Slovenya'nın başkenti Lubliyana'dan yaklaşık saatlik bir araba yolculuğuyla ulaşabileceğiniz Bled Gölü ve gölün ortasındaki Bled Adası, doğasıyla büyülüyor.
Alp Dağları eteğinde yer alan doğa harikası Bled Gölü'nün ortasındaki bu ufacık ada, görenleri adeta mest ediyor.
Temiz havası, yemyeşil dağ manzaralarıyla kendinizi rüyalar aleminde hissetmenize neden olan Bled Adası sayesinde Slovenya'ya aşık olmamak elde değil.
Örneğin damadın gelini 99 basamak kucağında sessizce taşımasının, yeni çiftlere şans getireceğine dair bir inanış var. Ayrıca ziyaretçiler sıklıkla iyi şans dilemek için adada yer alan kilisenin zilini çalıyor.
Tarihi 11.yüzyıla uzanan Slovenya'nın en eski kalesi olan Bled kalesinin efsanesi ise şöyle...
16.yüzyılda kale, Hartman Kreigh adında bir adam tarafından katı bir şekilde yönetiliyormuş. Kreigh'in bir gün hiç iz bırakmadan kaybolmasının ardından karısı, bütün altın ve gümüşlerini bir araya getirerek, kocasının anısına, adadaki kilise için bir çan yaptırmış.
DÜNYANIN EN GÖRKEMLİ TAPINAK ŞEHRİ "BAALBEK"
Sami ırkından Akdenizli bir kavim olan Fenike ve Roma inanç kültürlerinin iç içe geçmesiyle oluşan ve uzmanlarca "Dünyanın en görkemli tapınak şehri" olarak kabul edilen Baalbek kenti birçok medeniyete ev sahipliği yaptı.
AA'nın haberine göre Lübnan'ın doğusundaki Beka Vadisi'nde yer alan tarihi Baalbek tapınak şehri, son yıllarda bölgede yaşanan çatışmaların sona ermesinin ardından yeniden turistlerin ziyaret edeceği günleri bekliyor.
Romalılar döneminde en görkemli zamanını yaşayan Baalbek, çok sayıda Roma imparatoru tarafından ziyaret edilmiş. Romalıların bu şehre neden bu kadar önem verdikleri ve inşası için neden bu kadar servet harcadıkları halen bilinmemektedir.
Doğudan batıya giden ticaret yolunun önemli bir merkezi olan, antik çağın Roma'dan sonraki en önemli dini merkezi olarak kabul edilen ve tarih içerisinde savaşlar nedeniyle pek çok kez el değiştiren Baalbek; Bizanslılar, Selçuklular, Eyyubiler, Haçlılar, Moğollar, Memlüklüler ve Osmanlılar hâkimiyetine girmiş. Her medeniyetten şehre bir şeyler eklenmiş.
YAKLAŞIK 5 BİN YILLIK TAPINAK ŞEHRİ
Yaklaşık 5 bin yıllık bir geçmişi olduğu tahmin edilen Baalbek, önce Fenikeliler, sonra Yunanlılar ve daha sonra da Romalılar tarafından kutsal bir mekan olarak kabul edilmiş ve burada önemli eserler inşa edilmiş.
Fenikeliler, en güçlü tanrıları olan "Baal" adına şehre Baalbek ismini vermişler. Daha sonra Yunanlılar tarafından Heliopolis yani Güneş Şehir adını almış. Akabinde yeniden Baalbek adını alan şehir, farklı tanrılara adanmış tapınaklarıyla pek çok din için bir merkez işlevi görmüş.
Yaklaşık iki asır boyunca inşası sürdüğü tahmin edilen şehir, Fenike ve Roma inanç kültürlerinin iç içe geçmesi ile oluşmuş. Sırasıyla Baal, Zeus ve Jüpiter adına kurulan şehir, Romalıların çok tanrılı inanış sistemini bırakmasından sonra önemini yitirmiş.
Osmanlı idaresi 1900'lü yıllarda Almanlara verdiği araştırma izninden sonra şehrin toprak altındaki büyük bölümü yeniden ortaya çıkarılmış.
I. Dünya Savaşı'nın akabinde bölge Fransızların eline geçmiş ve Fransız araştırmacılar bölgedeki kazı çalışmalarına devam etmiş. 1984 yılında ise UNESCO tarafından koruma altına alınmış.
Lübnan ile İsrail arasında 2006 yılında yaşanan savaşta, İsrail'in Baalbek şehrini bombalaması sonucu şehir mimarisi, son bir kez daha zarar görmüş.