Kalp krizi gelmeden önce haber veriyor Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Cemal Sağ: "Göğüste şiddetli ağrı, sıkışma, üst gövdede rahatsızlık, nefes darlığı, soğuk terleme, mide bulantısı, ani aşırı halsizlik, yorgunluk gibi belirtiler kalp krizinin habercisi olabilir"
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Cemal Sağ, kalp krizinin genelde ani olarak gelen bir hastalık olarak bilindiğini ancak kriz geçirmeden önce genel ve belli bazı belirtiler olduğuna dikkat çekti.
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Cemal Sağ, kalp krizi belirtilerinin göğüste şiddetli ağrı, sıkışma, üst gövdede rahatsızlık, nefes darlığı, soğuk terleme, mide bulantısı, ani aşırı halsizlik, yorgunluk gibi belirtiler olduğunu ifade ederek "Bu tip şikayetleri olan kişiler, belirtileri dikkate alarak vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmalıdır" dedi.
"YAĞLI YİYECEKLERDEN UZAK DURUN"
Kalp sağlığı için dengeli ve doğru beslenmenin öneminin büyük olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ali Cemal Sağ, şu bilgileri verdi:
"Beslenmesine dikkat eden ve yağlı yiyeceklerden uzak duran kişilerde kalp krizi riski azalmaktadır. Sigara kesinlikle bırakılmalıdır.
STRESTEN UZAK BİR YAŞAM SÜRÜLMELİDİR
Fazla kilolar kalp krizi riskini arttıran en önemli nedenlerden biri olduğu için ideal kilo korunmalıdır. Hareketsiz yaşam tüm hastalıklarda olduğu gibi kalp hastalıklarının oluşmasında da çok önemli bir faktördür.
Bu nedenle düzenli olarak egzersiz yapılmalıdır.
Kalp ve damar sağlığı için kolesterol ve hipertansiyon kontrol altında tutulmalıdır.
Şeker hastalığı da kontrol altında tutulmazsa kalp krizi ve ölüme yol açan ciddi kalp hasarlarına neden olabilir.
Bu yüzden şekerinize dikkat etmeli ve düzenli kontrollerinizi yaptırmalısınız.
Sonuç olarak, kalp hastalığından korunmak için öncelikle kırklı yaşlara doğru, doktor kontrolü ve gerekli testlerle hastalık riski saptanmalı, beslenmeye dikkat edilmeli, sigaradan kesin olarak vazgeçilmeli, daha aktif ve stresten uzak bir yaşam tarzı seçilmeli, doktor tarafından kullanılması önerilen ilaçlar aksatılmadan kullanılmalı ve doktor takipleri aksatılmamalıdır.
Aile öyküsü olanlar ise bu tedbirleri daha fazla dikkate almalıdır."
Kaynak: İHA
