Son dakika haberleri.. Fenerbahçe, Süper Lig'de 23. hafta erteleme maçında Konyaspor'u Enner Valencia (2), Joshua King ve Szalai'nin golleriyle 4-0 mağlup etti. SABAH Spor'un usta yazarları Erman Toroğlu, Ahmet Çakar, Gürcan Bilgiç ve Ömer Üründül, maç sonrası çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Ahmet Çakar, Fenerbahçe'nin kazandığı penaltı ve Konyasporlu Mame Diouf'un gördüğü kırmızı kartı değerlendirdi. İşte son dakika haberinin detayları...
ERMAN TOROĞLU - FENERBAHÇE HER ŞEYİ İLE CİDDİ OYNADI
Çok zor günlerden geçiyoruz. Ne desek nafile. İnşallah bütün kesimler gerekli dersi alırlar ve bir daha böyle bir facia yaşamayız. Kimse kimseyi suçlamasın, hepimiz aynaya bakalım, ders çıkaralım. Allah'tan millet olarak bu durumlarda birbirimize omuz veren bir ülkeyiz.
Maça gelecek olursak Fenerbahçe mücadeleye zaten önde başlıyor. Rakip Konyaspor da eksilince resmen fişi çekilmiş oluyor. Ama şu var; karşılaşma 11'e 11 oynansaydı yine de Fenerbahçe bu maçı kazanırdı. Çünkü sarı lacivertliler, her şeyleriyle ciddi oynadı. Rakip de teknik adam değişikliği, futbolcu transferleriyle zayıf bir görüntü verdi. Hoş, Konyaspor yeni futbolcular transfer etti ama erteleme maçı olması nedeniyle oynatamadılar.
Sarı-lacivertlilerde ise aksayan yer yoktu. Mesela Valencia yine klasını konuşturdu, gollerini buldu. Rakip santrforların toplamından daha fazla gol atan oyuncu durumunda ligde ve kupada. Kaleci Altay'a da fazla iş düşmedi ama ondaki tedirginlik hâlâ devam ediyor. Duran topta donakaldı, yan topta elinden kaçırdı.
15 dakika sonra filmin sonu belli bir maç izledik. Artık bu maçta penaltı mıydı, gol müydü, faul müydü konuşacak halimiz yok. Lig belli bir aradan sonra başladı ama bu Dünya Kupası arası değildi. Psikolojik olarak çok zor bir devreden geçiyoruz. Onun için de bari biz kırmadan dökmeden yorum yapalım. Ne diyelim milletimizin başı sağ olsun..
GÜRCAN BİLGİÇ - ZOR GÜN, KOLAY MAÇ
İlk yarı bittiğinde yüzde 80 topa sahipti Fenerbahçe. Ama bu üstünlüğün getirdiği pozisyon heyecanı yoktu oyunda. Penaltı golü ile stratejiyi ele geçirdiler, Diouf'un atılmasıyla maçı da yönetmeye başladılar.
Futbola verilen ara sonrasında, maç ritmi kaybolmuşken, bu tip maçlar hep tehlike sınırındadır. Üstüne deprem felaketinin karabulutları, tüm ülkenin paylaştığı acıyla, gole sevinmeyi bile unutturdu tribünlere. Bu ortamda maçın teknik eleştirisini yapmak ne kadar doğru olur bilemiyorum.
Belki de kişisel performansları konuşmalıyız. Konyaspor adına da uygunu bu olur. Eksik kaldılar ama sahada hiçbir varlık gösteremediler, birkaç dakikalığına olsa bile kontrolü ele geçiremediler. Ortam ve skor, onları çok erken vazgeçirdi maçtan. Fenerbahçe'nin takım olarak kurduğu baskı, ikinci topları çok çabuk kazanıp pas organizasyonuna geçmesi, takım karakterini devam ettirdiğini gösterdi. Ritimleri arttıkça, pas hızı da peşinden gelecektir.
Sevilla eşleşmesi öncesinde öz güvenlerini yenilemeleri de gerekiyordu. Arda Güler için dakikaları saydı herkes. Eksik kalmış, oyunu bırakmış bir rakip karşısında genç oyuncunun sihirli dokunuşları önemliydi seyredenler için. Konyaspor da Mehmet Ali ile hamlesini yaptı bu gösteriye. Genç oyuncu, kötü günler geçiren takımında parlayan ışıktı.
