Yerli ve milli savunma sanayiinin gözbebeği kurumlarından TUSAŞ bugünlerde oldukça hareketli bir dönem yaşıyor. Milli Muharip Uçak (MMU), ANKA-3, Hürjet, Hürkuş'un yanı sıra önceden devam eden platform ve altyapı çalışmaları da dolu dizgin ilerliyor.
TÜRKİYE'NİN SAVAŞ UÇAĞI
TUSAŞ'ta herkesin dikkat kesildiği projelerden biri de hiç şüphesiz Milli Muharip Uçak olarak adlandırılan Türkiye'nin yerli ve milli ilk savaş uçağı.
İSMİNİ BAŞKAN ERDOĞAN DUYURACAK
İki bini aşkın kişinin emek harcadığı, 17 Mart'ta ilk taksi testini yapan dev platformun envanterdeki isminin gelecek günlerde Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulması bekleniyor.
"SADECE BİR SAVAŞ UÇAĞI TASARIM PROJESİ DEĞİL"
TRT Habere konuşan TUSAŞ Milli Muharip Uçak'ın Ürün Direktörü Benan Aylangan, çok değerli bir ekosistem geliştirildiklerinin altını çizerek, Milli Muharip Uçak'ın sadece bir savaş uçağı tasarım projesi olmadığını aktardı.
TÜRK SAVUNMA SANAYİİNİN ŞAH ESERLERİNDEN BİRİ: MMU
Aylangan, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ve Türk Hava Kuvvetleri başta olmak üzere projenin hem isterlerini ortaya koyan hem de bu isterler doğrultusunda çalışan Türk Savunma Sanayii şirketlerine parantez açıyor. Uçağın üzerindeki çoğu alt sistemi Türk Savunma Sanayii şirketlerinin tasarladığını, geliştirdiğini ve nihayetinde test ettiğini anlatıyor.
YERLİ MOTOR İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Yerli ve milli savunma sanayiine ilişkin bir platformdan bahsedildiğinde hemen herkesin aklına gelen ilk iki konu motor ve mühimmat oluyor. MMU'nun hali hazırda ABD üretimi bir motor taşıyor ve test süreçlerini bu motorla tamamlayacak.
Aylangan, MMU'nun önümüzdeki süreçlerde yerli motora kavuşacağını ve bu süreçle ilgili çalışmaların da bir yandan devam ettiğini anlatıyor. Savaş uçakları için en önemli hususlardan biri de düşük görünürlük… Yerli motorun bu süreçte nasıl bir sınav vereceğini merak ediyoruz. Aylangan, yerli motorun termal açıdan oldukça düşük bir yayım değerine sahip olacağının altını çiziyor.
PROTOTİPLERİN HEPSİ 'UÇAR' OLACAK
Özellikle hava projelerinde 'prototip' meselesi bazen farklı işleyebiliyor. Örneğin bir savaş uçağının yer testleri için prototip üretiliyor. Testler tamamlanıyor. O prototip uçmuyor. Elde edilen bilgiler uçacak olan platforma aktarılıyor.
Benan Aylangan, MMU'da bu süreçte 6 ila 8 arasında uçacak prototip olacağı bilgisini paylaşıyor. Böylece hem yer hem de hava testlerinin çok daha hızlı bir şekilde tamamlanabileceğine işaret ediyor.
Proje sahibinden gelen isterler doğrultusunda hem TUSAŞ hem de ASELSAN ve TÜBİTAK başta olmak üzere diğer ilgili kurumlar adımlar atıyor. Milli Muharip Uçak'ın elektronik harp ve karıştırma konusunda oldukça iyi sınav vereceğinin altını çiziyor Aylangan.
SAVAŞ UÇAĞI PROJESİ NASIL BU KADAR HIZLA İLERLEDİ?
TUSAŞ oldukça köklü bir kurum. Hem askeri hem sivil havacılık için bugüne kadar son derece değerli işlere imza attılar. Uzun yıllardır özellikle F-16 projesi için ortaya koydukları işler oldukça kritik kazanımları beraberinde getirdi.
