Edirne'den Meriç Nehri'ni geçerek Yunanistan'a giden göçmenlere, asker ve polislerin uyguladığı şiddet her geçen artıyor. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu bir grup göçmeni yakalayan Yunan güvenlik güçleri, bazılarını darp ettikten sonra yarı çıplak halde Meriç Nehri'nden geri gönderdi.
Türkiye tarafına gelen yarı çıplak göçmenler, yakındaki köylere gitti. Köylüler burada göçmenlere yiyecek ve giyecek vererek, ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştı.
GÖÇMENLERE TÜRK ASKERİ SAHİP ÇIKIYOR
Türkiye'den Yunanistan'a Meriç Nehri üzerinden geçen göçmenlere, Yunan polis ve askerlerinin şiddeti artarak sürüyor. Yunan askerlerinin yakalayıp şiddet uyguladıktan sonra geri gönderdiği bir grup göçmene, Türk askerleri sahip çıktı.
Edirne'nin bir köyündeki eve yerleştirilip, ihtiyaçları karşılanan Suriyeli göçmenlerden Üdey Hassan (18), geçtikleri Yunanistan'da şiddet gördüklerini belirterek, "Biz dün akşam sınırdan geçtik. Yunan güvenlik güçleri bizi yakaladı.
Ekmek verdi, yemek verdi. Ayakkabılarımızı bile almışlardı. Türkler bize kıyafet verdi. Burada durmayız. Bize Türkler baktı, sahip çıktı. Burayı terk etmek istemiyoruz artık. Vatandaşlığımı alır almaz Türk askeri olacağım. Artık ben de Türk'üm" dedi.
'YUNAN ASKERLERİ ÇOK ZALİM'
Yunan askerlerinin ağır darp ettiği Suriyeli Ziyad Habbut, hastaneye gitmek istediğini ancak 3 gün bir odada aç ve susuz beklediğini ifade etti.
Habbut, "Ayakkabılarımı almışlardı ama Türk askeri bana ayakkabı verdi. Yunan askerleri her şeyimizi aldı. Paramızı kıyafetlerimizi yani elimizde ne varsa aldılar. Buraya ayakkabısız geldim.
Yunan askerleri bizi tuttular. Çok dövdüler. Vurdular. Hiç acımadılar. Telefonları ve kıyafetlerimizi aldılar. Vurmaya devam ettiler. Daha sonra bizi denize attılar. Biz 55 kişiydik.
Her yerden insan vardı Pakistanlı, Filistinli, Suriyeli, Iraklı. Hepimizi alıp küçük bir yere koydular. Çok kötü bir yerdi. Temiz değildi. Bize yemek vermediler. Aç bıraktılar.
3 gün tuttular bizi, hiç yemek vermediler. 12-13 yaşındaki çocuklara bile acımadan vurdular. Kaybolmuş bir çocuk buldum,çok hastaydı. Elinden tuttum, beraber geldik. Burada akrabasını buldum.
Çocuğu ona teslim ettim. Daha sonra Türk askerleri bize sahip çıktı. Geldiğimizde yağmur başlamıştı. Arabanın içinde oturduk. Yemek verdiler. Türk askeri bize iyi davrandı. Çok yağmur yağdığı için Türk askerleri bizi bu eve getirdi" dedi.
Öte yandan Edirne'deki Pazarkule Sınır Kapısından, Yunanistan'a geçmek isteyen göçmenlerin, tampon bölge ve çevresinde bekleyişi sürüyor. Sınırın sıfır noktasında bekleyen göçmenlere zaman zaman Yunan güvenlik güçlerinin gaz ve ses bombalı müdahaleleri sürüyor.
Bugün Pazarkule ile Kastanias Sınır Kapısı arasındaki tampon bölgede toplanan kadınlar ve çocuklar buldukları kartonlara, Türkçe ve İngilizce, "Lütfen kapıyı açın" diye yazarak eylem yaptı.
Tampon bölgede en önde bulanan İranlı Helen (12), Yunan askerlerine, "Size zarar vermeyeceğiz, biz zararlı değiliz, lütfen kapıyı açın" diye bağırdı. Helen, "Biz sabah saat 8'den beri çocuk, kadın herkes buradayız.
Sadece kapının açılmasını bekliyoruz. Bizim onlarla hiçbir problemimiz yok. Onlarla kavga etmek istemiyoruz. Barış yapmak istiyoruz. Biz onlara zarar vermeyeceğiz. Lütfen inansınlar bize. Buradaki herkes adına söz verebiliriz. Kimseye zarar vermeyeceğiz. Sadece iyi bir yaşam istiyoruz. Ben aslen İranlıyım. İran'daki zor koşullar nedeniyle buraya gelmek istedim. Burada 6 yıl kaldım, okudum. Buradaki insanlar gerçekten çok iyi teşekkür ederiz ama gitmek istiyoruz. Babam 2015 yılında sınır açıldığında gitti.
Almanya'ya gitti sonra geri geldi. Sürekli biber gazı atılıyor. Dün burada can pazarı yaşandı. Biz Yunanistan'da kalmak istemiyoruz zaten. Onlara da zarar vermek istemiyoruz" dedi.
'YUNANLAR, 'BURAYA GELME HAKKINIZ YOK' DEDİLER
Yine ön sıralarda yer alan Fatma ise Yunanistan'a geçebildiklerini ancak Yunan askerleri tarafından dövülerek tekrar Türkiye'ye gönderildiklerini söyledi. İranlı Fatma, "Biz botla Yunanistan'a gittik.