2020 yılı Mart ayından bu yana ülkemizde etkilerini sürdüren corona virüsü pandemisi ile ilgili son dakika gelişmeleri yaşanmaya devam ediyor. Avrupa merkezli ortaya çıkan corona mutasyon gelişmesi sonrasında yeni koronavirüs belirtileri kendini göstermeye başlamasıyla birlikte test yaptıran sayısı da doğru orantılı olarak artış gösteriyor. Diğer yandan ülkemizdeki Ankara, İzmir, İstanbul korona son durum verileri Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Twitter hesabından paylaşılıyor. Bugünkü vaka sayısına ilişkin 7 Ocak koronavirüs tablosu verileri ise merak ediliyor. Türkiye'de koronavirüs vaka sayısı - ölüm sayısı detaylarıyla son dakika 7 Ocak koronavirüs tablosu bilgilerini buradan öğrenebilirsiniz…
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Twitter hesabı üzerinden 7 Ocak koronavirüs tablosu verileri son dakika olarak paylaşıldı. Türkiye'de koronavirüs vaka sayısı ve son dakika corona virüsü haber detayları şöyle;
İşte Bakan Koca'nın günlük korona son durum değerlendirmeleri...
Bugün tespit edilen 1.370 yeni hastamız var. Ağır hasta sayımız her geçen gün azalıyor. Aktif vaka sayımızda sınırlı artış gözleniyor. Kısıtlama ve tedbirler netice vermeye devam ediyor. Kısıtlama ve tedbirlere uyarak mücadele edersek kazanacağız.
Bugün tespit edilen 1.458 yeni hastamız var. Aktif vaka sayımız durağan seyrediyor. Ağır hasta sayımız sevindirici şekilde azalmaya devam ediyor. Kayıplarımızın sayısında azalma eğilimi var. Birlikte tedbir ve birlikte mücadele ile kazanacağız
Bugün tespit edilen 1.477 yeni hastamız var. Ağır hasta sayımız azalmaya devam ediyor. Ağır hasta sayısındaki azalmaya bağlı olarak kayıplarımız da azalma eğiliminde. Sonuç almak için birlikte ve sürekli mücadele etmeliyiz.
YERLİ KORONAVİRÜS AŞISI DİĞER AŞILARA YETİŞMEK ÜZERE
Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada da yerli aşıların geldiği son durumu değerlendirmek üzere Bakanlıkta bir toplantı daha gerçekleştirildiğini belirtti.
Toplantıya proje sahibi hocalar, TİTCK Başkanı Doç. Dr. Tolga Tolunay, Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve Bakanlık görevlilerinin katıldığını aktaran Koca, toplantıda aşı çalışmalarının tüm bileşenlerini bir araya getirerek ve mevcut durum değerlendirmesi yaparak geleceğe yönelik stratejilerin ele alındığını ifade etti.
Bakan Koca, Türkiye'de geliştirme süreci devam eden 17 farklı aşı adayı bulunduğuna işaret ederek şu bilgileri paylaştı:
"İnsan deneyleri safhasında olan inaktif aşı adayımız Faz II insan deneylerine başlamak üzeredir. Bu aşı adayımız için nisan ayında Faz III insan deneyleri safhasına gelerek yaygın kullanımına yönelik hazırlıklar devam etmektedir. Bunun yanı sıra 3 inaktif aşı adayı Faz I insan deneyleri aşamasındadır. TİTCK, insan deneyleri öncesi yapılan çalışmaları inceleyerek insan deneyleri için izin vermektedir. Şu an 3 inaktif aşı adayımız TİTCK'ye insan deneyleri için izin müracaatı yapmış ve insan deneylerine başlayabilecek safhaya gelmiştir."
Bakan Fahrettin Koca, iki adenovirüs temelli aşı adayının da klinik öncesi aşamaları tamamladığına ve TİTCK'ya müracaatını yaptığına dikkati çekerek, "Dünyada da bir ilk olma özelliği olan Virüs Benzeri Parçacık (VLP) aşı adayımız da araştırma ürününü elde etme aşamasına gelmiş ve yakında insan deneyleri için izne müracaat edecek aşamaya gelmiştir. Diğer aşı adaylarımız ise klinik aşama öncesi çeşitli safhalardadır." bilgisini verdi.
