Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri, Türkiye'nin olduğu kadar dünyanın da yakından takip ettiği bir seçim süreci oldu.
Bu seçim sürecini yakından takip eden ülkelerden biri ise Almanya oldu. Ancak Almanya'da seçim süreci başladığından beri FETÖ ve PKK ile kirli bir operasyon yürütülüyor.
Özellikle Almanya'da, hakkında yakalama kararı bulunan PKK'lı teröristlerle seçim çalışmaları yürüttü. Terör yandaşları Alman polisinin koruması altında terör propagandası yaptı.
Almanya Adalet Bakanı Marco Buschmann'ın, Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve İçişleri Bakanı Nancy Faeser'e yazdığı bir mektupta, " Yeşil Sol Parti veya Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki muhalefet ittifakı için her zaman sadece siyasiler kampanya yürütmüyor. Bazı durumlarda, en son Düsseldorf'taki bir mitingde olduğu gibi tartışmalı isimler de ortaya çıkıyor" ifadelerinin de olduğu görülmüştü.
Hatta Almanya'nın Düsseldorf şehrinde PKK/YPG sempatizanları bir eylem düzenlemişti. Terör destekçilerinin Abdullah Öcalan'a özgürlük vaadi tepki çekerken Almanya'dan da skandal görüntüler gelmişti.
Cumhur İttifakı partilerine seçim çalışmalarında köstek olan Almanya HDP'nin hadsiz eylemine onay vermişti. Alman polisi ise, bu skandal eylemi sadece izlemekle yetinmişti.
Skandal gösteriye video mesajla bağlanan teröristbaşı Cemil Bayık skandal ifadelere imza atmıştı. Terör örgütü elebaşı Öcalan'a özgürlük isteyen Bayık "Önder Apo ve halkımız birleşmiştir ve ayrı düşünülemez. Önder Apo'suz yaşam olmaz bu da Apo'nun gerçekliğidir." dedi. Bayık, elebaşı Öcalan'ın özgürlüğü dışında hiçbir şeyi kabul etmediklerini ifade ederek şunları söyledi: Bizim için özgürlük ve mücadelemizi büyütme zamanıdır. Önderliği fiziki özgürlüğüne kavuşturmalıyız. Apo'nun özgürlüğü dışında hiçbir şey kabul etmiyoruz. Apo'nun dostları Önder Apo'nun özgürlüğüne kavuşması için mücadele yürütüyor. Bu direniş sonuç alıncaya kadar da devam edecektir." demişti.
Elabaşı Öcalan'nın özgürlüğü için rezalet bir çağrıda bulunan Bayık, "Buradan aydınlara yazarlara çağrımdır önder Apo'nun özgürlüğü için bir an önce sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekiyor. Bu süreçte mücadeleyi yükseltme zamanıdır. Uluslararası kurumlar, Avrupa Adalet Konseyi, uluslararası hukukçular sorumluluklarını yerine getirmeli" ifadelerini kullanmıştı.
Öte yanda Almanya, kırmızı kategoriden sonra en çok arananlar listesi olan gri kategoride isimleri ülkesinde ikamet etmesine rağmen Türkiye'de iade etmiyor. Hatta SETA Berlin Temsilcisi Zafer Meşe'nin açıklamalarına göre birkaç yıl önce Almanya İstihbarat Başkanı, FETÖ'cüleri Alman gazetesi Der Spiegel'e yaptığı bir açıklama ile savundu.
Meşe konuyla ilgili, "Hatırlatmakta fayda var. 15 Temmuz darbesinden 6 ay sonra İstihbarat başkanı FETÖ'cüleri koruma altına aldı. Alman dergisi Der Spiegel'e yaptığı açıklamalarda "Bu grup kamuya yararlı çalışmalar yapıyor. İlk defa bir istihbarat başkanı kamuoyuna açıklama yaptı. Bunlar tamamen Alman derin devleti ile iş birliği içinde. Muharrem İnce'ye yapılan operasyonun da Almanya menşeili olduğunu düşünüyorum." dedi.
FETÖ'cü olan Cevheri Güven de bu isimlerden biri. FETÖ'nün propaganda imamını SABAH, bir süre önce ihanet yuvasında görüntülemişti.
Nitekim Güven'in bugün yaşanan olaylarla ilgisi büyük. Birkaç saat önce SABAH Almanya Temsilcisi İsmail Erel ile SABAH Avrupa Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Cemil Albay, tebligat dahi almadan gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre FETÖ'cü Cevheri Güven ve Ercan Karakoyun şikayette bulunmuş.
