Ülkemizi ve tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi süreci maalesef hala devam ediyor. Bunun yanında yazın bittiği ve yavaş yavaş havaların soğumaya başladığı bugünlerde gribal hastalıklar artmaya başlayacak. "Bu süreçte sağlıklı olmak ve kendimizi iyi hissetmek oldukça önemli.
Bu yüzden bağışıklığımızı güçlendirmeli ve optimum sağlığa ulaşmalıyız." diyen Diyetisyen Emel Terzioğlu Arslan, "Bağışıklık sistemini diri tutmanın en önemli yolu yeterli ve dengeli beslenmekten geçiyor ancak bunun haricinde diğer 3 temel noktaya da dikkat etmemiz gerekiyor. Bunlar; egzersiz, uyku ve stres yönetimi." şeklinde konuştu.
ÖNCELİKLE SAĞLIKLI BESLENİN
Arslan; "Bağışıklık sistemini güçlendirmenin en önemli gerekliliklerinden biri kuşkusuz sağlıklı beslenme. Ancak birbirinden farklı moda "diyetler" ile ilgili kafa karıştırıcı pek çok bilgi var, bu nedenle vücudunuzu en iyi hissettiren şeylere bağlı kalmak ideal.
Sağlıklı bir diyetin neye benzediğini söylemek gerekirse; "Sebzeler, meyveler, tam tahıllar, fasulye, baklagiller, balık, derisiz kümes hayvanları, kuruyemişler ve yağsız/az yağlı süt ürünlerinden zengin; şekerli içecekler, tatlılar, yağlı veya işlenmiş etler, katı yağlar ve tuzlu veya yüksek oranda işlenmiş yiyeceklerden fakir bir diyet." diyor.
EGZERSİZİ HAYATINIZA DAHİL EDİN
Egzersiz, yoğun iş hayatınızda ertelenmesi en kolay aktivitelerden biridir. Ancak uzmanlar, egzersizin tıpkı dişlerinizi fırçalamak gibi vücudunuzun günlük olarak yapması gereken bir alışkanlık olduğunu söylüyor. Egzersiz yapmadığınızda; kötü uyku, efor/yağ yakımı sırasında nefes darlığı, kas kütlesinin kaybı ve yağ kazanımı, kötü ruh hali, daha kolay stresli hal alma, obezite, hareketlilik/hareket kabiliyeti kaybı, yorgunluk veya enerji eksikliği, kötü duruş/postür, osteoporoz, eklemlerde sertlik, şeker hastalığı gibi birçok problemle karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle egzersizi mutlaka hayatınıza dahil etmelisiniz. Ne kadar egzersiz yapmalıyım sorusunun cevabı ise genel olarak, günde 30 dakika orta derecede fiziksel aktivitedir. Ve sağlık otoriteleri şunları önermektedir.
YETERLİ VE KALİTELİ UYUYUN
Optimum sağlık söz konusu olduğunda kaliteli uyku şart. Yeterli uyku olmadığında kısa vadede yorgunluk, huysuzluk, konsantre olamama ve odaklanamama gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Uzun vadede ise kalp sorunları, şeker hastalığı, obezite, depresyon, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi daha ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu yüzden yeterli ve kaliteli uyumaya özen gösterin.
STRESİNİZİ YÖNETMEK İÇİN ÇABALAYIN
Herkesin stresi ve değişen seviyelerde stres toleransı vardır ve yönetilemez hale geldiğinde ya da kronikleştiğinde sağlığımızı olumsuz etkiler. Stres iyi yönetilemediğinde karşımıza çıkan ilk şey de bastırılmış bir bağışıklık sistemidir. Düzenli egzersiz, meditasyon, günlük tutma, zaman yönetimi, sağlıklı beslenme gibi olumlu alışkanlıkları hayatınıza katarsanız stres yönetimi konusunda da başarılı olursunuz.