Sağlık Bakanı Koca, yarın Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge ile video konferans aracılığıyla görüşme gerçekleştirecek.
Koca'nın, Kluge ile yapacağı görüşmede İngiltere'deki mutasyon ve aşı çalışmaları başta olmak üzere yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının seyrine yönelik son gelişmeler ele alınacak. Ve Türkiye'deki durumla ilgili de tecrübe, rakam ve deneyimlerini paylaşacak.
Sağlık Bakanlığı, Kovid-19 aşı uygulamasına ilişkin gelebilecek çağrı ve mesajlara itibar edilmemesi, bunların amacının dolandırıcılık olduğu uyarısında bulundu.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Sağlık Bakanlığından arıyoruz, aşılama konusunda önceliklisiniz, kaydınızı oluşturalım." diyerek kişisel bilgileri isteyenlerle isim ve adres bilgilerinin paylaşılmaması ve telefonlara gelebilecek "Aşı Randevu Oluşturma" konulu mesajlara cevap verilmemesi istendi.
Kovid-19 aşı uygulaması konusunda gelebilecek çağrı ve mesajlara itibar edilmemesi gerektiği belirtilen açıklamada, "Bu kişilerin amaçlarının dolandırıcılık olduğunu unutmayınız. Kovid-19 aşı uygulamasıyla ilgili güncel ve güvenilir bilgiye, T.C. Sağlık Bakanlığı internet siteleri ile sosyal medya hesaplarını takip ederek veya size en yakın sağlık kuruluşuna danışarak ulaşabilirsiniz." ifadelerine yer verildi.
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, sokak kısıtlamalarının etkisinin çok güçlü olduğunu gözlemlediklerini belirterek, "Aşının ilk dozunun yapılacağı zamanı 15 Ocak gibi düşünsek, ikinci doz 28 gün sonra yapılacak, buna göre 15 Şubat sonrasında kısıtlamaların kaldırılmasını düşünmek daha uygun olacaktır" dedi. Prof. Dr. İlhan, hasta sayısı binin altına düşerse okulların da açılabileceğini belirtti.
Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, hafta içi saat 21.00-05.00, hafta sonu cuma günü 21.00'den pazartesi günü 05.00'e kadar uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının etkisinin çok güçlü olduğunu gördüklerini söyledi. Prof. Dr. İlhan, "Bir kısıtlama yaptığımızda önce vaka sayısı azalıyor, onu takip eden 1 hafta 10 gün içinde hasta sayısı azalıyor. Hasta sayısının azalmasını takip eden 15-20 gün içinde ağır hasta sayısı azalıyor.
Ağır hastalarımız azaldıktan 15-20 gün sonra vefatlarımız azalıyor. Bu kısıtlamanın etkisinin çok güçlü olduğunu gözlemledik. Yaklaşık 1 aylık süreçte hasta sayısı 7 binden bin 500 civarına düştü; bu çok güzel bir şey. Bu gelişmenin devam etmesi için kısıtlamaların ben devam etmesi kanısındayım" dedi.
Prof. Dr. İlhan, yılbaşı sürecinin de rakamlara olumsuz yansımayacağını umut ettiğini kaydederek, "Bu birkaç günlük rakamlar önemli. Bu hafta sonuna kadar yılbaşının olumsuz etkisi olup olmayacağını gözlemleyeceğiz. Aşılamaya da başlayacağız. Hepimizin olabildiğince gayret göstermesi lazım. Ne kadar az hasta ve vaka sayısı varken aşılamaya başlarsak o kadar çok vatandaşımızı koronavirüsten korumuş oluruz.
