İşte Didier Drogba'nın unutulmaz anları...
Drogba 5 yaşında ailesi tarafından, profesyonel bir futbolcu olan, amcası Michel Goba'nın yanında yaşamak üzere Fransa'ya gönderildi ve bir süre Fildişi Sahili'ndeki ailesinden uzakta yaşamak zorunda kaldı. Buna karşın Fransa'ya alışamaması ve ailesine olan özlemi sebebiyle 3 yıl sonra memleketi Abidjan'a geri döndü.
Her gününü bir otoparkta futbol oynayarak geçiren Drogba'nın annesi ve babasının işlerini kaybetmesi sonucu küçük Drogba bir kez daha Fransa'nın ve amcasının evinin yolunu tuttu. 1991'de anne ve babası da Fransa'da yaşamaya başladı.
Fransa Birinci Futbol Ligi ekibi Marsilya forması giydiği 2004 yılında, 26 yaşındayken, dönemin en başarlı takımlarından, son iki yılın UEFA Şampiyonlar Ligi yarı finalisti Chelsea'den teklif aldı ve 38,5 milyon Euro bonservis bedeliyle İngiltere'nin yolunu tuttu.
Drogba kendisiyle ilgili bir belgeselde o günleri 'Umarım bir sağlık kontrollerinde bir sakatlığım çıkar.' diye dualar ederek geçirdiğini anlatıyor.
2005 yılında Fildişi Sahili'nin Sudan'ı yenerek tarihinde ilk kez Dünya Kupası'na katılma hakkı elde etmesinin ardından takımın kaptanı Didier Drogba, tüm ülke tarafından canlı izlenen kutlamalarda unutulmaz bir konuşmaya imza attı. Oynadıkları futbol hakkında konuşması beklenen Drogba adeta insanlığa ders veren şu cümleleri sarf etti:
"Bayanlar baylar! Fildişi Sahili'nin kuzeyindekiler, güneyindekiler, merkezindekiler, batısındakiler... Biz bugün tüm Fildişi halkının bir arada var olabileceğini, tek bir amaç uğruna oynayabileceğini gösterdik. Biz kutlamaların insanları birleştireceğinin sözünü verdik. Size dizlerimizin üzerinde yalvarıyoruz. Affedin, affedin, affedin! Afrika'da bunca zenginliğe sahip bir ülke savaşa sürüklenmemeli. Lütfen silahlarınızı bırakın. Seçimlere gidin. Hepimiz kardeşiz. Birlikte yaşayabiliriz. 1 kişinin daha ölmesine tahammülümüz yok."
Drogba, Chelsea'ye transfer olduğu günden itibaren dünya futbolunun en değerli golcüleri arasında yerini aldı. Bununla birlikte 2003 yılında Chelsea'yi satın alan ünlü Rus iş adamı Roman Abramovich'in en büyük isteği takımını UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonu olarak görmekti.
8 sene boyunca Chelsea'de oynayan ve kulüp tarihine adını altın harflerle yazdıran 34 yaşındaki oyuncunun kariyerinde gerek saha içinde Premier Lig şampiyonlukları, İngiltere'nin yerel kupaları, Fildişi Sahili'yle Dünya Kupası macerası gibi başarılar gerekse ülkesindeki iç savaşı bitirmek amacıyla sesini yükseltemek gibi saha dışı etkinlikleri vardı fakat hayali olan UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu tatmamıştı.
2011-2012 sezonu Chelsea ve Drogba için felaket geçmişti. Chelsea ligte 6. olurken Drogba da yaşının verdiği yorgunlukla sadece 24 maçta oynayabilmiş ve ancak 5 gol atabilmişti.
Ancak şans Chelsea'nın yanında oldu ve 2012 yılında UEFA Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırdı. Drogba devler sahnesinde de hayallerini gerçeğe dönüştürmesinin ardından Çin'in Shanghai Shenhua kulübüne transfer oldu.
Drogba'nın Chelsea macerası; 381 resmi maçta attığı 164 gol ve yaptığı 86 asistle sona erdi.
2012-2013 ve 2013-2014 sezonlarında Galatasaray'a transfer olan Drogba, Galatasaray'la çıktığı ilk maçta; Akhisarspor'a karşı oyuna girdikten 4 dakika sonra, topla buluştuğu ilk pozisyonda topu ağlara gönderdi.
Drogba, her Galatasaray taraftarının gönlünü fetheden 'Metin Oktay selamı'nı vermeyi ihmal etmedi. Özellikle 'We have Drogba, they don't' (Bizim Drogba'mız var, onların yok) sloganıyla beraber tişörtlere bastırılmış ve büyük ilgi görmüştü.
Yıldız oyuncu; Galatasaray formasıyla çıktığı 53 maçta 20 gol atıp 13 asist yaptı.