Corona virüs salgını dünyada etkisini göstermeye devam ediyor. Bilim adamları koronavirüs ile ilgili çeşitli araştırmalar yapıyor. Uzmanlara göre koronavirüse karşı korunmanın en temel yolu bağışıklığı güçlendirmek ve temizlikten geçiyor. Metabolizma, soğuk havayla daha kolay mücadele etmek için yavaşlamaya başlar. Metabolizmanın yavaşlaması sonucu bağışıklık sistemi zayıflar ve hastalıklarla mücadele edemez, kilo kontrolü sağlanamaz. Bu yüzden corona virüs bağışıklık sistemi zayıf olanları hedef alır. ABD, Çin ve Singapur ile yapılan bir araştırma, bazı kanser türüne sahip hastaların, yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) ölüm oranının diğerlerine göre üç kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.
Washington Post gazetesindeki haberde, Amerikan Kanser Araştırmaları Derneğinin bugün yapılan yıllık toplantısında paylaştığı araştırmaya yer verildi.
ABD, Çin ve Singapurlu ortak bir grubun araştırmasında, salgının ortaya çıktığı Çin'in Hubey eyaletindeki 14 hastanede, 105'i kanser 641 Kovid-19 hastası üzerinde yapılan çalışmalara yer verildi.
3 KAT DAHA FAZLA ÖLÜM RİSKİ
Elde edilen sonuçlara göre, özellikle yoğun bakım ve solunum cihazına bağlı halihazırda kanser olan Kovid-19 hastalarının, diğerlerine göre 3 kat daha fazla ölüm riski taşıdığı ortaya kondu.
KANSER BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ ZAYIFLATARAK KOVİD-19 ETKİSİNİ YÜKSELTİYOR
Araştırmada, akciğer kanseri, lösemi, lenfoma ve miyelom gibi kanser türlerinin hastaların bağışıklık sistemini zayıflattığı ve bu durumun kendi başına Kovid-19 komplikasyonlarını artırma riski taşıdığına vurgu yapıldı.
KANSER HASTALARI VİRÜSE KARŞI DAHA SAVUNMASIZ
Gazeteye konuya ilişkin açıklama yapan Amerikan Kanser Derneği Başkan Yardımcısı J. Leonard Lichtenfeld, "Bulgular, kanser hastalarının virüse karşı daha savunmasız olduğu ve enfeksiyon seyrinin daha kötü sonuçlarla neticelendiği yönünde duyduğumuz haberlerle örtüşüyor. Bununla birlikte kesin sonuçlar için binlerce hastanın daha incelenmesi gerekir." ifadelerine yer verdi.
Amerikan Kanser Topluluğu'na göre, 2020'de ABD'de 1,8 milyondan fazla yeni kanser vakası ve 606 binden fazla insanın bu hastalıktan ölmesi bekleniyor.
GÜNDE 5 PORSİYON SEBZE VE MEYVE TÜKETİN
Sebze ve meyveler sahip oldukları antioksidanlar (A, C, E vitaminleri, folik asit gibi vitaminler, selenyum gibi mineraller, oligosakkaritler ve bazı fenolik bileşikler) sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirirler ve hastalıklara karşı vücut direncini artırırlar. Özellikle maydanoz, kuşburnu, yeşil biber, greyfurt, portakal, kivi, çilek, enginar içlerinde yüksek miktarda C vitamini, zeytin yağı, ceviz, badem, fındık ve türevleri E vitamini ve havuç, ıspanak, domates, brokoli, pırasa, bal kabağı gibi sebzeler ise bir A vitamini türevi olan "beta karoten" içerir. Bu nedenle bu sebze ve meyveleri mutfağınızdan eksik etmeyin.
YULAF TÜKETİN
Yulaf, bağışıklık sistemini uyarıcı özelliğinin yanı sıra birçok bilimsel çalışmada kanser, mikrobiyal enfeksiyonlar, diyabet ve yüksek kolesterol tedavisinde de etkili olabileceği ortaya konulan "beta glukan" içerir. Bu nedenle özellikle sık sık soğuk algınlığı ve gribe yakalananlar, yoğun ve stresli bir çalışma temposu olanlar mutlaka beslenmelerinde yulafa yer vermelidir.
