Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Türkiye gündemine oturan olayla gündeme gelen ve benzerlerine ülkemizde sık rastlanan trafikte öfke kontrolüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
YÜKSEK EGODA ÖFKE KONTROL SORUNU YAŞANIYOR
Trafikte öfke kontrolüne ilişkin her gün pek çok örnekle karşılaşıldığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, egosu yüksek kişilerde öfke kontrol sorununun daha çok ortaya çıktığını söyledi. Egosu yüksek olan kişilerin engellenme eşiği düşük kişiler olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan "Egosu yüksek olan kişide hak duygusu kendine yöneliktir ve kendi hakkının engellediğini düşünürler. Böyle durumlarda empati yapamazlar. Egosu yüksek kişiler, empati yapamadığı için genellikle narsistik kişiliklerdir" dedi.
ÖFKELİ DAVRANIŞ, TOPLUMDA KABUL GÖRÜYORSA DİKKAT!
Öfke kontrolü sağlanamamasında psikolojik ve kültürel faktörlerin etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Egosu yüksek kişiler kendilerine fazlasıyla güvenirler, 'Bana kimse bir şey yapamaz' tarzında bir duyguya sahiptirler. Öfkelerini ifade etmekten rahatsızlık duymazlar. Psikolojik faktörler burada önemli. Kişinin yapısı, kişisel özellikleri ve kendisini, bu konuda eğitmemiş olması en önemli etkenlerdendir. Kültürel faktörler de önemlidir. Öfke kontrol sorunu yaşayan kişi, toplum tarafından onaylanıyorsa, kişinin yaptığı davranış 'Aferin aslansın, iyi yapmışsın' gibi onay veren tarzda bir kabul görüyorsa bu davranış devam eder" diye konuştu.
ŞİDDETİN ÜÇ TÜRÜ VAR
Şiddet üzerine yapılan çalışmalarda üç örnek inceleniyor. Birincisi canlı şiddet. İkincisi televizyonlarda gösterilen, çizgi filmlerdeki çocuklara öğretilen ya da dizilerdeki şiddet. Üçüncü şiddet türü ise akran şiddeti. Bunlar incelendiği zaman kişide en etkili olan şiddetin canlı şiddet olduğu anlaşılıyor. Eğer ailede birinci derecede yakınların arasında yani çocuğun yetiştiği ortamda şiddet varsa, çocuk şiddeti hak arama yöntemi, sorun çözme ve hâkimiyet kurma yöntemi olarak kullanıyor" dedi.
ŞİDDETİ ONAYLAYAN KÜLTÜRLER, ŞİDDETİ ARTIRIYOR
Şiddet olayından sonra kişinin pişmanlık duyup duymamasının önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Pişmanlık duyuyorsa ve bu davranışı bir anlık öfkeyle yaptıysa kişinin öfke konusunda eğitim alma ve bu eğitimden kazanımlar elde etme ihtimali daha yüksek. Bu tarzdaki şiddet olaylarında muhakkak sosyal çalışma da yapmak gerekiyor. Şiddeti onaylayan ve öfkeyi onaylayan kültürler şiddeti arttırıyor" dedi.
ÖFKENİN ALTINDA BAŞKA BİR NEDEN YATABİLİR
Öfke kontrolü konusunda sorun yaşayan kişilerin mutlaka uzmana başvurması gerektiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, altında başka psikiyatrik sorunların yatabileceğini söyledi. Prof. Dr. Tarhan, "Öfke bozukluğu yaşayan bir öğretmen hanımın sorununun arkasında örtülü depresyon vardı. Yapılan kontrollerde serotonin azaldığı ve buna bağlı öfke kontrolü sorunu yaşadığını tespit ettik."
EMPATİ EĞİTİMİ ŞART!
Öfke kontrolünün sağlanmasında yasaların tek başına yeterli olmadığını, saygı, edep ve empati gibi kavramların ve toplumsal değerlerin daha ilkokuldan başlayarak öğretilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şunları söyledi:
"Kendi kültürümüzü öğreten bir ders olmalı ve bu seçmeli değil, temel ders olmalı. Değer içerikli eğitim verilmesi gerekiyor. Öfke kontrolü de bunlardan birisi olmalı. Etik değerleri, anne, baba ve okul birlikte öğretecek. İyi bir mühendis yetiştirmeden önce İyi bir İnsan yetiştirmemiz lazım. İyi olan bir insan empati duygusu olan bir insandır. Öfke, empati eksikliğinden kaynaklanıyor. Gelişmiş ülkelerde suç işleyenlere empati eğitimi veriliyor. 'Bu yaptığın şeyi bir annene ya da ablana birisi yapsa ne hissederdin?' diye soruluyor ve empati öğretiliyor. Topluma empati eğitimi gerekiyor. Bütün kötülüklerin kapısını empati yoksunluğu açıyor. Etik değerlerin eğitimi küçük yaşta başlarsa öfke kontrolsüzlüğünün de azalacağını düşünüyorum."