Aşılama başlasın, bir doz yapılsın, biraz ilerlesin ondan sonra kısıtlamaların kalkmasının uygun olacağı kanısındayım. Hafta sonu ve akşam kısıtlamasının çok etkili olduğunu hepimiz gözlemledik. Bir süre daha böyle gitmesinin ben doğru olacağını düşünüyorum. Aşının ilk dozunun yapılacağı zamanı 15 Ocak gibi düşünsek, ikinci doz 28 gün sonra yapılacak, 15 Şubat sonrasında kısıtlamaların kaldırılmasını düşünmek daha uygun olacaktır" diye konuştu.
Okulların açılabileceği zamana ilişkin de değerlendirmede bulunan Prof. Dr. İlhan, şunları söyledi:
"Eğitimin devamı hepimizin arzusu. 15 Şubat şu anda okulların açılması için bir öngörü olarak görünüyor; ama o tarih yaklaştığında tekrar değerlendirmek daha doğru olacaktır. Vaka sayısı, hasta sayısı aşağıya doğru yönelirse okullarımızı bir kademe dahilinde eylül-ekimde yaptığımız gibi açmak daha doğru olacaktır. O dönemde de istemeyen velilerimiz için uzaktan eğitim seçeneğiyle gitmek daha doğru olacaktır gibi görünüyor. Eylül-Ekim ayında velilerimiz, öğrencilerimiz kurallara uydu.
Bizlerin de okullar açıldığında çocuklarımıza örnek olmamız gerekiyor. Gerek hijyen gerek maske takmak gerekse fiziksel mesafe konusunda örnek olmalıyız. Aşılamada öncelikli ikinci grupta öğretmenlerimiz de yer alıyor. Bu sürece baktığımızda buradaki hocalarımızın da aşılanmasıyla birlikte eğitim kurumlarının açılması söz konusu olabilir kanısındayım.
Rakamlarda iyi bir düzeyi yakaladık, gerek vaka sayısında gerek hasta sayısında. Bu aşağı iniş trendi devam ederse hasta sayılarında binlerin altını görürsek, hasta sayımız belli illerimizde özellikle çok yoğun olmazsa okulların açılabileceğini rahatlıkla söylemek mümkün.
Mutasyona uğrayan yeni koronavirüs salgınına karşı bağışıklık sistemini güçlendirmek büyük önem taşıyor. Birçok kişi hangi besinlerin bağışıklığı güçlendirdiğine dair araştırmalar yapıyor. Sağlam bir bağışıklık sistemini elde etmenin yolu doğru ve sağlıklı beslenmeden geçtiğini belirten Diyetisyen İrem Tufan, 10 adımda bağışıklık sistemini güçlendirmenin yollarını sabah.com.tr'ye özel olarak tek tek açıkladı.
Bağışıklık sistemimizi güçlendirip hem de kilo kontrolünü sağlamanın yolları nelerdir?
1- Yeterli su tüketimi: Vücudunuza aldığınız toksinlerin dışarı atılmasında şüphesiz en etkili sıvı sudur. Bu sebeple herkesin günlük alması gereken miktara göre su tüketmesi oldukça önemlidir. Çok basit bir matematik işlemi ile günlük sıvı alımınızı hesaplayabilirsiniz.
Kg (var olan kilonuz) x 30 ml = 1 günlük su ihtiyacınız
Örneğin: 70 kg birisi için 70x30 yaptığımız zaman 2100 ml su tüketmesi gerektiğini öğrenmiş oluruz.
2- Yeterli sebze ve meyve tüketimi: A,C,E vitaminleri en güçlü antioksidan vitaminlerdir. Sebze ve meyveler ise hem bu vitaminlerin temel kaynağı hem de posa yönünden zengin olduğu için bağırsak sağlığınıza da katkı sağlayarak bağışıklık sisteminizin güçlenmesine destek olur. Bu desteği saplayabilmek için günde en az 5-9 porsiyon sebze ve meyve tüketimi önerilir. Özellikle; Portakal, mandalina, kivi, biber, koyu yeşil yapraklı tüm sebzeler, domates, havuç, kuşburnu günlük olarak beslenmemizde bulunması gereken sebze ve meyvelerdendir.
