Son dakika haberleri… Konferans Ligi gruplarından lider çıkan Fenerbahçe, Son 16 Turu ilk maçında Union SG'yi Belçika'da farklı yenip çeyrek finale göz kırptı.
Fenerbahçe'nin galibiyetiyle Türkiye'nin UEFA ülke puanı 500 puan artış göstererek 30.100'e yükseldi. 9. sırada yer alan Türkiye'nin önünde 46.800 puanla Belçika var. 10. sırada İskoçya (36.050), 11'de Çekya (35.550) Türkiye'yi takip ediyor.
SABAH Spor yazarları Gürcan Bilgiç ve Ali Gültiken, karşılaşmayı şöyle değerlendirdi:
GÜRCAN BİLGİÇ: "ZAFERİN RENGİ SARI-LACİVERT"
Sahada kariyer önderleri olmasına rağmen Fenerbahçe'yi sırtına alıp taşıyan gencecik İsmail Yüksek oldu. Sert ve zor bir maç olmasını bekliyorduk. Kendi sahasında alışkanlıklarını ve enerjilerini de sonuna kadar ortaya koydular. Sonuç: sadece duran toplarla pozisyon aradılar, gol kaçırmadılar.
Fenerbahçe ve İsmail Kartal farkı burada devreye giriyor. Çokça bahsettiğimiz "oyun gücü", taktik disiplin ile birleştiğinde, Belçika'nın "prensleri" sürekli duvara çarpıp geri döndüler. Bu kurguyu yöneten ve üreten de İsmail Yüksek oldu. Cengiz, Szymanski, hatta Tadic göze batmadı maç boyunca. Çünkü maçın karakteri ofansif değil, defansif ve sonraki maç üzerine kuruldu. Elemeli maçların "ruhu" burada…
Cengiz Ünder'in tek ortası, Çağlar'ın hücumdaki tek kafa vuruşu, Batshuayi'nin kaleye attığı ilk şut… 1-0 geldiğinde, Belçikalıların rüyası sona erdi aslında. Fenerbahçe sahadakilerle ve kenardakilerle bir "akıl maçı" oynuyordu ve "şah" çekmişti. Çeyrek final öncesinde, yardımlaşarak, birlikte direnerek, birbirlerinin hatasını örterek, mücadeleyi üst düzeyde tutarak, Avrupa'daki tek Türk Bayrağını gönderde de bıraktılar.
Dzeko girdikten sonra takımın topu tutması, baskıyı sonlandırması, Batshuayi ile arasındaki fark. Ferdi'nin oyuna girişi, Jayden'ın attığı ikinci gol futbolun cilvesinden çıkan piyango. Yıllar sonra, yine Fenerbahçe ile Avrupa'da çeyrek finalin kapısındayız. Belçika Ligi'ni muhtemelen şampiyon bitirecek takıma, "hop bakalım" diyerek oradayız. Boşuna "zaferin rengini" taşımıyorlar.
ALİ GÜLTİKEN: "OOSTERWOLDE HERKESE DERS VERDİ"
Konferans Kupası'nda Fenerbahçe'nin bu turda oynadığı rakip gibi her maçın özel bir durumu var… O yüzden farklı şekillerde değerlendirmek gerekir. Özellikle teknik adamaların bu tür maçlarda oyun seçimi çok önemlidir.
Saint Gilloise çok dinamik ve atletik bir takım. Hem kontrayı iyi oynuyorlar hem de set oyununda çok başarılılar. Fenerbahçe rakibinin tüm bu güçlü yönlerine iyi çalışmış. Hem tedbirlerini üst seviyede aldı hem de istediği golleri buldu. Batshuayi'nin kendi ülkesinde golü bulmuş olması da onun adına özel bir görüntüydü.
Bu kadar yüksek tempo ile oynayan böyle bir takımın hamlelerine tüm maç boyunca karşılık verebilmek kolay değil. Fakat Fenerbahçe'de tüm oyuncular muazzam konsantreydi. Hep oyunun içerisinde kaldılar. Aynı tempo ile de karşılık verdiler. İsmail, Osayi, Djiku Oosterrwolde ve oyuna girdikten sonra Ferdi harika savunma yaptılar. Etkili ve yüksek tempoya aynı ölçüde karşılık verdiler.
Özellikle 2. yarı Saint Gilloise oyunu riske ederek arkada ciddi boşluklar bıraktı. Fenerbahçe çıkış paslarında biraz daha sakin ve organize olabilseydi çok daha fazla net pozisyonlar bulabilirdi. Hücum oyuncularının 2. yarıda bir türlü yapamadığı çabuk çıkışı Oosterwolde herkese ders verir gibi yaptı ve 2. golü attı.
Savunmadaki muazzam başarısının yanına bu golü de ekleyerek açık ara maçın adamı oldu. Cengiz, Tadic, Szymanski hücum tarafında istenilen ölçüde katkı yapamasalar da takım savunmasında onlarda taşın altına elini koydular. Bu seviyelerin temposu bu. Bunu yaptığın sürece basamakları çıkmak mümkün hale geliyor.