SARIMSAKTAN VAZGEÇMEYİN
Sarımsak sadece yemeklerimizin vazgeçilmez bir lezzeti olarak değil; insan sağlığı için de yüzyıllardır önemli bir deva olarak kullanılır. Sarımsak içerdiği "allicin" sayesinde güçlü bir antioksidan etkiye sahiptir. Bu sayede bağışıklık sistemini destekler ve birçok hastalığın oluşumunu önler.
YOĞURT VE KEFİR TÜKETİN
Son yıllarda yapılan birçok araştırma probiyotik etki gösteren besinlerin özellikle bağırsak florasını geliştirerek bağışıklık sistemini güçlendirdiğini göstermektedir. Ayrıca probiyotik besinlerin iltihabi (enflamatuvar) hastalıkların oluşumunu önlediği ve antioksidan etki gösterdiği de yapılan çalışmalarda ortaya konmuştur. Bu nedenle kefir ve yoğurdu sofralarımızdan eksik etmeyelim.
GÜNDE 2-3 FİNCAN YEŞİL ÇAY TÜKETİN
Yeşil çay içerdiği "kateşin" sayesinde antioksidan etki göstererek bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca kalbi güçlendirir ve kan şekerini dengeler. Ancak yeşil çayın diüretik (idrar söktürücü) etkisi olduğu için tansiyon ve böbrek hastaları, yeşil çayı doktor ve diyetisyenlerine danışarak tüketmelidirler.
ZENCEFİL TÜKETİN
Taze zencefil B6 vitamini, C vitamini, kalsiyum, demir, magnezyum, potasyum, manganez ve lif açısından oldukça zengindir. Özellikle soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıklara karşı koruyucu etki gösterir.
HAFTADA 2 KEZ BALIK TÜKETİN
Özellikle soğuk deniz balıkları yüksek miktarda antioksidan etki gösteren Omega 3 içerir. Yapılan birçok çalışma Omega 3 yağ asitlerinin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve özellikle kolon ve prostat kanserlerinin önlenmesinde yararlı olabileceğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle haftada 2 kez mutlaka balık tüketilmelidir.
ŞEKER TÜKETİMİNİ AZALTIN
Son yıllarda yapılan çalışmalar fazla şeker tüketiminin bağırsak florasını bozarak bağışıklık sistemini baskıladığını göstermektedir. Bu nedenle beslenmenizde mümkün olduğu kadar şeker ve şekerli besinleri azaltın.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİREN BİTKİ ÇAYLARI
Kuşburnu çayı; Kuşburnu iyi bir C vitamini kaynağı! Hatta en iyi C vitamini kaynağı diyebiliriz. Özellikle havaların değişken olduğu şu Ocak ayında günde 1 fincan kuşburnu çayı ile bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.
Papatya çayı; Papatya çayının bağışıklığa etkisi üzerine yapılan araştırmalar, papatya içinde bulunan kimyasalların makrofajlar ve B lenfositlerin üretimini ve dolayısıyla beyaz kan hücresi sayısını arttırarak bakteri, virüs ve mantar gibi bulaşıcı hastalıklara karşı vücudun direncini arttırdığı yönünde sonuçlara sahip.
Kayısı çayı; Kayısı çayının en önemli etkisi sindirim sorunlarını azaltmasıdır. Bağışıklık sistemi ile sindirim sistemi beraber çalışır ve biri aksadığında diğeri etkilenebilir. Bu yüzden 2 günde 1 tüketeceğiniz 1 fincan kayısı çayı barsak sorunlarınızı gidermeye yardımcı olur. Dolaylı yoldan virüslere savaş açmış olursunuz.
Yeşil çay; Yeşil çay, siyah çayın işlenmemiş halidir. Bu yüzden fazla tüketimi ödem oluşmasına sebep olabilir. Ancak metabolizma hızlandırıcı etkisini de bir kenara atamayız. Günde 2 fincan yeşil çay hem sağlığa yarar hem de kilolara.