Önceki araştırmalar, iyileşmiş olan Kovid-19 hastalarındaki antikor seviyesinin, semptonların ilk çıktığı andan itibaren yaklaşık 3 ay sonra azalmaya başladığını ortaya koydu. Ancak Science'ta yeni bir çalışmanın sonuçları paylaşıldı. Bu çalışmaya göre antikor seviyesi 5 aya kadar korunabilir.
Bilim insanları, mart ve ekim ayları arasında Kovid-19'a yakalanmış olan 30 binden fazla kişiden antikorlar dahil bağışıklık hücrelerini içeren kan plazmalarını analiz etti.
İyileşen hastaların çoğu hafif ve orta şiddette semptomlar yaşadı, ancak hastaneye yatmadılar. Hastalar koronavirüsü tedavi etmek için plazmalarını bağışladı. Belirtilenlere göre hastaların yaklaşık yarısı yüksek düzeyde antikor üretti.
Araştırmacılar antikor seviyesinin ne kadar süre dayandığına dair daha iyi bir fikir edinmek için, 121 katılımcıdan oluşan daha küçük bir gruba odaklandı. Antikor seviyesini birkaç kere ölçtüler. İlk semptonların çıkmasından 1 ay sonra, ardından 52, 82 ve 148. günlerde katılımcıların antikor seviyesi ölçüldü. Çalışmanın sonunda çoğu kişide önemli seviyede antikor bulundu. Bu antikorlar, SARS-CoV-2'yi 5 ay boyunca laboratuvarda hemen hemen aynı seviyelerde nötralize etmeye devam etti.
Çalışmayı yapan ekibin lideri olan profesör Ania Wajnberg yaptığı açıklamada, güçlü antikor seviyesi bulmalarının sebebinin kullandıkları testle ilgili olabileceğini söyledi. Wajnberg, bağışıklık sistemi için çekici bir hedef olan koronavirüs spike proteininin bir kısmına özgü olarak, vücudun o bölgeye yönelik daha fazla antikor ürettiğini söylüyor. Profesör Wajnberg, diğer araştırmacıların virüsün farklı kısımlarına yönelen antikorları tespit etmek için farklı çalışmalar yapmış olabileceğini ve bu yüzden hızla azalmayı tespit etmiş olabileceklerini belirtti.
Ania Wajnberg ve ekibi buldukları antikor türlerini de analiz edebildi. İyileşen insanlardan topladıkları antikorlar, IgG antikorlarını içeriyordu. IgG antikorları kanda dolaşan ve yeni virüslere hızlı şekilde yanıt vermek üzere oluştuğu için genellikle 1 ay sonra sayıları düşen bir antikor.
Diğer yandan çalışma ekibi, 5 ay boyunca dayanabilen antikorlar da buldu. Uzun süre vücutta kalan bu antikorlar, büyük olasılıkla uzun vadede bağışıklık sistemini aktif tutmak için kemik iliğindeki bağışıklık sistemi tarafından üretiliyor. Temeli ise vücudun son zamanlarda gördüğü virüs veya bakterilere dayanıyor. Kemik iliği temelli hücreler işin içine girdiğinde, antikor seviyesinin birkaç ay boyunca sabit kalması mümkün.
Ekip tarafından bulunan bu antikorların, Kovid-19'dan korunmak için tam olarak ne kadar süre vücutta kaldığı ise henüz belli değil. Ania Wajnberg, bir yıl boyunca küçük donör grubundan plazma toplamayı ve antikorları analiz etmeyi planlıyor.
Eğer antikor seviyesi stabil kalırsa, bu durum iyileşen hastaların SARS-CoV-2'ye karşı yüksek düzeyde bağışıklık geliştirdiğinin bir işareti olur ve aşı çalışmalarını da etkiler. Wajnberg, "Enfeksiyona karşı oluşan bu antikorların uzun ömürlülüğü varsa, aşı için iyi bir haber. Ama henüz ne kadar uzun ömürlü olduklarını bilmiyoruz. Takip etmemiz gerekiyor" dedi.
Sonuçlar Kovid-19'a karşı bağışıklığın mümkün olabileceğinin bir işareti. Yine de Wajnberg, Kovid-19'a yakalanmış ve iyileşmiş kişiler de dahil olmak üzere herkesin önlem alması gerektiğini üstüne basa basa vurguluyor. Profesör Wajnberg, "Kovid-19 olmuş ve iyileşmiş insanların çoğunda bir miktar koruma olması gerçekten harika. Ancak virüse karşı gerçekte neyin koruyucu olduğunu bulmamız gerekiyor. Bulana kadar da sosyal mesafeye, maske takmaya ve ellerimizi yıkamaya dikkat etmeliyiz" diyerek herkesi uyardı.