Okulların ne zaman kapanacağına ilişkin gelişmeler milyonlarca ilkokul ortaokul ve lise öğrencisinin gündeminde yer almaya devam ediyor. Geçtiğimiz gün sınavlarla ilgili olarak verilen erteleme kararı sonrasında da binlerce öğrenci "Bu sene okullar ne zaman kapanacak, Nisan ara tatili yok mu, iptal mi oldu?" sorularına ait yanıtı araştırıyor. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk 2021 yaz tatili için tarihi duyurmuş ve okulların kapanmasını planladıkları tarihi duyurmuştu.
MEB TAKVİMİ İLE OKULLAR NE ZAMAN KAPANACAK?
Okullarda yüz yüze eğitime kademeli olarak geçişin ilk adımları düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli illerin her birinde farklı verilen kararlarla uygulamaya geçmişti. Öte yandan 2021 yaz tatili ile ilgili flaş açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk "Öğrencilerimizi 2 Temmuz'a kadar okulda tutmakla ilgili planlama çalışmaları var. Ara tatil yok." İfadelerini kullanmış ve okullar ne zaman kapanacak sorusuna ait beklenen yanıtı vermişti.
MEB Bakanı Ziya Selçuk, nisan ayında bir ara tatil verilip verilmeyeceğine yönelik soru üzerine, "15 Şubat'taki iki haftayı üç hafta yaptık. Yani bu ara tatili alarak oraya ekledik ve bir ara tatilden ziyade hatta okulun uzatılmasıyla ilgili de planlamalarımız var. Bizim okullarımız seminer dönemi dahil, 2 Temmuz'da bitiyor ama öğrenciler ondan önceki haftalarda bırakıyorlar. Ama bu sefer öğrencilerimizi 2 Temmuz'a kadar okulda tutmakla ilgili planlama çalışmaları var. Ara tatil yok." diye konuştu.
Aslında desteklemeyi, telafiyi zaten süreçte yaptıklarını, destekleme ve yetiştirme kurslarını hep açık tutmalarının aslında bir telafi olduğunu aktaran Selçuk, "Biz her bir öğrencinin durumunun ne olduğunu, canlı derse katılımını ya da çeşitli ödevlere olan yaklaşımını, süreçteki birtakım özelliklerini, geçmişteki notlarını bunların hepsini biliyoruz." ifadelerini kullandı.
Karnelerin belirli bir tarihi olduğunu dile getiren Selçuk, "Örneğin lise veya ortaokul öğrencilerinin nisan sonunda notlarının tamamlanmasını bekleriz. Ondan sonra karneyle ilgili çalışmalar başlar. Liselerde daha karne vermedik. Bu duruma göre nasıl bir ihtiyaç doğarsa, şunu net söylemem lazım. 'Önceden bir şey söylüyoruz da bunu asla değiştirmiyoruz.' gibi bir durumumuz yok. Karnenin tarihini de ona göre düzenleriz. Duruma bir bakmamız lazım. Süreci izlememiz lazım. Vakalara ilişkin tabloda çok daha farklı bir durum ortaya çıkacak ve biz yeniden kararlarımızı yeniden gözden geçirmek durumunda kalacağız." diye konuştu.
Selçuk, karnelerin 1-2 hafta önce veya sonra verilmesinin kendileri açısından çok büyük problem olmadığını dile getirerek, "Bizde üniversite sınavını kazanmış fakat geçen sene lise mezuniyetinin notlarıyla ilgili sorumluluk dersi olduğu için henüz daha karnesini alamamış binlerce çocuk var." dedi.Bakan Selçuk, "Bir nesil kayıp gibi iddialar da var. Gerçekten öyle bir risk var mı? Geçen yıl veya bu yıl okula yeni başlayan çocuklar okumayı, yazmayı öğrendiler mi?' sorusunu yanıtladı.
Kendisinin de en büyük meraklarından birinin de bu konu olduğunu dile getiren Selçuk, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Okul okul, sınıf sınıf dolaşıyorum. İlkokul 1'lerin okumasıyla ilgili öğretmenlerimizin başlangıçta bir inancı yoktu. Meslektaşlarım, beraberiz, onların adına da rahatlıkla söylüyorum. 'Bu olmaz.' diyorlardı. 'Uzaktan okuma olmaz, biz yapamayız bunu.' diyorlardı. Zaman geçti, ocaktan itibaren inanılmaz bir şey oldu, mesafe aldılar. Şimdi, diyorlar ki 'Okumayı kesinlikle hallettik, yazmada bazı sorunlarımız var.' diyorlar. Benim gördüğüm şey bu. Yazma biraz daha bire bir çalışmayı, geri bildirim vermeyi gerektiren bir durum. 'Onu da yüz yüze başladığında hallederiz.' diyorlar. Ben deneme yapıyorum. Sınıflara giriyorum. 'Kuzum okur musun?' diyorum. Emin olun, çok güzel okuyorlar."
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, yüz yüze eğitime katılıma ilişkin ise, "İlkokullar ve ortaokullarda öğrencilerde yüzde 80'in biraz üzerinde katılım var. Liselerde biraz daha az, yüzde 74 katılım var.
