Son dakika... Vitor Pereira'nın ayrılığı sonrası henüz yeni bir teknik adamla anlaşamayan Fenerbahçe, ligin ikinci yarısına da kötü başladı. Sarı-lacivertli takım, Adana Demirspor'a 2-1 yenilerek şampiyonluk şansını mucizelere bıraktı. Fenerbahçe'nin Adana Demirspor'a 2-1 kaybettiği mücadeleyi Sabah Gazetesi'nin usta yazarları değerlendirdi. İşte detaylar...
GÜRCAN BİLGİÇ: KİMLİKSİZ
Bütünlüğünü ve takım özelliğini her maç daha da kaybeder halde Fenerbahçe. Sadece kulübün değil, oyuncuların da başıboş olduğunun göstergesi bunlar. Malatya ve Afyon karşılaşmalarında da kendini göstermişti, hâlâ devam ediyor.
Zeki Hoca'ya değil eleştirim. Belirsizlik, kenar yönetimi önemli oyuncular üstünden oyunu organize etmeye mecbur bırakıyor. İrfan Can, Mesut, Mert Hakan veya Sosa. Yük ve sorumluluk bunlara verilmiş. Rakip de önlemini ona göre almış. Bir 45 dakika sadece sağ kanadı kullandılar pozisyon zorlamak için. Mıknatıs gibi İrfan Can'a yönlendi tüm toplar. O da iyi gününde değildi; Pelkas ve Valencia gibi.
Akıntıya karşı kürek çekmek aslında yaptıkları. Ne takım defansında organizeler ne de hücum için alternatif yaratıyorlar. Öfkeli tribünlerin mırıldanmaları da başlayınca, başladılar kaçacak gölge aramaya. Değişikliklerle maça Mesut Özil aklı ve tempolu oyuncuların zorlamasıyla, kaosun içinden çıkabilecek en azından bir golün peşine düşüldü. En zoru yapmaya çalışıyordu oyuncu grubu. Hesap verecekleri bir otorite yokken, ıslıklanacakları hataları yapmak istemeyeceklerdi.
Başkan Ali Koç, haberci arkadaşlara teknik adayları olduğunu, görüşmelerin sürdüğünü, önemli isimlerin sezon başını işaret ettikleri söylüyor. Seyirci tepkileri için trollerin altını çiziyor ama samimi taraftarların benzer umutsuzluklarda olduğunu da bilmeli. Başkan bu sezonun üstünü çizmiş, belli... Ama bir an önce takımı hazirana sağlıklı taşıyacak otoriteyi Samandıra'ya getirmeli. Burası Fenerbahçe, "Nasıl olsa" diye bakmaz kimse. Tribündeki taraftar iddialıysa, sahada da aynısını ister. Fenerbahçeli vazgeçmez. Haberi olsun.
ÖMER ÜRÜNDÜL: HOCASIZ OYUNCULAR MOTİVE OLUR MU?
Karşılıklı ataklarla geçen temposuz bir ilk yarı izledik. Orta sahalar kolay geçiliyordu. İki takımın da hücum girişimleri olgunlaşmadan bitiyordu. İlk yarıdaki tek net pozisyon Valencia'nın yerdeki kaleciye nişanladığı toptu. Fenerbahçe'nin golü Svensson'un yaptığı gereksiz penaltıdan geldi. Adana Demirspor'un beraberlik golünde ise Gökhan İnler'in 18 dışından attığı çok güzel bir şut izledik.
İkinci devre başlar başlamaz defans-kaleci hatası ile Fenerbahçe şok bir gol yedi. Ondan sonra tahmin ettiğim saha içi gelişmeleri oldu. Fenerbahçe kısır döngü içinde sonuçsuz ataklar geliştirdi, Adana Demirspor da rakibinin aldığı risklerden ele geçirdiği çok elverişli ortamı üç net gol fırsatını kaçırarak değerlendiremedi.
Fenerbahçe'de ikinci yarıda yapılan hiçbir oyuncu değişikliğinden katkı gelmedi. Hâlâ aynı takım tertibi hataları devam ediyor. Orta saha oyuncuları Pelkas-İrfan Can'dan kanat forvetleri icat ediliyor. Bu şekilde önemli bir 10 numara olan Pelkas'tan yararlanılamıyor. Takımın bir planı ve programı yok. Zaten teknik direktörsüz takımda hele lig hedefi de bitmişken futbolcuların idmanda iyi çalışıp maçlara motive olmaları mümkün mü?
