Sağlıklı beslenmeye dair söylenen ve artık neredeyse hepimizin "bildiği" gerçekler aslında o kadar doğru olmayabilir. Uzmanlar, bazı klişelere kapılmamanın daha sağlıklı olduğunu belirtiyor. İşte doğru bildiğimiz o yanlışlar...
Artan kanıtlar, aslında sağlıklı bir beslenmenin çok daha basit olduğunu gösteriyor. Tüm besin gruplarının dengeli bir şekilde tüketilmesi, az şeker ve abur cubur ile bol miktarda meyve ve sebzeden oluşan bir beslenme sistemi olduğunu ortaya koyuyor.
Artık diyetisyenler, tamamen sahte olan en yaygın diyet inanışlarını ortaya çıkardı. Birçoğu sürpriz olabilir; örneğin çok fazla yumurtanın yüksek kolesterole neden olduğu gibi yaygın inanışın aslında yanlış olduğu ortaya çıktı. İşte beslenme ile ilgili bildiğimiz o yanlışlar…
'DOĞAL' ŞEKER SOFRA ŞEKERİNDEN DAHA SAĞLIKLI
Bal veya akçaağaç şurubu antioksidan, antimikrobiyal ve antiinflamatuar özelliklere sahip olabilir. Ancak bunun sağlığımızı tam olarak nasıl etkilediği bilinmiyor. Fakat 'doğal' şekerlerin sofra şekeriyle aynı kaloriye sahip olduğu ve kanımız üzerinde hemen hemen aynı etkiye sahip olduğu kanıtlandı.
Diyetisyen Alyssa Pacheco, "Günün sonunda vücudunuz tüm bu yiyecekleri sindiriyor ve şeker olarak görüyor" açıklamasında bulundu. Her türlü aşırı şeker alımı sizin için kötüdür ve kilo alma riskini artırarak diyabet, kalp-damar hastalıkları, kanser, metabolik bozukluklar, depresyon ve bilişsel bozukluklara yol açabilir.
Pacheco, hangi şekeri seçeceğiniz konusunda endişelenmek yerine, hangisini tercih ederseniz onu seçmenizi ve ölçülü tüketmenizi tavsiye ediyor. Amerikan Kalp Derneği, kadınlar için günde en fazla altı çay kaşığı, erkekler için ise dokuz çay kaşığı ilave şeker önermektedir.
DENİZ TUZU DAHA "ŞİFALIDIR"
Deniz tuzu, Himalaya tuzu veya sofra tuzu… Birbirleri arasında fark varmış gibi davransak da aslında hepsi tuzdur ve kan basıncını etkileyen bileşik olan yaklaşık %40 sodyum içerir.
Deniz tuzu minimum düzeyde işlenir ve az miktarda magnezyum, kalsiyum ve potasyum içerebilir. Sofra tuzu ise yabancı maddeleri uzaklaştırmak için işlenir ve genellikle tiroid sağlığı için iyot eklenir.
Ancak beslenmeniz dengeli olduğu sürece minerallerinizi deniz tuzundan almanıza gerek yoktur. Beslenme Uzmanı Michelle Rauch, "Aşırı sodyum tüketimi yüksek tansiyon ve diğer sağlık sorunlarıyla bağlantılıdır, bu nedenle kullanılan tuzun türü ne olursa olsun genel sodyum alımını sınırlamak önemlidir"açılkamasında bulundu.
GÜNDE İKİ YUMURTADAN FAZLA YEMEYİN
Bir diğer yanlış inanış ise yumurtanın sağlığa zararlı olduğu ve kolesterolünüzü artıracağı bilgisidir. Kolesterol içeriği nedeniyle yumurtaların kalp sorunlarına neden olmadaki rolleri uzun süredir şiddetli tartışmalara konu oluyor. Son zamanlarda bunun da aslında yanlış bir bilgi olduğu ispatlandı.
Ancak bilim insanları herhangi bir bağlantının olmadığını söylüyor. Araştırmalar, yumurtadaki kolesterolün, doymuş yağ oranı yüksek gıdalar gibi diğer bazı gıdalar gibi kolesterol seviyesini yükseltmediğini gösteriyor.
2020 yılında yapılan bir araştırmada, Harvard'lı bir araştırmacının liderliğindeki ABD'li bir ekip, yumurta alımı ile kalp krizi veya felce yol açabilen kardiyovasküler hastalık (CVD) riski arasında hiçbir ilişki bulamadı.
Diyetisyen Umo Callins bu yaygın inanış ile ilgili 'Yumurta sağlıklı bir diyetin parçası olabilir ve kas bakımını, genel refahı destekleyebilir, günlük protein ihtiyaçlarınızı karşılamanıza yardımcı olabilir ve birçok farklı öğüne eklenebilecek çok yönlü bir protein kaynağıdır' dedi.
AKŞAM 18:00'DAN SONRA HİÇBİR ŞEY YEMEYİN
Vücudun belirli bir saatten sonra daha fazla yağ depoladığına dair bilgi de yanlış inanışlardan biri. Diyetisyen Katie Schimmelpfenning bu inanışla ilgili olarak; "enerji ne zaman tüketilirse tüketilsin enerjidir" uyarısında bulundu.
Örneğin günün geç saatlerinde egzersiz yapan kişilerin, kas onarımı ve büyümesi için egzersiz sonrası bir şeye ihtiyacı vardır. Schimmelpfenning, gece vardiyasında çalışan insanların uyanıkken yemek yemeleri gerektiğini söyledi.
Araştırmalar, potansiyel olarak kilo almanıza neden olan şeyin ne zaman yemek yediğiniz değil, ne yediğiniz olduğunu göstermiştir. Günün erken saatlerinde daha fazla yemek yemek, daha sonra açlığınızı kontrol etmenize ve çok fazla yemek yemenizi engellemenize yardımcı olabilir.
Diyetisyen ve yazar Rhyan Geiger ise bu durumla ilgili olarak; 'Her şey seçtiğiniz yiyecek türlerine bağlı. Taze meyve, sebze veya tam tahılları tercih etmek, kurabiye, şeker ve tatlıları tercih etmekten çok farklıdır' açıklamasında bulundu.
KİLO ALMAMAK İÇİN KAHVALTI YAPMAK YERİNE KAHVE İÇMEK
Son yıllarda alınan enerji miktarını kısıtlamak için kahvaltı yerine kahve içerek kilo verilebileceği inancı yanlış bir bilgi olarak öne çıkıyor. Bir fincan kahve antioksidanlar açısından zengin olsa da yalnızca beş kalori içerir ve protein, yağ veya karbonhidrat içermez.
Diyetisyen Patricia Kolesa; kahve, sütlü bile olsa sütten elde edilen protein ve yağları içerse de, geleneksel bir kahvaltıda olduğu gibi sizi tok ve enerjik hissettirmeyeceği konusunda da uyardı. Beslenme uzmanları ayrıca kahvenin asidik olduğu ve bu nedenle aç karnına sert olduğu konusunda uyardılar.
