Galatasaray, UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki üçüncü maçında sahasında Norveç ekibi Bodo/Glimt'i 3-1 yenerek üst üste ikinci galibiyetini aldı.
SABAH Spor'un usta kalemleri, sarı-kırmızılı takımın Devler Ligi'ndeki zaferini yorumladı. İşte değerlendirmeler..
MURAT ÖZBOSTAN: Şimdi anladınız mı neden alındığını!
Galatasaray'ın neden Osimhen'i transfer ettiğini şimdi daha iyi anladınız mı! 75 milyon Euro'luk maliyet çok tartışılsa da bu adamın bunu fazlasıyla hak ettiği ortaya çıktı. 2 gol attı... Önde baskı yaptı, istasyon oldu, her topa kafa soktu. Önde yaktığı ateş ile Galatasaray'a otoban açtı. Hep oyunun içindeydi. Oyunda kaldığı 73. dakikaya kadar Galatasaray, Osimhen ile çok top kazandı, pozisyona girdi. Attıkları 2 değil 3-4 bile olabilirdi. Adam tam bir canavar. Kafa, ayak, her yeriyle atıyor.
"OKAN BURUK İYİ ANALİZ ETMİŞ"
Galatasaray, agresif ve sert presle sahanın her yerini ele geçirdi. Müthiş başladı maça! Rakibe nefes aldırmadı, tribün de devreye girince Bodo dağıldı. Torreira ve Lemina neredeyse bütün sahipsiz topları kazandı. Kanatlardan dalga dalga gelinirken, Bodo'nun defansı çöktü. Norveçliler, son 9 Avrupa maçında 5 mağlubiyet almış bir takım zaten. Deplasman karneleri berbat. Okan Buruk rakibini yine iyi analiz etmiş. Bodo'nun yıldızı Hauge'ye adım attırılmadı.
"6 PUAN SENİ ÜST TURA TAŞIYABİLİR"
3 golün de ortak özelliği ön alan baskısıyla gelmesiydi. Planlar şıkır şıkır işledi. 3 maçta Şampiyonlar Ligi'nde 6 puan almak büyük başarıdır. Liverpool zaferinin bir anlam kazanması için galip gelmekten başka bir seçenek yoktu. Bodo'dan alınan 3 puan çok önemli. 6 puandasın, 5 maç kaldı. 5 puan alsan turu geçebilirsin. 6 puan seni üst tura taşıyabilir. Okan Buruk başta olmak üzere G.Saray'ı tebrik ederim.
LEVENT TÜZEMEN: Bu oyunla Devler Ligi'nde önü açık
Liverpool zaferiyle zirve yapan Galatasaray, Bodo galibiyetiyle Şampiyonlar Ligi'ne ısındığını gösterdi. Galatasaraylı oyuncular, bu oyun anlayışından, coşkudan, mücadeleden geri adım atmadıkları müddetçe Devler Ligi'nde yoluna devam eder. Galatasaray seyircisi de farklı bir tezahürat misyonu üstlenerek rakiplere RAMS Park'ı zindan ederken, Galatasaraylı oyuncuları da ateşliyorlar. Osimhen, gecenin yıldızlığına soyundu…
"ÖN ALAN BASKISI MÜKEMMELDİ"
İlk golde Lemina'nın topu rakipten çalması ve çabuk oynaması çok önemliydi ama Osimhen'in önüne düşen topu düzeltmeden kaleye vurması akıllıcaydı. Hücumda görev yapan oyuncular, bu vuruşu örnek almalı. Bodo takımı, fizik gücü üst düzeyde olan, çok koşan, oyundan düşmeyen, birbirlerine ezbere pas yapan ve baş ağrıtan bir takım. Galatasaray, Osimhen'in ikinci golüne kadar oyunu çok akıllı yönetti. Gereksiz yere hücuma çıkmadılar, aktif dinlenmeyi gerektiğinde yaptılar ve en önemlisi çok şut atmasıyla bilinen Bodo'lu oyunculara geniş alan bırakmadıkları gibi şut izni de vermediler. Galatasaray'ın Osimhen'le kazandığı ikinci gol öncesi yapılan ön alan baskısı çok mükemmeldi.
"LEMINA-TORREIRA HATASIZ OYNADI"
Osimhen, Barış ve Yunus'un yaptığı baskı, Bodo savunmasının dengesini bozduğu gibi hata yapmasına da neden oldu. Nijeryalı yıldızın pozisyona sırtını dönmeyip takipte kalması, hata sonucu yakaladığı topu gol yapmasını sağladı. İkinci yarı Galatasaray, akıllı oyununu devam ettirdi. Yunus'la skoru üçledi. Eğer Osimhen son vuruşlarda daha dikkatli olsaydı Galatasaray, Bodo'ya ağır bir yenilgi tattırırdı. Lemina-Torreira ikilisi hatasız oynadı.