Mert Hakan ilk yarıda rakibin hiçbir teması yokken penaltı almak için çığlık atarak kendini yere attı. Bundan sonra golü atan Belhanda'ya sataştı. Fenerbahçe forması altında futbol mu oynayacaksın kabadayılık mı yapacaksın?
Adana Demirspor bileğinin hakkıyla kazandı. Büyük farkı da kaçırdı. Hele hele Assombalonga ve Vargas gibi faydadan çok zarar veren oyuncularına rağmen... Dün gece mükemmel bir Gökhan İnler izledik. Kendisini kutlarım.
BÜLENT TİMURLENK: HOCASI OLAN TAKIM KAZANDI
Çeyrek asır önce de büyük teknik adamlar vardı elbette ama futbolun baş aktörleri, poster adamları santrforlar ve 10 numaralardı. Mourinho-Guardiola kapışmasının olduğu yıllar milattır İspanya'da ve Avrupa'da... Artık baş aktör de değil futbolda yönetmen sineması devri başlamıştı. 10 yıldır Avrupa'da her başarı teknik adamlar üzerinden değer buluyor, hocaların oyuna getirdikleri yenilikler ve çözümler en fiyakalı santrforlardan daha fazla değer buluyor artık.
Günümüz futbolunda yüksek bütçeli ve tarihiniz gereği hedefi şampiyonluk olan bir takımsanız teknik adam meselesini hafife alamazsınız. Fenerbahçe çok uzun zamandır bunu yapıyor. Dün karşısında ligin ilk haftasında devirdiği Adana Demirspor yoktu. Roma, Fiorentina, Milan, Sampdoria ve Sevilla'da çalışmış Vincenzo Montella yönetiminde taktik disipline sahip, oyun kurarken de rakibi karşılarken de ne yaptığını bilen bir takım vardı.
Fenerbahçe'nin oyun planı ise Mert Hakan topu sağda bekleyen İrfan Can'a getirsin, o da soluna çeksin ve ceza sahasına doldursun, 60 dakikada yorulunca da yine kenara gelsin. Diğer kanatta Pelkas orta saha bağlantısı kuramadığından top alamazken, Sosa da yine idare eden maçlarından birinde ter attı.
Adana Demirspor'da Gökhan İnler ve Belhanda attıkları goller kadar oyuna da damga vurdular. Fenerbahçe'nin geçici teknik adamı ise kulübede kim varsa sahaya yolladı, tek plan da ortaya Serdar'ın kafa vurmasıydı... Olmadı... Bir teknik direktörü olan takım kazandı.
AHMET ÇAKAR: GİTSİNLER HULL CİTY'DE OYNASINLAR
Fenerbahçe'de yıkım devam ediyor... Hem de ne yıkım. Puan kayıpları, kötü futbol, umut bağlanan oyuncuların rezillikleri. İşte dün gecenin özeti bu... Aslında sadece dün gecenin değil, haftalardır tablo böyle. İlk yarıya bakıyorsunuz sağ kanadı hep kullanmaya çalışan, sol kanatta işi olmayan bir Fenerbahçe. İşte bu dakikalarda uydurma bir penaltı kazandı, üstelik öne de geçti. Ama Fenerbahçe iyi oynamıyordu.
Devre biterken de Gökhan İnler'in harika bir golü geldi. Aslında Gökhan'ın harika vuruşu kadar Berke'nin de hatası var. Top elinin üzerinden kaleye gitti. İkinci yarı düzeltebilir mi, maçı kazanabilir mi diye düşünürken, devrenin başında Belhanda, Adana Demirspor'u öne geçiriverdi. Bana göre Berke'nin bu golde de hatası var. Yüksek top, Belhanda gelişine vuruyor, sert değil ama top Berke'nin bacaklarının arasından kaleye giriyor. İşte bu dakikadan sonra her şey bitti.
Mesut kurtarıcı diye giriyor, artık halı saha futbolcusu kıvamında bir gücü var. Fenerbahçe'de oynayan birçok oyuncunun yeri, asla Fenerbahçe değil. Gitsinler Hull City'de oynasınlar. Buna Mesut Özil de dahil. Belki kaleci Berke, Hull City'de oynayamayabilir. Sadece Fenerbahçe için değil, Ali Koç için de bundan sonra her şey çok zor.