Koronavirüs salgını ile ilgili olarak alınan önlemler kapsamında 65 yaşından büyük vatandaşlarımıza yönelik bir takım kısıtlamalar getirildi. Artık çok zorunlu haller dışında 65 yaşından büyükler sokağa çıkamayacak. Peki bu durum yaşlıları ve onlarla birlikte yaşayan insanları nasıl etkileyecek? Bu konudaki merak edilen sorulara Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof.Dr. Sefa Saygılı cevap verdi.
İŞTE FSM ÜN. PİSİKOLOJİ BÖLÜM BAŞKANI PROF. DR. SEFA SAYGILI'NIN AÇIKLAMALARINDAN BAŞLIKLAR
SALGIN HIZLA ARTIYOR VE ARTACAK
Türkiye ve bütün dünya zor günlerden geçiyor. Gözle görünmeyen bir mikroorganizma korkunç bir yayılma hızıyla globalleşen yeryüzünü ayrım yapmadan sarmış durumda.
Ülkemizde de korona virüs maalesef hızla artıyor, ölümlere sebep oluyor.
Sosyal medyada genç bir kızın feryadı vardı. Kızımız ağlayarak baba ve dedesiyle birlikte virüs bulaştığını, dedesi yoğun bakım ünitesine bağlı ve durumunun ciddi olduğunu anlatıyordu. Kendisi ve babası ise karantina altındalarmış.
YAŞLILAR İÇİN BÜYÜK TEHLİKE
Evet, rahatsızlık her yaştaki insanlara enfekte oluyor, ancak yaşlıları ve özellikle de sistemik bir kronik hastalığı olanları daha çok etkiliyor, ölümlere sebebiyet verebiliyor. Zaten yaş arttıkça şeker hastalığı, hipertansiyon, KOAH (tıkayıcı solunum yolu hastalığı) gibi kronik hastalıkların bir veya bir kaçının görülmesi ihtimali artıyor. Yaşın ilerlemesine bağlı olarak da vücudun savunma gücü zayıflıyor, gençlerde zarar vermeyen enfeksiyon yaşlıyı yatağa düşürebiliyor.
PSİKOLOJİLERİNİ GÜÇLÜ TUTMAMIZ GEREKİYOR
Böyle olunca da özellikle yaşlılar için korunma tedbirleri özellikle de evden çıkmama (zaten devlet de 65 yaş üzeri vatandaşların sokağa çıkmalarını yasaklamış durumda), insanlarla temastan uzak kalma yanında psikolojilerini güçlü tutma önem kazanıyor. Çünkü biliyoruz ki moral olarak yüksek olunduğunda vücudumuzun bağışıklık ve hastalıklara dayanma gücünü artıyor.
EVDE KALMALARINI SAĞLAYIN
Bunun için yaşlıların:
Öncelikle Sağlık Bakanlığı'nın ve devletimizin karar ve tavsiyelerine titizlikle uymaları gerekir. Evde kalma yanında sık elleri yıkama, hijyene ve temizlik kurallarına dikkat etme, evi sık havalandırma önemli.
UYKU SAATLERİNE DİKKAT
Yaşlıların uyku saatlerine dikkat etmeleri gerekir. Uyku zorluğu varsa akşamları çay, kahve gibi kafein içeren içeceklerden ve cep telefonu, bilgisayar, televizyondan uzak durmalıdır.
SİGARADAN KESİN UZAK DURSUNLAR
Sigara içme rahatsızlığa yakalanmayı kolaylaştırmaktadır. Bunu fırsat bilerek bırakmaya niyetlenilmelidir.
TAKINTI HALİNE GETİRMESİNLER
Günlük gelişmeleri takip etmeleri ancak takıntı boyutuna getirmemeleri şarttır.
SOSYAL MEDYADAN UZAK TUTUN
Sosyal medya maalesef kirlilik, yanıltıcı haberler ve aşırılıkları da barındırmaktadır. Bu da paniğe, gereksiz korku ve endişelere, yersiz karamsarlığa sebep olmaktadır. Buna dikkat ederek paylaşımları incelemelidir ve fazla vakit geçirmemeye de dikkat etmelidirler.
Olumsuz ve karamsar senaryolara kendilerini kaptırmamalılar.
EV HAYATI ONLARA MUTLULUK VERMELİ
Rahatsızlığın yayılmaması, kendilerine ve çevrelerine bulaşmaması için ev hayatına alışmalarının şart olduğunu bilmeliler. Yani yaptıkları bu mecburi tecridin yararlarının tahmin ettiklerinden bile fazla olduğunu düşünmeliler. Bu yüzden ev hayatı onlara mutluluk vermelidir.
YAŞLILARLA YAKIN TEMASA DİKKAT
Tabii insan çevresiyle akraba ve dostlarıyla vardır. Hele ülkemiz insanı yaşlılarına düşkündür, onları yalnız bırakmak istemez. Bu yüzden yaşlılarla görüşmek için evlerde buluşmak, onlarla yakın temasta olmak doğru değildir. Ancak onları yalnızlığa, ilgisizliğe bırakmak da yanlış olur. Yaşlılar diğer insanlara göre; daha çok sevgi, şefkat, değerli olduğunu hissetme gibi duygulara ihtiyaç duyarlar.
İTALYA'DA YALNIZ YAŞAYAN YAŞLILAR BUNALIMA GİRDİ
İtalya'da yalnız yaşayan yaşlıların bunalıma girdikleri, gereksiz panik hali ve ölüm endişesi taşıdıkları, yaşama sevinçlerinde azalma olduğu, uyku sorunları çektikleri görülmüştür. Onları konutunda toplu halde ziyaret yerine görüntülü veya görüntüsüz iletişim araçlarıyla haberleşmek, sohbet ve muhabbet etmek uygun olanıdır. Görüşüldüğünde de mesafeli olunmalı, sarılmaktan kaçınılmalıdır. İhtiyaçları sorulmalı, giderilmeye çalışılmalıdır. Sosyal bağlar böylece muhafaza edilmelidir. Ayrıca bu yakınlığa sadece yaşlıların değil yaşı daha genç olanların ve çocukların da ihtiyaçları vardır.
GÜZEL MEŞGULİYETLER BULUN
Yaşlılar evde geçirdikleri zamanda virüs dışındaki konu ve gündemlerle, bilhassa kendilerini iyi hissettirecek meşguliyetlerle ilgilenilmelidirler.
Yine Suriye, Irak, İran, İtalya gibi daha zor durumda olan insanların yaşadığı topraklar akıldan çıkarılmamalı ve halimize şükretmeliyiz. Onlarla durumumuzu kıyasladığımızda nimetler içinde yüzdüğümüzü göreceğiz.
HAYATIMIZI GÖZDEN GEÇİRMELİYİZ
İnsanlığın ve kendimizin hata ve yanlışları bu salgın sebebiyle gözden geçirerek özeleştiride bulunmalıyız.
ÖLÜM KAYGISINI DERİN HİSSEDERLER
Özellikle yaşlılarda ölüm kaygısı daha derinden hissedilir. Onlar için ölüm artık soyut bir kavram olmaktan çıkar, her an yaşanabilecek bir ihtimal olarak algılanmaya başlar. İşte korona virüs salgını ile ilgili konuşulanlar bu kaygılarını artırabilir. Bu yüzden ibadetlere daha çok dikkat etmek, her şeyin olduğu gibi ölümümüzün de kaderimizde yazılı olduğunu hatırlamak, ölümden sonra hayata inanmak oldukça rahatlatıcıdır.