Türkiye, tarihinin en önemli seçimlerine giderken tüm dünya da gözünü kritik bir tarih olan 14 Mayıs'a kilitledi. Batı medyasında ise Türkiye seçimleri için eşi benzeri görülmemiş yoğun bir mesai var. Uluslararası ajanslar manşetlerinde seçime yönelik analizlere sıklıkla yer veriyor.
Seçim sürecine girildiğinden beri özellikle dış basında Türkiye ve AK Parti hükümetini karalayıcı skandal propagandaların ardı arkası kesilmek bilmedi. Başta İngiliz gazetesi The Economist olmak üzere, Alman basın mecralarına ve Fransız dergilere kadar pek çok ajans algı operasyonu uğruna bir karalama kampanyası başlattı.
Ancak İngiliz yayın kanalı BBC durumu iyice öteye götürdü. Birkaç gün önce Financial Times, BBC'nin 'Türkiye: Erdoğan'ın İmparatorluğu' başlıklı bir mini belgesel serisi hazırlayacağını ifade etmişti.
Belgeselin başka bir kesitinde ise 'yasa dışı' faaliyetlerin olduğundan bahsedildi. PKK'nın siyasi uzantısı HDP'den milletvekili seçildikten sonra TİP'e geçen Ahmet Şık da belgesele konuk oldu. Şık, bir 'derin devletin' olduğu ve yapının çirkin işler yaptığını iddia etti.
Başka bir kesitte ise FETÖ güzellemesi yapıldı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen 'iyi niyetliymiş' gibi gösterilerek dünyanın her yerinde sözde güvenli okullar açıldığından bahsedildi.
Belgesele konuk olanlar arasında eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan da vardı. Özkan, FETÖ tarafından ele geçirilen kadrolarla ilgili AK Parti'yi suçladı.
2 bölümü yayımlanan belgeselin ilk bölümünde Erdoğan'ın siyasete başladığı ilk yıllarından bahsedildi. Belgeselin devamında ise Gezi Parkı olaylarından bahsediliyor.
İkinci bölümde ise Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun olduğu görüldü. Bölümün açıklamasında, "14 Mayıs 2023'te Erdoğan yeni bir genel seçimle karşı karşıya. Anketler, Erdoğan'ın iktidar ittifakını ve muhalefeti tahmin edilemeyecek kadar yakın gösteriyor, ancak birçok kişi Erdoğan'ın iktidarda kalmak için her şeyi yapacağına inanıyor" denildi.