LEVENT TÜZEMEN - BASKIDAN KURTARIR
Milli Takım'ı EURO 2020'ye taşıyan oyuncuların form grafiğinin henüz istenilen kıvama gelmemesi Şenol Hoca'yı arayış içine soktu. Almanya önündeki kadro Şenol Hoca'nın bildiği ve takip ettiği isimlerdi.
Birbirleriyle oynama alışkanlıkları olmamasına rağmen milliler coşkulu, arzulu, tempolu ve mücadeleci bir oyun sergiledi. Takım savunması ve yardımlaşma ön plandaydı. Hücumu düşünürken cesurca Almanya'nın üzerine gittik. Rüdiger kabına sığamayan Efecan'ı durdurmak için sertliğe sığındı. Almanlar ile aramızdaki en büyük farkın "sistem" olduğunu gördük.
"YEDEKLERİ BİLE HAZIR DURUMDA"
Nasıl mı? Löw İspanya ve İsviçre maçlarında oynayan ideal kadrodan sadece Emre Can, Rüdiger ve Draxler'i bize karşı oynattı. Bu değişime rağmen Almanlar uyum sorunu hiç yaşamadılar. Almanlar'ın yedekleri bile hazır durumda.
Şenol Hoca'nın herkesin hazır olduğu bir kadroya sahip olması için Milli Takım'da fazla şans bulamayan isimler kendilerini oynayacak gibi hazır tutmalı. Almanlar'a karşı belki tam uyumlu oynamadık ama mücadelen asla geri adım atmadık, teslimiyetçi olmadık. Almanlar'ın üzerine cesaretle ve inanarak gittik.
"GECEYE DAMGASINI VURDU"
3 kez skor olarak geriye düşmemize rağmen geriden gelip üç gol attık. Ancak yediğimiz gollerde çok basit hatalar yaptık. Ozan'ın gol vuruşu ile Efecan'ın önde inatla yaptığı pres sonucu kaptığı topu gol yapması mükemmeldi. Kenan'ın attığı gol de hazırlanış olarak geceye damgasını vurdu.
Milli Takım yürekli, cesaretli, inatçı ve teslim olmayan duruşuyla büyük beğeni aldı. Almanya karşısında 3 kez geri dönen Milliler'e alınan beraberlik ciddi bir öz güven getirecektir. İyi oyunla gelen bu skor Şenol Hoca'yı da baskıdan kurtaracaktır.
TURGAY DEMİR- SONUNA KADAR
Üçlü savunma oynayan Almanlara karşı ilk yarıda Efecan sağ kanadı koridor yaptı. Pozisyonlar yarattı, kendi de denedi... Yusuf Yazıcı çay-kahve söylemeye bile vakti varken, acele edince yıldızları vurdu! Biraz Alman havasındaydı bizimkiler; savunmada derli topluyduk, hücuma da kalabalık çıktık.
"BİR TEK OZAN'IN ADINI SÖYLEMEZDİM"
Devreyi golsüz bitirecektik ki Draxler buna izin vermedi... İkinci yarıda da manzara çok farklı değildi. Bizim çocuklar alanlarını iyi savunurken topu kazandıkları anda da soğukkanlı paslaşmalarla öz güvenliyiz mesajı verdiler. O güzellikler içinde de golümüz geldi... Maçı izlemesem, biri golü tarif etse ve bunu kimin attığını tahmin et deseydi, bir tek Ozan'ın adını söylemezdim... Küçümsediğimden değil Ozan'dan plase beklemediğimden...
"SAVUNMAMIZA YAKIŞMADI"
Ardından Almanlar on dakika sıkı bir baskı kurarken soğukkanlı paslaşmalar top kaptırma yarışına döndü. Savunmamızın göbeği de her zamanki gibi sıkı değildi. Duran top olsa anlarım ama yine akan oyunda gol yedik. Savunmamıza yakışmadı... Neyse ki gecenin yıldızı Efecan harika oyununu golle taçlandırmadan çıkmamaya kararlıydı. EfeCAN'ımızın attığı gole, şiddetli itirazın EmreCAN'ımızdan gelmesi manidardı. Canı sağ olsun.
Sonra... Sonra yine savunmamıza yakışmayan bir gol yedik ama bu gece yenilmemeye kararlıydık. Kenan önce direkten döndü, sonra Ozan'ın başlattığı atakta golü yaptı... Eksik, ziyade fark etmez, Almanya karşısında, deplasmanda üç kez geri düştükten sonra oyuna tutunmak çok önemli. Bu arada harika bir maç oldu. Tüm oyuncularımızı kutluyorum.
