BÜLENT TİMÜRLENK - ATAMAYANA ATARLAR...
Kötü futbol oynayıp da farklı kazanabilirsiniz, iyi futbol da bazen galibiyete yetmeyebilir. Bu oyunun tek doğrusu yok ama değişmeyen bir gerçeği var, gol kelimesinin anlamı dünyanın birçok dilinde "amaç"tır. Dün Galatasaray'ın sahaya çıkan 11'inde ligde gol atmış oyuncu sayısı birdi; Emre Kılınç...
İlk 15 dakikada yakalanan 4 pozisyonun ardından 'Terim'in takımı bu maçı alır' dedirtti. Buna itirazı olan adam ise Kayseri kalecisi Lung'du. Belhanda, Arda, Falcao, Omar... Bunlar önemli eksikler ama bir gerçeği unutmamak lazım Florya'nın kapısından girip imza atan her futbolcu Kayseri engelini aşacak kalitededir ama sorun kalibrede, sorun güçsüzlük. Emre Akbaba, tribünlere göre "Cimbom'un çocuğu" ama tribünde ve ekranda ondan daha hırslı ve istekli milyonlarca Galatasaraylı var.
Diagne iki pasa duvar oldu bir de penaltıyı attı. Haftada 10 maç oynanıyor ve bu takımın 13 milyon Euro ödediği santrfor haftada tek maç izliyor. Onu da çoğunlukla yedek kulübesinde ya da dün sahada.. Kayseri hoca değiştirmiş, Samet Aybaba en son neyi değiştirmiş olabilir Türk futbolunda? Dün oyunu sahasında kabul ederken bile çift haneli net pozisyon verdiler ve tek net hücumla bitirdikleri maçta golü Donk'un hatasından güzel bir vuruşla buldular. İkinci yarıda Kayseri'de Lung çıkmış, Muğdat oyundan atılmış ve G.Saray 1-0 önde. Futbolun tek doğrusu yok ama bir klişesi var: Atamayana atarlar ve G.Saray yedi. Oyuna sonradan giren gençlerin ayakları titrerken, dermanı kalmayan Feghouli ve Emre Kılınç son düdüğe kadar sahada kalabilirdi. Evet, Pandemi, Florya'yı vurdu ama Galatasaray da kendini.
ÖMER ÜRÜNDÜL - EVDEKİ HESAP ÇARŞIYA UYMADI...
İki takım arasında topa sahip olmakta siyahla beyaz kadar fark olduğundan Galatasaray lehine tek taraflı bir maç izledik. İlk devre eğer Kayseri'nin kalesinde Lung olmasa tarihi bir 45 dakika farkı olurdu. Konuk ekipte takım savunması faciaydı. İlerde kanatlarda oynayan Lennon ve Muğdat'ın defansif katkıları sıfırdı. Fernandes yürüyerek oynuyordu. 18 önünde de yerleşme düzeni çok olumsuzdu. Bütün bunların yanında her duran topta ve her yüksek ortada topa Galatasaraylı oyuncular vuruyorlardı. Galatasaray tempoyu yüksek tutarak, sürekli hücumu düşünerek rekor sayıda pozisyon buldu ama bir türlü Lung'u aşamadı. Rumen kaleci sakatlanıp ikinci yarıya çıkamayınca herkesin ortak olduğu fikir Galatasaray'ın rahat kazanacağıydı ama evdeki hesap çarşıya uymadı.
Çünkü dün geceki takım tertibindeki bir çok oyuncunun maç eksikliğinden dolayı fizik sıkıntısı vardı. İkinci yarıda tempo düştü, buna karşılık da Kayserispor takım savunmasındaki büyük hataları mümkün olduğunca azalttı. Penaltı ve kırmızı kartla ben dahil herkes bu işin bittiği kanaatine vardı. Ama kaleye giden ilk şuttaki sürpriz Kayserispor golü, maçı değişik bir havaya soktu. Konuk ekip müthiş bir dirençle kalesini savunarak 90 dakikayı bitirdi.Hem yeni hocasıyla önemli bir puan alıp hem de moral kazandılar.
Samet Aybaba'ya tek eleştirim var, Fernandes'i nasıl oynattı ve nasıl o kadar dakika sahada tuttu. Fatih Terim'in bir anda yaptığı oyuncu değişiklikleri fayda değil zarar getirdi. Gelelim hakem Turgut Doman'a... İlk yarıda iki büyük hata... Diagne'ye 18'e girerken net bir faul yapıldı, verseydi kartın rengi sarıydı. Sonra Muğdat'a aynı yerden daha neti yapıldı çalsaydı kırmızıydı. Ali Palabıyık gibi bir hakem nasıl o penaltı pozisyonunda Turgut Doman'a incele uyarısı yaptı. Büyük bir hata. Turgut Doman penaltıyı verdi ama ikinci sarı yüzde yüz yanlıştı.
LEVENT TÜZEMEN - FUTBOLUN ADALETSİZLİĞİ...
Galatasaray sezon rekorunu kıracağı pozisyonları ilk 45'te Kayserispor'a karşı buldu. Maçı izlemeyenlere ekranı durdurup "Bu pozisyonda ne oldu?" diye sorsak çoğunluğun cevabı "Gol" olur.. Emre Akbaba'nın karşı karşıya kaldığı pozisyon ile Donk'un direkten dönen kafa vuruşu hariç Galatasaray'ın Feghouli, Emre Kılınç ve Diagne ile girdiği pozisyonlarını hepsini Lung kurtardı.
Büyük maçlarda devleşen Lung tek başına Galatasaray ataklarına resmen kafa tuttu. Galatasaray pas oyununda maça öyle bir ağırlık koydu ki; Kayserisporlu oyuncular sadece gol yememek için direndi ve çok adamla derin bir savunma yaptı. Emre Akbaba'nın oynamadığı sürede bazı yetenekleri körelmiş. 10'uncu dakikada Donk'un savunma arkasına attığı müthiş pası Akbaba düzelttikten sonra topu Lung'un üstünden aşırtmayı düşünseydi golü atardı ama tereddüt edince pozisyonu öldürdü. Oğulcan kendini sorgulamalı çünkü maç boyu ürkek, tedirgin ve etkisizdi. Feghouli arkadaşlarını lider gibi yönetti, pozisyona girdi, etkili paslar attı. G.Saray'ın çok üstün oynadığı bir maçta golün penaltıyla gelmesi ilginçti.
Muğdat'ın ceza alanı içinde Linnes'e kontrolsüz yaptığı faulü eğer VAR olmasaydı gözden kaçardı. Linnes'in çalışkanlığına baktığımızda performans olarak Omar'ın önünde. Fatih Terim'in gol sonrası oyuncu değişikliklerine gitmesi bence aceleci oldu. Ama kaçan galibiyeti buna değil futbolun adaletsizliğine bağlamak gerekir. Maç boyu G.Saray kalesine tek isabetli şut atan Kayseri'nin bulduğu golle 1 puanı aldı. Futbolda bu tur kazalar vardır ama G.Saray güçsüz rakibine karşı onca girdiği pozisyonları değerlendiremeyince kaderine razı oldu