Bağışıklık sistemini güçlendirmenin en önemli yolu vitaminlerden geçer. Vitaminler, vücut hücrelerinin kendini yenileyebilmesi, büyüyüp gelişebilmesi ve enerji üretebilmesi için elzem organik bileşiklerdir. İnsan vücudunda sentezlenemeyen, sentezlense bile yetersiz olan vitaminler, dışarıdan besinlerle ya da takviye ilaçlarla desteklenmelidir. Vitaminsiz kalırsak vücudumuzda neler olur? A, B12, E ve diğer vitamin eksikliği belirtileri nelerdir? İşte vitamin eksikliğinin belirtileri...
A VİTAMİNİ
Eksikliğinin belirtileri: A vitamini karaciğerde depolandığı için yetersiz alındığında önce karaciğerdeki depolar azalıyor, ardından kanda miktarı düşüyor.
A vitaminin eksikliğinde sıklıkla görme ile ilgili problemler ortaya çıkıyor. Gece körlüğü, gözün parlaklığını yitirerek aşırı kuruması, gözyaşının yetersiz salgılanması bu sorunlardan bazıları...
Ayrıca A vitamini bağışıklık sisteminde de görev aldığı için eksikliğinde halsizlik ortaya çıkabiliyor ve enfeksiyon riski artabiliyor. Uzayan A vitamini eksikliği ise vücutta geri dönüşü olmayan sağlık sorunlarına neden olabiliyor.
KAYNAKLARI:
Karaciğer, yumurta sarısı, tereyağı gibi hayvansal besinler; koyu yeşil yapraklı, sarı ve turuncu renkli sebzelerde bulunuyor.
Gereğinden fazla alınırsa karaciğerde büyüme, ciltte pul pul dökülme, sinir sisteminde bozukluklar, avuç içinde ve ayak tabanlarında renk değişimi, mide bulantısı gibi sonuçlar görülebiliyor.
EMİLİMİNİ ARTIRMAK İÇİN:
A vitamini yağda çözünen ve yağ aracılığı ile taşınan bir vitamin olduğundan emilim için diyetle alınan yağ miktarı son derece önemli.
Eğer yağın sindirimi için pankreastan salgılanan pankreatik enzimler ve safra asidinde herhangi bir problem yoksa diyetle alınan A vitamininin emilim oranı yüzde 80-90'ı buluyor.
Bununla birlikte çinko ve E vitamini eksikliği A vitamini metabolizmasını bozabiliyor çünkü bu iki besin A vitaminin emilim, taşınma ve hareketlerinde önemli bir rol oynuyor.
Eksikliğinde; anne karnındaki bebekte "nöral tüp" adı verilen ve yapı beyin dokusundan başlayıp, boylu boyunca omuriliği de içine alarak aşağı doğru uzanan yapıda sorun olabiliyor.
Ayrıca halsizlik, aşırı huzursuzluk, gelişme geriliği, infeksiyon hastalıklarına karşı direnç düşüklüğü de görülebiliyor.
KAYNAKLARI:
Karaciğer ve koyu yeşil yapraklı sebzeler temek kaynakları. Ayrıca enginar, brokoli, pancar, bamya, maya ve kuru baklagiller da folik asitin doğal kaynakları arasında yer alıyor.
EMİLİMİNİ ARTIRMAK İÇİN:
Folik asit yüksek ısıya duyarlıdır. Bu nedenle bu vitaminden en verimli şekilde faydalanabilmek için özellikle sebzeleri çok yüksek ısıda ve uzun süre pişirmemek gerekiyor.
B12 VİTAMİNİ
Eksikliğinin belirtileri: B12 eksikliğinde ortaya çıkan belirtiler başka pek çok rahatsızlıkta da görülebildiğinden, bu belirtilerin vitamin eksikliğinden kaynaklandığını hemen anlamak mümkün olmayabiliyor. Bu nedenle genellikle teşhisi doğrulamak için kan testi gerekiyor.