3- D vitamini: D vitamini artık bir vitamin olarak değil hormon olarak görüldüğü için vücudumuzda şeker hastalığında, Covid-19 a kadar etkili olduğu kanıtlanmıştır. Yapılan son çalışmalarda D vitamini düzeyleri 30 ng/dl üzerinde olan kişilerin coronayı daha az semptomla veya semptomsuz geçirdiği görülmüştür. D vitaminini besinlerden karşılamak oldukça zor olduğu için (az miktarda somon, yumurta vb.) temel kaynağımız olan güneşten yararlanmak ve takviyeler kullanmak önerilir. Evde kaldığımız bu süreçte güneşten yararlanamadığımızı varsayarsak, doktor veya diyetisyen önerisi ile D vitamini takviyesi kullanılması önerilir.
4- Omega-3: Vücumuzda var olan inflamasyon ve iltahaba karşı savaşan en önemli yağ asitlerinden biridir. En çok yağlı balıklar, ceviz, zeytinyağı, zeytin, avokado gibi besinlerde bulunur. Haftada en az 2-3 günlük balık tüketimi (haşlama, fırın, çorba, buğulama vb.) önemlidir. Bireylerde vücudu enfeksiyona karşı korumak için en çok kullanılan takviyelerden biridir.
5-Çinko: Bireylerde en çok kullanılan takviyelerden bir diğeri ise çinkodur. Çinko vücudumuzda bakterilerin çoğalmasını önleyerek enfeksiyonlardan koruyucu özelliğe sahiptir. Aynı zamanda büyüme ve gelişme döneminde yeterli alınması oldukça önemlidir. İştahsızlık yaşayan bireylerde iştah arttırıcı etkinliği sayesinde bolca beslenmede bulundurulmalıdır. Özellikle; badem, fındık, fıstık, kabak çekirdeği, susam, kurubaklagiller ve deniz ürünleri çinko açısından zengindir.
6- Probiyotik ve Prebiyotikler: Bağırsaklarımız artık ikinci beynimiz olarak kabul edilmektedir. Bağırsak sağlığı iyi olan bireylerin bri çok hastalığa yakalanma riskleri daha düşük aynı zamanda hastalıkları atlatma oranları daha yüksek olduğu bilinmektedir. Şüphesiz bağırsak sağlığını en koruyucu etkenlerdinden biri 'yeterli' miktarda prebiyotik ve probiyotik alınmasıdır. En iyi kaynakları; Yoğurt, kefir, lahana turşusu, sirke, tarhana, kuşkonmaz, pırasa, elma, yabanmersini, muz, brokoli vb. besinlerdir.
7- Bağırsak dostu baharatlar: Zerdeçal, tarçın, fesleğen, kekik bağırsak mikroflorası için önemli baharatlardandır. Bağırsak sağlığını geliştirip bağışıklık sisteminin güçlenmesine destek olurlar. Bu sebeple beslenmemizde bulundurmak oldukça önemlidir.
8- Propolis: Arıların kovanı korumak, onarmak ve yabancı maddelerin girişini engellemek için ürettiği üründür. Doğal antibiyotik olarak da bilinir ve bakteri, mantar ve çok sayıda virüs türü üzerinde baskılayıcı etkisi görülmüştür. Suda ve alkolde çözünen formları vardır Yetişkinler için günde 20 damla, çocuklar için ise 10 damla yeterli görülmektedir. Fakat kullanmadan önce mutlaka bir doktor/diyetisyene danışılmalıdır.
9- Düzenli ve yeterli uyku: Düzensiz uykunun bağışıklık sisteminin zayıflamasında önemli etkenlerden biridir. Gece karanlıkta salgılanan melatonin hormon aktivitesinin bozulmasına sebep olabilir ve bu sebeple günde en az 7-8 saat karanlıkta uyumak önemlidir.
10- Şeker tüketimi: Günde alınan enerjinin %10-12 sinden fazlasının şekerden gelmesi, bağışıklık sistemi, kronik metabolik hastalıklar ve kanser üzerinde olumsuz etkileri vardır. Bu sebeple gün içerisine şeker ve şekerli gıda tüketimi sınırlandırılmalı veya hastalık durumuna göre hiç tüketilmemelidir.