BÜLENT TİMURLENK: Kusursuz pres
İlk düdükle tribünden yükselen tezahürat kaç dakika aynı coşkuyla sürebilir, sahadaki takım presi aralıksız kaç dakika yapılabilir, buna insanın aklı da yetmez nefesi de ama ikisi de hesaplı kullanıldığında rakibin üzerine kâbus gibi çökebilirsiniz. Önce taraftar, yüzde 62 topa sahip olan Bodo'yu her paslarında ıslıklayıp makine gibi işleyen düzenlerini bozdular. Sonra Osimhen, Yunus, Lemina ve Lucas. Islıklardan akılları şaşmış rakibin ayağından söküp aldılar topu ve 3 gol…
"BURUK'UN ÖĞRENCİLERİNİ DAHA DA ATEŞLEDİ"
İlkay'ın aklı ve tecrübesinin verdiği güven sakatlık haberiyle endişeyi de beraberinde getirmişti stadyuma. Kusursuz bir presle başladı Galatasaray ve meyvesini de çabuk aldı. İyi oynarken sendeleyen rakibi yere sermek için ikiyi bulmak lazımdı. İlk yarım saat geride kalırken o da oldu. Bodo'nun defanstan çıkarken ürkek tavırları Buruk'un öğrencilerini daha da ateşledi. Norveç ekibi deplasmanlarda evindeki kadar rahat değildi geçen sezon da.
"KENDİNİ BU FORMAYA AİT HİSSETMEYEN..."
Lemina muhteşem futbol oynadı, Abdülkerim çok kritik 3 topa ayak koyup tabela 2-0 iken oyunun kaderine etki etti. Ön alanda Yunus ve Osimhen'in müthiş presi golleri getirirken Sane de Sane gibiydi sahada. Çok top taşıdı, çok da yardıma geldi. Aksayan ya da bekleneni veremeyen ise artık kendini sanki bu formaya ait hissetmeyen Barış Alper Yılmaz'dı.
"DOĞRU TAKTİK VE UYGULAMA BUDUR"
120 km koşan Bodo'ya karşı 45 ikili mücadele kazanan, 12 pas arasıyla rakibi bozan, 23 uzaklaştırma yapan Galatasaray değişiklikler sonrasında kramplar eşliğinde tamamladı maçı. Liverpool galibiyetini taçlandıran bu ruh ve mücadele olduğu sürece G.Saray yolundan şaşmaz dedirten bir 90 dakika. Tebrikler Okan Buruk ve öğrencileri. Doğru taktik ve uygulama budur.
MUSTAFA ÇULCU: Ders niteliğinde!
Galatasaray rakip savunma arkasına Barış ve Osimhen'e attığı toplarla oyuna başladı. İlk golü de böyle buldu. Önde organize ve sert baskı yaptı. Bodo'nun pas organizatörü Berg'i kasık ağrısına rağmen oynayan Lemina çok iyi durdurdu. Sane sağ kanatta iyi başladı, oyunda geldiğinden bu yana ilk defa bu kadar diriydi. Yunus'un, Bjorkan'a ısrarlı baskısı hata yaptırınca Osimhen ikinci golü kaydetti. Aynı baskıyı Osimhen yaptı, bu kez Yunus ile üçüncü gol geldi. Galatasaray ilk yarıda tempoyu istediği gibi ayarladı ve kontrolü elinde tuttu.
"BARIŞ ALPER ETKİSİZDİ"
Bodo'nun ilk atağını 40'ta Sallai hata yapınca izledik. Düşünün kaleci Uğurcan ilk defa bu pozisyonda ekrana geldi. Galatasaray'ın önde yüksek baskı kalitesi ikinci yarıda devam etti. Barış Alper oyunda etkisizdi. Bodo merkezden çok kalabalık gelince zaman zaman aksamalar oldu, Singo'nun yokluğu hissedildi. Son çeyrekte topu ileride tutmak adına oyun İlkay'ı çok aradı. Bu baskıya çok koşan Bodo da dayanamadı.
"EN FORMDA 3 HAKEMDEN BİRİ..."
Galatasaray ve ülke futbolumuz için muhteşem bir galibiyet, şahane bir gece oldu. İngiliz hakem Micheal Oliver 40 yaşında. Üç gün önce Liverpool-M.United maçını 22 faul, 2 sarı kartla tamamlamıştı. Son İspanya ile olan milli maçımızı yönetmişti. UEFA'nın en formda ilk üç hakeminden biri. İlginçtir sık sık ağzını mikrofona değdirme 'tik'i var, bir de maçlara sakızsız çıkmıyor!