Konuya ilişkin A Haber'de açıklamalarda bulunan A news Yayın Koordinatörü Orhan Sali, "Biz de sabahtan bu yana bilgileri toplamaya çalışıyoruz. Çünkü inanılmaz bir durum söz konusu. Sabah saat 6'da Almanya temsilcimiz İsmail Erel, Frankfurt'ta Cemil Albay'ın evine baskın düzenledi. Baskın sonrası her iki temsilcimiz muhabirimiz gözaltına alındı. Hala gözaltındalar. Gözaltına alınma gerekçesine ilişkin detaylı açıklama yapılmış değil. Birkaç saat içerisinde Almanya'dan açıklama bekliyoruz." dedi.
Konuya ilişkin A Haber'e bağlanan Abdullah Ağar, "Sabahın saat 6'sında bazı medya mensuplarının kelepçelenip alınıp götürülmesi, Alman demokrasisi adına tam bir fecaat. Zaman içerisinde hep gözlemledik Türkiye'deki siyasi grupların Almanya dahil Avrupa'da yaptığı siyasi faaliyetleri yaftaladıklarını gözlemledik. Türkiye'deki seçimleri etkilemeye çalıştılar. Türk uyruklu Alman vatandaşlarını da baskı altına almaya çalıştılar. Bir diğer tarafıyla da o FETÖ'cünün burada bir aparata dönüşmesi gibi bir fotoğraf var. Sosyolojiyi etkilemek üzere konuşlan FETÖ'cü yaklaşım ortada. Şikayet üzerinden basın mensuplarını kelepçeleyip götürmek neden? Bunun da bir anlamı var. FETÖ'cüleri kendi menfaatleri kapsamında kullanan bir Almanya var. Bu iki ülke arasında ilişkileri gerecek bir fotoğraf var." açıklamasında bulundu.
Tüm bu yaşananlar aslında Almanya'nın seçim öncesinde başlattığı kirli bir oyunun parçası. FETÖ ve PKK aklıyla yapılan bu operasyonda asıl amacın Başkan Erdoğan'ın 28 Mayıs seçimlerinde başarısız olması amaçlanıyor.
Nitekim Almanya'da 14 Mayıs seçimleri boyunca sandık krizleri yaşanmıştı. Geçtiğimiz haftalarda Almanya'da federal hükümet gurbetçilerin oy kullanmalarını zora sokacak skandal bir adım attı ve bazı bölgelerde sandık kurulmasına izin vermedi.
Yurt dışında en çok Türk seçmenin olduğu ülkede 1 milyondan fazla seçmen bulunuyor. 14 Mayıs seçimleri için ise sandıktan yüzde 65'ten fazla bir oyla Başkan Erdoğan çıktı.
Başkan Erdoğan'ın baltalanmaya çalışıldığı bu kirli operasyona ise Türkiye'nin tepkisi çok sert oldu. "Seçimin rövanşı mı yapılıyor?" sorusunun sorulduğu olayla ilgili açıklama yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Geçmiş olsun diyorum. Tabii bu hadiseyi şiddetle kınıyoruz. Basın mensuplarının Türkiye'den basın mensuplarına böyle bir muameleye tabii tutulması özgür basına böyle bir muamelenin Almanya'nın göbeğinde gerçekleştirilmesi asla kabul edebileceğimiz bir hadise değil. Buraya gelmeden hem Dışişleri Bakanımızla konuştuk hem Almanya'daki Büyükelçimizi aradım bilgi aldım. Arkadaşlarımızı sabaha karşı hem ofislerinde hem arabalarında hem evlerinde bir arama kararı ve arkadaşlarımızın gözaltına alınmasıyla ilgili bir karar alınmış. Bunun da müsebbibi FETÖ'cüler. FETÖ'cülerin de önde gelen isimlerinden bir tanesi. Türkiye siyasetine dışarıdan müdahele etmeye çalışan hatta ve hatta Muharrem İnce'nin adaylığı bıraktırmasıyla ilgili dedikoduları iftiraları montaj kasetleri yayn bir kişinin olması tabii ki oldukça manidar" dedi.
Terör örgütü FETÖ'nün Almanya'daki faaliyetleri hakkındaki haberleri nedeniyle bir FETÖ mensubunun asılsız ihbarıyla hedef alınan gazetecilerin derhal serbest bırakılmalarını bekliyoruz .Başarıyla gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Seçimlerinin ilk turu ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinin hemen ardından, Alman makamlarının sözkonusu basın mensuplarını, ifadeye dahi çağırmadan doğrudan gözaltına almalarını kasıtlı bir eylem olarak görüyoruz. Basın ve ifade özgürlüğü konusunda tüm dünyaya ders vermeye kalkan Almanya'nın özgür basına yönelik bu eylemi, çifte standartlı yaklaşımını ortaya koymaktadır.
Konuya ilişkin olarak Almanya'da gerekli girişimler yapılmış olup, güçlü tepkimiz bugün Bakanlığımıza çağrılan Almanya'nın Ankara Büyükelçisi'ne de iletilmektedir."