Benan Aylangan bu sürece vurgu yaptıktan sonra buralardan elde edilen birikime sözü getiriyor ve projelerin hızlı ilerleyeşinin sebebini şöyle açıklıyor: "Sadece F-16 savaş uçakları ya da dünyanın en büyük motor üreticileriyle birlikte çalışmakla kalmıyoruz. ANKA, Hürjet, Hürkuş gibi kendi imkanlarımızla projelerde geliştiriyoruz."
MİLLİ MUHARİP UÇAK HANGİ FÜZELERİ KULLANABİLECEK?
Uçağın iç silah istasyonu ve kanat altındaki harici istasyonlarla ilgili bazı soruları 'gizlilik' nedeniyle cevaplamayan Aylangan,'Milli Muharip Uçak'ın hangi füzeleri ateşleyebileceği' konusunda şu ifadeleri kullandı:
"Milli Muharip Uçak projesinde yerli mühimmat entegrasyonu en önemli unsurlardan biri. TÜBİTAK-SAGE, ROKETSAN ve ASELSAN tarafından geliştirilen tüm mühimmatları MMU'nun hem dahili silah yuvalarında hem de kanat altındaki harici istasyonlarında entegrasyon çalışmalarını yürütüyoruz. Bunu yürütürken hem TUSAŞ çalışanları hem de biraz önce bahsettiğim paydaşların uzmanlarıyla birlikte çalışıyoruz. MMU envantere girdiği zaman ihtiyaç duyulan tüm yerli mühimmatları kullanabilecek kabiliyette olacak. MMU'nun dahili silah yuvaları yerli mühimmatların entegrasyonuna göre boyutlandırıldı. Bununla birlikte hem uçaktaki çalışmalar sürüyor hem de mühimmat geliştiricisi firmalardaki tasarım çalışmaları, değişiklik çalışmaları aynı anda yürütülüyor."
MİLLİ MUHARİP UÇAK İNSANSIZ HAVA ARAÇLARIYLA BİRLİKTE UÇABİLECEK Mİ?
TUSAŞ'ın geçtiğimiz günlerde duyurduğu ve dünya genelinde büyük sükse yapan bir diğer platformu da ANKA-3. Aylangan MMU ile ANKA-3'ün aynı kolda uçup uçamayacağı konusunda, "Milli Muharip Uçak projesi ilk safhalarda sadece bir savaş uçağı projesi olarak görülüyordu. Ama geldiğimiz noktada konuşulan bir diğer konsept de MMU'nun insansız hava araçlarıyla birlikte harekat ortamında görev yapabilmesi. Bu ne demek oluyor? En genel haliyle, MMU'yu uçuran pilot milli muharip uçağı kontrol ederken paralelde kolda uçan insansız hava araçların da bazı kabiliyetlerini kontrol edebilecek. Daha net bir ifadeyle harekat ortamında birlikte görev icra edebilecekler. Bunlar için de çalışmalarımız sürüyor. Tabi bu biraz uzun soluklu bir iş ama bunun için de kolları sıvadık" açıklamalarında bulundu.
MİLLİ MUHARİP UÇAK'TA ÇOK GELİŞMİŞ SENSÖRLER VAR
Milli Muharip Uçak'ın 'yeni nesil' olarak adlandırılan bir uçak olduğunun altını çizen Aylangan, bu tarz uçak tiplerinde çok ciddi seviyede görev sensörleri olduğu bilgisini paylaşıyor.
MMU haliyle çok sayıda sensörden binlerce verinin elde edildiği dev bir platform halini alıyor. "Tabi bunların hepsini pilota gösterdiğiniz zaman çok karmaşık bir sistem ortaya çıkıyor" diyor Aylangan ve sözlerini şöyle tamamlıyor:
"Sensör füzyon ya da veri füzyonu dediğimiz olay en genel haliyle, farklı kaynaklardan aldığınız verileri belli bir algoritmada filtrelenip, pilota görmesi gereken veriyi vermesi. Aslında bu füzyon konusu MMU görev sistemlerinde çok önemli bir yer ediniyor. Onunla ilgili çalışmalarımız da devam ediyor. Bu noktada da çok iyi bir durumda olacağımızı söyleyebiliriz."