Bazı ırkları 'yok etmek' istediğini söyleyen Tobias Rathjen, hem kendisini hem de annesini öldürmeden önce Almanya'nın Hanau kentinde aralarında 5 Türkün de olduğu 10 kişiyi canice öldürdü.
Annesi de dahil olmak üzere 10 kişiyi katlederek sadece Almanya'nın değil tüm dünyanın gündemine oturan aşırı sağ görüşlü terörist, tüm ulusları yok etmek isteyen bir ırkçıydı.
Milliyet'te yer alan habere göre, Tobias Rathjen, beş Türk vatandaşı da dahil olmak üzere dokuz "göçmen kökenli" insanı öldürdü ve Çarşamba gecesi Frankfurt yakınlarındaki Hanau'da altı kişiyi ağır yaraladı.
Ardından evine döndü, silahı önce 72 yaşındaki annesine sonra da kendine doğrulttu.
Geçmişte banka memuru olarak çalışan cani, ardında "nüfusu yarıya indirmeyi hayal ettiğini" söylediği bir mektup ve video bıraktı.
Neo Nazi teröristin çektiği video, yaptığı katliamın ardından YouTube'dan kaldırıldı.
Aralarında Türkiye ve İsrail de olan 20'den fazla ülkenin halklarının yok edilmesi gerektiğinden bahseden manifestosunda stratejisini de anlatan terörist, Afganistan ve Irak'taki savaşları 10 yıl içinde bitirebileceğinden bahsediyordu.
Tobias Rathjen, ayrıca Almanya Milli Futbol Takımı'nın Dünya Kupası'nı kazanmasına yardım edebileceğini de ileri sürüyor.
Tobias Rathjen çektiği videoda, Münih'teki işini kaybettikten sonra doğum yeri olan Hanau'ya döndüğünden bahsediyor.
Teröristin tuhaf iddialarından biri ise, hükümet tarafından izlendiğini düşündüğü için kadınlarla cinsel ilişkiye girememesi.
Angela Merkel Perşembe günkü konuşmasında zanlının farklı kökenlere, dinlere veya görünüşlere sahip insanlardan nefret ettiğine dair çok sayıda gösterge olduğunu söyledi.
"Saldırının perde arkasını netleştirmek için her şey yapılıyor. Vatandaşlarımızı kökenlerine ve dinlerine göre ayırt etmiyoruz. Irkçılık bir zehirdir, nefret zehirdir ve toplumda bu zehir var, birçok suçun sorumlusu da bu zehirdir."
Savcı Peter Frank ise, zanlının internetteki paylaşımlarının "son derece ırkçı bir zihin yapısına sahip olduğunu" gösterdiğini söyledi.
Frank, zanlının komplo teorilerinden de etkilenmiş olduğunu belirtti. Frank, soruşturma kapsamında zanlının Almanya ve diğer ülkelerdeki olası bağlantılarını araştırdıklarını söyledi ve ekledi:
"Ölü ve yaralıların sevdiklerinin duygularını paylaşıyoruz. Yaralılara acil şifa diliyorum. Bu hiç unutmayacağımız bir gün oldu ve soruşturmayı derinleştireceğiz."
"Ölü ve yaralıların sevdiklerinin duygularını paylaşıyoruz. Yaralılara acil şifa diliyorum. Bu hiç unutmayacağımız bir gün oldu ve soruşturmayı derinleştireceğiz."
"Ölü ve yaralıların sevdiklerinin duygularını paylaşıyoruz. Yaralılara acil şifa diliyorum. Bu hiç unutmayacağımız bir gün oldu ve soruşturmayı derinleştireceğiz."
Tobias Rathjen'in gittiği Diana Bergen-Enkheim poligonunu işleten Claus Schmidt, zanlıyı "hiç göze çarpmayan biri" olarak nitelendirdi ve ekledi:
"Hiç ırkçı veya yabancılara karşı düşmanlık besleyen biri gibi değildi. O yönde bir şaka bile yapmamıştı. Hep sıcak davranırdı."
Saldırının gerçekleştiği Hanau'nun yanı sıra çok sayıda kentte, yaşamını yitirenler için Perşembe akşamı anmalar düzenlendi.
Almanya dünyanın en sıkı silah yasalarına sahip ve son yıllardaki bazı saldırıların ardından düzenlemeler daha da sıkılaşmıştı.
Almanya önceki gece yaşanan ırkçı katliamla sarsıldı.
Tobias Rathjen (43) isimli bir Neo-Nazi, saat 22.00'de Frankfurt yakınlarındaki Hessen Eyaleti'ne bağlı Hanau kentinde Türklere dönük iki ayrı saldırı gerçekleştirdi. Irkçı katil önce Hanau merkezindeki "Midnight" isimli nargile kafede üç kişiyi öldürdü. Beş kişi de ağır yaralandı.
Katil daha sonra iki kilometre mesafede bulunan bir bahis bürosuna gidip önünde otomobilde bekleyen bir genci öldürdü. Ardından Kemal Koçak'a ait Sports Arena isimli kafeye girdi. Katil, büfe çalışanı Gökhan Gültekin (35), Ferhat Unvar (22), iki çocuk annesi ve hamile olan Mercedes (33) isimli Polonyalı çalışan ile müşterilerden Boşnak Hamza Kurtoviç'i (22) öldürdü. Saldırılarda ölen diğer kişilerin isimleri şöyle: Sedat Gürbüz (29), Fatih Saraçoğlu, Nasır, Afganistanlı Elvis (23).
Polis bir ihbarla araç plakası üzerinden katilin adresini tespit edip eve baskın düzenledi. Kapıyı kırarak içeri giren Rathjen ve 72 yaşındaki annesinin cesedini buldu. Irkçı katilin annesini öldürüp intihar ettiği anlaşıldı. Rathjen'in bir veda mektubu ve katliamı neden yaptığını açıkladığı bir video bulundu. Soruşturmayı Alman Federal Başsavcılığı üstlendi. Katliam ülkeyi şoke etse de aslında bir göz göre göre geldi.
Medyanın nefret dilini sürekli kullanması, göçmenleri hedef göstermesi, Neo-Nazileri cesaretlendirdi.