GÜRCAN BİLGİÇ - ALKIŞLANACAK İNAT
İki takım da oyundan çok mücadeleyi ve baskıyı ön plana alınca, kimin daha az hata yapacağını beklemeye koyulduk. Tam anlamı ile bir hazırlık maçıydı aslında. Almanlar genç oyuncularıyla "Neler yapabiliriz?" diye analiz etabındaydı muhtemelen. Birçok bilgisayar verileri işliyor, pas hızını hesaplıyor, buna oyun hızını karşılaştırmaya hazırlanıp, hangi oyuncuların bu uyumu yapabileceğini ortaya çıkartıyorlardı.
Bizde ise hesap-kitap yapacak veri bile yok. Daha maç oynamamış Enes santrforumuzdu. Buradan bile gelişim modeli ya da gelişememe endeksi çıkartabilirsiniz. Sanki kopya goller yedik. Hep merkezden attılar. Yakın oynadılar, hızlı paslaştılar ve sonuçlandırdılar. Bizim merkezde önce Okay, sonra Dorukhan ve Mahmut hep eksikti kademeyi tamamlamada.
10 numaraları Brandt 24 yaşında, tam bir makine. Ozan'ı kovalarken de görüyorsunuz, hücumu yönlendirirken de. Kendi adımıza maça bu şekilde ağırlığını koyan tek oyuncumuz yok. Mandela, "Yenilmedim, öğrendim" diyor ama bu maçın bize verdiği tek ders, "Böyle olmaz" yorumu. "Nasıl olur?" diye çözüme geldiğimizde, özellikle ön tarafta "klasa" ihtiyacımız var.
Eleme maçlarına sakladığımız, "esas" aktörlerimizden daha farklısını bekleyeceğiz elbette. Ozan, Efecan ve Kenan Karaman'ın nefis golleri ile keyfimizi bozmayalım pazar günü öncesi. Avrupa'da "tel tel" dökülen takımlarımız, milli takımı besleyemedikleri sürece çok hesap sorar halimiz de olmaz.
Hep geriden gelip, hep yakalamak, bu çocukların inadını alkışlamak gecenin cebimize bıraktıkları. Hiç olmazsa yapabileceklerini anladılar. Sakın, tabelayı "başarı" sebebi yapmasınlar. Almanlar "nasıl kazanamadık"ın sonucuna odaklanacaklar, biz "nasıl yenilmedik" diyeceğiz her zaman ki gibi. Bu bakış açısı bizi farklı hale getirmez.
ÖMER ÜRÜNDÜL - DEĞİŞİK KADRONUN BİZE FAYDASI YOK
Almanya ile yaptığımız hazırlık maçında son 10 dakikada yediğimiz golle yenik duruma düştük ama sonrasında Kenan'ın direkten dönen topu ve son saniyede de beraberlik golü geldi. Dün koştuk, mücadele ettik. Hırsımız, iyi netice alma azmimiz hep vardı.
Ama Alman takımının da birbirini tanımayan yedek oyuncularla çıktığını göz ardı etmeyelim. İlk yarıda korakor bir mücadele vardı. Değişik takım tertibimizle topa sahip olma oranımızın yüksek olması ve hücumda etkinlik sağlamamız mümkün değildi. Pek pozisyon vermediğimiz ilk yarının sonunda da çok amatörce bir gol yedik. 1 dakikalık uzatma oynanıyor, skorda denge var, top bizde...
Ve o topu kaptırıp, yerleşemeyip kolay bir gol yedik. İkinci yarıya Ozan'ın çok güzel golüyle başladık. Ancak ardından yoğun bir Alman baskısıyla karşılaştık. Geliyorum diyen 2. gol geldi. Daha fazlası da olabilirdi ama Efecan'ın şahsi gayretiyle attığı beraberlik golüyle moral kazandık. Almanya'nın baskısı kırıldı. Bu tabloda da 3. golü ne yazık ki yedik .
Yeri geldikçe üzerinde titizlikle durduğum bir konu var. Bizim futbolumuzun bir ekolü yok. Milli futbolcuların diğer ülkeler gibi sürekli birlikte idman yapma ve maç oynama şansı yok. Eksik olan kolektif yapımızı artırmak için birkaç rötuşla ideal kadro ağırlıklı maçlara çıkmamız lazım. Tamamen değişik kadroların bize bir faydası yok.