ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, eylül ayında New York'ta yapılacak 80. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kuruluna katılmak üzere ABD'ye gelecek Filistinli yetkililerin vizelerinin iptal edildiği belirtildi.
ABD'DEN FİLİSTİN'E VİZE DUVARI
Açıklamada, "ABD yasalarına uygun olarak Dışişleri Bakanı Marco Rubio, yaklaşan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu öncesinde Filistin Kurtuluş Örgütü ve Filistin Yönetimi üyelerinin vizelerini reddetti veya iptal etti." ifadesi kullanıldı.
İSRAİL'İN SOYKIRIMINI BİLDİRDİKLERİ İÇİN CEZALANDIRILDILAR
Dışişleri Bakanlığı, Filistin yönetimini "terörizmi kınamamak, şiddeti kışkırtmak ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ile Uluslararası Adalet Divanı (UAD) aracılığıyla İsrail'e karşı 'hukuk savaşı' yürütmekle" suçladı.
Filistin yönetimi, işgal altındaki Batı Şeria'da ve İsrail'in Gazze'deki saldırıları boyunca işlediği ve BM uzmanlarının soykırım olarak adlandırdığı İsrail ihlalleri nedeniyle UCM ve UAD'ye başvurmuştu.
80 KİŞİLİK HEYET NEW YORK'A GİDEMİYOR
ABD yönetiminin, vizesini iptal ettiği Filistinli yetkililer arasında, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın yanı sıra yaklaşık 80 kişinin yer aldığı belirtildi.
Cuma günkü açıklamada ABD Dışişleri Bakanlığı, Filistin'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Riyad Mansur'a muafiyet tanınacağını belirtti.
Açıklamanın ardından gazetecilere konuşan Mansur, Abbas'ın önümüzdeki ay düzenlenecek ve 22 Eylül'de Filistin haklarına ilişkin özel bir oturumun da yer alacağı BM Genel Kurulu'na katılmayı planladığını bildirdi.
Mansur, ABD'nin bu kararının Abbas'ın planlanan ziyaretini etkileyip etkilemeyeceğinin belirsiz olduğunu ifade ederek, "Bunun tam olarak ne anlama geldiğini ve heyetimizin herhangi bir üyesine nasıl uygulanacağını göreceğiz, ona göre yanıt vereceğiz" dedi.
"KARARI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİN"
Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın aktardığına göre, Filistin Yönetimi Başkanlığı karara ilişkin yaptığı açıklamada "derin üzüntü ve şaşkınlık" duyduklarını belirtti.
Açıklamada, ABD yönetimine "kararını yeniden gözden geçirmesi ve geri çekmesi" çağrısı yapıldı, Filistin'in "uluslararası hukuka, BM kararlarına ve barışa yönelik yükümlülüklerine bağlılığını" teyit ettiği vurgulandı.
ABD YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMİYOR
Washington DC'den aktaran El Cezire muhabiri Alan Fisher, ev sahibi ülke olarak ABD'nin, BM üyesi devletlerin temsilcilerine uluslararası örgütün merkezini ziyaret edebilmeleri için vize vermekle yükümlü olduğunu hatırlattı.
Fisher, "Bu tartışmalı olacak. 1947'de BM kurulduğunda ve merkezi New York'ta kurulduğunda, ABD'nin göçmenlik politikalarının buraya resmi görevle gelmek isteyenleri etkilemeyeceği konusunda mutabık kalınmıştı" dedi.
Fisher, ABD'nin geçmişte yine Filistinlilere vize vermeyi reddettiğini hatırlattı. Örneğin 1988'de dönemin FKÖ lideri Yaser Arafat'a BM merkezini ziyaret etmesi için vize verilmemiş, bunun üzerine BM Genel Kurulu o yıl İsviçre'nin Cenevre kentinde toplanmıştı.
FİLİSTİN'İ DIŞLADI SOYKIRIMCI NETANYAHU'YU KABUL ETTİ
Fisher, "İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından aranmasına rağmen gelecek ay New York'ta yapılacak toplantıya katılmasının beklendiğini" belirtti.
ABD'nin Filistin kararına AK Parti'den tepki geldi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: ABD yönetiminin Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın ve BM Genel Kurulu'na katılacak Filistinli yetkililerin vizelerini iptal etmesi diplomasiye zarar veren, adaletsiz bir karardır.
Ömer Çelik'in açıklamaları şu şekilde;
ABD yönetiminin Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın ve BM Genel Kurulu'na katılacak Filistinli yetkililerin vizelerini iptal etmesi diplomasiye zarar veren, adaletsiz bir karardır. Bu karar, BM'nin tüm devletlerin sesinin duyulacağı zemin olmasını tahrip etmektedir. Ayrıca BM'nin genel kurula davet ettiği meşru bir otoriterinin engellenmesi, BM'yi anlamsız kılma çabasıdır. İki devletli çözüm için artan uluslararası destek karşısında Filistin'in susturulmaya çalışılması barış çabalarına zarar verecektir. Ayrıca alınan kararda, Filistin Yönetimi'nin Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) ve Uluslararası Adalet Divanı (ICJ) başvurularından vazgeçmesinin ve Filistin Devleti'nin tanınması çabalarını sonlandırmasının talep edilmesi her açıdan haksız ve hukuksuzdur. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi "dünya beşten büyüktür" ve kimse Filistin'in sesini susturamayacaktır. Cumhurbaşkanımızın BM Genel Kurulu'ndaki konuşması Filistin davasının en gür sesi olmaya devam edecektir.