden bir şey olmaz' diyerek midenizi doldurmak yerine, gerek dışarıda gerekse evde masadan doymadan kalkın" diyor.