AHMET ÇAKAR - PENALTI VE KIRMIZI KART DOĞRU
Deprem felaketi sonrası ilk maçları oynamak her takım ve tüm oyuncular için çok zordur. Allah bir daha yaşatmasın. Ama Fenerbahçe, kelimenin tam anlamıyla güle oynaya kazandı. Fenerbahçe çok mu iyi oynadı? Mükemmel diyemeyiz ama iyi pas yaptı, iyi savunma yaptı ve Valencia gibi ne zaman ne yapacağı belli olmayan golcüsüyle de maçı ilk yarıda koparıverdi.
Önce haklı bir penaltı, ardından haklı bir kırmızı kartla 10 kişi kalan Konya olunca da maç orada bitiverdi. Devre biterken Valencia'nın attığı bir gol var, anlatılır gibi değil. Sadece sağ ayak üst dışıyla vurma başarısı değil, arka direğe attığı müthiş depar ve topla buluşması İbrahimoviçvari bir gol.
İkinci yarı zaten yine Fenerbahçe için al gülüm ver gülüm! Arda'yı izleme fırsatını nihayet bulabildik. Aslında Arda'nın galiba çok daha fazla süreye hakkı var. Dün öyle çok büyük şeyler yapmadı ama topu ayağına aldığında 'Ben farklıyım' diyor. Önce King, sonra da Szalai ile Fenerbahçe işi bitiriverdi.
Nerede eski Konyaspor, nerede şimdi ki Konyaspor… Antrenör Palut'un gitmesinden sonra Konyaspor da bitmiş. Direnç yok, organizasyon yok, hiçbir şey yok. Dünkü Fenerbahçe'nin bence rahat oyunu ve farklı skorunun da belki de en önemli sebebi Konyaspor'un bitik oluşu. Halil Umut Meler, sezonun en formda hakemi. Dün gece de başarılıydı. Verdiği penaltı tartışmasız bir elle oynama, ikinci sarı kartla gelen Konyasporlu oyuncunun kırmızı kartı da mutlak doğru karar.
ÖMER ÜRÜNDÜL - BU FİZİK GÜCÜ SEVILLA'YA YETER Mİ?
Milletçe yaşadığımız çok büyük acının etkisinden biraz olsa dahi sıyrılabilmek kesinlikle mümkün değil. Tabii bu ortam dün geceki maçta da hem tribünlere hem futbolculara hem teknik adamlara hem de hakemlere yansıdı. Bir de gerçek var ki hayat devam edecek. Ben de tarifsiz üzüntüme rağmen göreve başladım. Fenerbahçe oyuna atak başladı. Rakip oyuncunun hediye ettiği penaltıyla da erken skor avantajı buldu. Sonra sahneye Diouf çıktı. Bu kadar deneyimli bir oyuncu olmasına rağmen, sarı kartı varken öyle bir gereksiz hareket yaptı ki hakemin 2. sarıyı es geçmesi mümkün değildi. Zaten maçın da ne olacağı orada belli oldu. Devre sonunda Valencia farkı ikiye çıkardı. İkinci yarıda Fenerbahçe eksik rakibi karşısında oyunu rölantiye almadığı gibi skoru artırmak için uğraştı.
Konyaspor daha fazla gol yememek için mücadele etti. İkinci yarıda oyuncu değişiklikleri yapıldı. İlk dikkat ettiğim yeni transfer Oosterwolde oldu ama hem arkadaşlarını tanımıyor hem de çok rahat bir maç olduğu için az da olsa bir fikir sahibi olamadım. Şöyle Fenerbahçe takımına genel olarak baktığım zaman tahmin ettiğim bir görüntü vardı. Ülkece yaşadığımız büyük felaket nedeniyle futbolcuların tümünde fiziki düşüş vardı. Hatta uzak ara takımın en güçlü oyuncusu Ferdi'de dahi bu durum görünüyordu. Tabii ki ligimizin tüm takımlarında aynı olay gerçekleşecek. Ama Sevilla maçını düşündüğümüzde kalan az sürede ne kadar bir form düzeyine ulaşılabilir, soru işareti.