Son dakika haberleri… NATO üyeliği için Türkiye'nin kapısını aşındıran İsveç'te çaresiz bekleyiş devam ediyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, uzun süredir askıda olan Finlandiya ve İsveç'in NATO üyelik süreci ile ilgili kararını vermişti. Geçtiğimiz hafta Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile düzenlediği ortak basın toplantısında Finlandiya'nın NATO üyeliğine onay verdiklerini ve TBMM'deki sürecin başlatıldığını bildiren Başkan Erdoğan, İsveç'in NATO üyeliğine ilişkin ise "120 teröristin listesini verdik, 'bize verin' dedik. Teröristleri bize vermeyince bizim de İsveç'e olumlu yaklaşmamız mümkün değil." ifadelerini kullanmıştı.
İSVEÇ DIŞARIDA KALMIŞTI
Başkan Erdoğan'ın "Sayın Başbakan'a da söyledik, 120 civarında teröristin listesini verdik ve 'Bu teröristleri bize verin.' dedik. Tabii Sayın Başbakan iyi bir insan ama bu teröristleri bize vermediler, veremediler. Bu teröristleri bize veremeyince, vermeyince bizim de İsveç'e olumlu yaklaşmamız mümkün değil. Finlandiya'da tabii bu tür şeyler yok. Finlandiya'da bu tür eylemler olmadığı için de Finlandiya'yı İsveç'ten ayırmak durumunda kaldık." sözleriyle İsveç'i NATO dışında bırakması, ülke basınında büyük yankı uyandırmıştı.
SUÇU ATIP SIYRILMAYA ÇALIŞIYORLAR
İsveç'in çok okunan gazetelerinden Aftonbladet "Finlandiya NATO toplantısı için Türkiye'ye - İsveç evde kalıyor" başlığı ile okuyucularının karşısında çıkmıştı. Ülkedeki NATO krizi sürerken, teröristleri iade etmemiş olduğunu unutturmaya çalışan İsveç, yeni suçluyu ilan etti.
Ülke basınında bu kez, çözümsüz kalan NATO sürecinin suçlusu olarak Kur'an-ı Kerim yakmasıyla tepki çeken Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan ve Rusya gösterildi. İslamiyet'i aşağılayan ve Kur'an yakma eylemlerine ara vermeyen Paludan'ın saldırgan tutumuna "ifade özgürlüğü" çerçevesinde sahip çıkan İsveç, bu kez geri adım attı.
"SUÇ BİZDE DEĞİL, RUSYA'DA"
Paludan'ın çirkin eyleminin ardından açıklama yayınlayan İsveç başbakanı Ulf Kristersson, "İfade özgürlüğü demokrasinin temel bir parçasıdır. Ancak bir şeyin yasal olması mutlaka uygun olduğu anlamına gelmez" ifadelerini kullanmıştı.
İsveç basını, tüm bunlar olmamışçasına, NATO çözümsüzlüğünde Paludan'ın Rus bağlantılarına yol açtığını öne sürdü. İsveç araştırma programı Kalla Fakta, Paludan'ın Rus bağlantıları olduğunu öne sürerek provokatör ismin Rus sosyal medya ağı VKontakte aracılığıyla özel Rus paramiliter Wagner Grubuna bağlı en az altı kişiyle bağlantılı olduğunu gündeme getirdi.
Daha önce sahip çıktıkları Paludan'ın skandal eyleminin arkasında Rusya'nın olduğunu gündeme getirerek "ifade özgürlüğü" sözlerini unutturmaya çalışan İsveç basınının çabaları, NATO çaresizliğinin boyutunu gözler önüne serdi.
İsveç gazetesi Aftonbladet'in haberinde, bu altı kişiden birinin üye toplama görevlisi ve grubun kıdemli bir üyesi olduğuna inanıldığı bilgisine yer verildi ve bu kişilerin diğer ülkelerdeki Rus çıkarları lehine kamuoyunu etkilemekle suçlandıklarının altı çizildi.
Ingesson ile aynı görüşü paylaşan İsveç Savunma Üniversitesi'nde istihbarat analizi uzmanı olan Jorgen Holmlund ise "Bir Danimarka vatandaşının neden Rusya'nın çıkarlarını destekleyecek şekilde çalışmak için buraya geldiğini kendinize sorabilirsiniz. Rusya'nın seçimlere müdahalesi hakkında halihazırda bildiklerimiz göz önüne alındığında, benzer bir yapını İsveç'te de kurulmuş olabileceğini söylemek benim için yanlış olmaz" sözleriyle bu iddialara sahip çıktı.