Orada sınava hazırlık ya da başka nedenlerin etkili olduğunu düşünüyoruz. Kimseyi 'Okula gelin' diye özellikle davet edip zorlamıyoruz. Bu gönüllü bu konu. Gönüllü olarak insanların yüzde 80-82'sinin katılıyor olması zaten velinin de çocukların da bunu istediğini gösteriyor. Ayrıca bazı durumlarda çocuklar gelmek istemeyebiliyor, veliler göndermek istemeyebiliyor.
Evde hasta olabiliyor, başka nedenler olabiliyor. 2 gün sosyal duygusal uyum açısından çok verimli geçti diye düşünüyorum. Çocuklar akademik eksikliklerini ne kadar tamamladılar, bu konuda çok büyük bir çalışma olduğunu düşünmüyorum ama önemli olan öğretmen ve öğrencilerin buluşması. Bu konuda müthiş bir enerji var. Daha fazla açılması konusunda da talepler çok yoğun olarak geliyor. Bu ilk haftayı çok olumlu geçirdiğimizi gördüm." değerlendirmesinde bulundu.
Koronavirüs risk haritasında geçen hafta orta riskli (sarı) kategoride olan Ankara'nın bu hafta yüksek riskli (turuncu) kategoriye, İstanbul'un ise yüksek riskliden (turuncu) çok yüksek riskli (kırmızı) kategoriye geçtiği hatırlatılarak, bu illerde okulların kapatılıp kapatılmayacağını kimin açıklayacağının sorulması üzerine Selçuk, açıklamanın valilikler nezdinde yapılacağını söyledi.
Bakan Selçuk, vaka sayıları yüksek olan bazı ülkelerde okulların kısmen ya da tamamen açık olduğunu aktararak, Türkiye'nin okulların açılması konusunda çok ihtiyatlı davrandığını, gerekli koşulların oluşturulması için beklediklerini ifade etti.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ara tatille ilgili "15 Şubat'taki iki haftayı üç hafta yaptık. Yani bu ara tatili alarak oraya ekledik ve bir ara tatilden ziyade hatta okulun uzatılmasıyla ilgili de planlamalarımız var. Bizim okullarımız seminer dönemi dahil, 2 Temmuz'da bitiyor ama öğrenciler ondan önceki haftalarda bırakıyorlar. Ama bu sefer öğrencilerimizi 2 Temmuz'a kadar okulda tutmakla ilgili planlama çalışmaları var. Ara tatil yok." dedi.
İllerdeki tablonun değişmesi halinde kapatma kararlarına ilişkin bir soru üzerine Selçuk, buna ilin hıfzıssıhha kurulunun genel tabloya bakarak karar vereceğini, otomatik kapanma diye bir durumun söz konusu olmadığını söyledi.
Bakanlık illere, ilkokul 4. sınıf ve ortaokul kademelerinde yüz yüze sınav uygulamalarına ilişkin yazı gönderdi.
Söz konusu yazıda MEB'in, 2020-2021 eğitim-öğretim yılı ikinci döneminde bütün risk gruplarındaki illerde tüm sınavların yüz yüze gerçekleştirileceğine ilişkin 2 Mart'ta illere yazı gönderdiği ancak Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde alınan kararlar doğrultusunda, "düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli" illerdeki vaka artışı ve salgının seyri göz önünde bulundurularak yüz yüze sınav tarihlerine ilişkin yeni uygulamaların yapılacağı ifade edildi.
Buna göre, yüz yüze eğitime devam eden okul ve sınıflarda sınavlar da okul ortamında yüz yüze yapılacak.
"Yüksek" ve "çok yüksek" riskli illerde ortaokul ve imam hatip ortaokullarının 5, 6 ve 7. sınıflarında yapılması planlanan sınavlar, 26 Mart'a kadar yüz yüze yapılarak tamamlanacak.
Bu tarihe kadar yapılamayan sınavlar ise ertelenerek ildeki vaka artışları ve salgının seyri de dikkate alınarak 3 Mayıs'tan itibaren yapılabilecek.
Yüz yüze eğitimin devam ettiği ilkokul 4. sınıflar ile ortaokul ve imam hatip ortaokullarının 8. sınıflarında sınavlar okul ortamında yüz yüze yapılmaya devam edecek.
Salgının seyrine göre illerin risk gruplarının değişmesi durumunda güncel risk grubuna uygun olarak okullarda yüz yüze eğitim yapılması halinde sınavlar da 3 Mayıs'tan önce okul ortamında yüz yüze yapılabilecek.
Mazereti nedeniyle sınava katılamayacak öğrenciler, ilgili öğretmenin belirleyeceği tarihte sınavlara alınacak.
Bakanlık, dün yaptığı açıklama ile liselerde hazırlık, 9, 10, 11. sınıf öğrencilerinin 29 Mart'tan itibaren başlatılması planlanan yüz yüze sınavlarının da 3 Mayıs'tan itibaren yapılmaya başlanacağını bildirmişti.