İki kurşunla ülkenin kaderini değiştirdi
Tarih 15 Temmuz... Görev başındaydı Ömer Halisdemir. Sıkıntılıydı. O akşam babası Hasan Hüseyin Halisdemir'i aradı. "Baba içimde bir his var" dedi. "Ağır bir his var, ağırlık üzerime çok bastı." Babası da "Oğlum dikkatli ol, tedbirli ol. Allah muhafaza bir şeyler olabilir" diye telkin etti. Ömer Halisdemir ise bu telkine karşılık "Baba çok hisliyim, şiddetleniyorum" diye cevap verdi. Sonrasındaysa telefonu çaldı. Arayan, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'ydı. Semih Terzi'nin cuntacı olduğunu, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı ele geçirmek için yola çıktığını söyledi. "Senden son bir görev isteyeceğim" deyip Terzi'yi öldürmesini emretti. Sonra da "Hakkını helal et" diyerek bu görevin sonunda şehit olmak da var demeye getirdi. Ömer Halisdemir "Emriniz başım üstüne. Hakkınız helal olsun" diyerek cevap verdi komutanına. Emri aldıktan sonra hiç tereddüt etmeden planını yaptı. Aksakallı Paşa'dan aldığı emrin üzerinden dakikalar geçtikten sonra Terzi'ye sıktığı iki kurşunla bir ülkenin ve hepimizin kaderini değiştirdi. Nasıl mı? Terzi durdurulamamış ve Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı ele geçirmiş olsaydı karargahtan Türkiye'nin dört bir yanındaki birliklere emirler geçilecek ve bu birliklerin darbe kalkışmasına katılması sağlanacaktı. Ama Ömer Halisdemir bu büyük planı canı pahasına iki kurşunla bozdu...
Erol Olçok
Darbe kalkışmasının olduğunu duyduğu an fırladı yerinden Erol Olçok. Yanında 16 yaşındaki oğlu Abdullah Tayyip Olçok da vardı. Adı sonradan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olan Boğaziçi Köprüsü'ne gitti. Dikildi askerin karşısına... Önce kendi sonra oğlu şehit düştü...
Abdullah Tayyip Olçok
Darbe girişiminin ilk şehitlerindendi baba-oğul. Şehit olduğu haberi kulaktan kulağa dolaşıyordu. Herkesin Erol Abi'si yoktu artık... İstanbul'a okumaya geldiği yolculukta geçtiği ve hiç unutmadığı Boğaziçi Köprüsü'nde hain darbe girişimine direnirken vurulmuştu.
Prof. Dr. İlhan Varank
15 Temmuz gecesi darbe kalkışmasına toplumun her kesiminden insanlar direndi. Hem de canları pahasına... 246 yurttaşımız bu direnişte yaşamını yitirdi. Cumhurbaşkanı danışmanı Mustafa Varank'ın kardeşi Prof. Dr. İlhan Varank (45) da vardı yaşamını yitirenler arasında. İstanbul'da Vatan Caddesi'nde vurularak şehit olmuştu.
Demet Sezer
Bir çocuğu bulunan polis memuru Demet Sezer de 15 Temmuz şehitleri arasındaydı...
BİR EĞİTİM NEFERİ
Sınıf öğretmeni Ahmet Cebeci'yi unutmak mümkün mü? Hani şu geçtiğimiz haziran Osmaniye'den geziden dönen öğrenci, veli ve öğretmenlerin bulunduğu minibüsün sulama kanalına düşmesi sonucu gerçekleşen vahim kazanın kahramanı. 14 kişinin yaşamını yitirdiği vahim kazada hemen suya daldı ve sırasıyla öğrencilerini kurtardı. Dördüncü defa suya daldıktan sonra ise bir daha çıkamadı.
UÇAKTAN HASTANEYE
45 yaşındaki Hilmi Güler, THY ile Hamburg'tan İstanbul'a uçarken birden fenalaştı. Pilot Ebru Ünsal Atatürk Havalimanı'ndaki kuleyle irtibata geçti. Uçağa öncelik izni verildi. Hilmi Bey sağlık ekiplerine teslim edildi. Ünsal, serinkanlı girişimi ile yolcusunun hayatını kurtardı.
SELİN İSVEÇ'İN KAHRAMANI OLDU
İsveç'te yaşayan 13 yaşındaki Selin Fortacı, sokakta eşi tarafından dövülen kadını kurtararak polisi aradı ve kahraman ilan edildi.
GENÇLERİ KURTARDI AMA
Muhammet Kazancıoğlu, kayınvalidesi ve hamile eşiyle deniz kenarında gezintiye çıkmıştı. Antalya Konyaaltı Plajı'ndayken, gözüne dalgalar arasında kalarak boğulmak üzere olan gençler takıldı. Denize atladı ve iki genci kurtardı. Ancak dalgalar nedeniyle bu kez kendisi boğularak, hayatını kaybetti.
SURİYELİ AİLEYE SAHİP ÇIKTI
Nebiha Acar, İzmir'deki evinde bir akşam otururken pencereden gördü Suriyeli Hashemi ailesini. Soğuk havada karşıdaki boş binaya sığınmışlardı. O gece uyku girmedi gözüne... Gece yarısıydı kalktı, yatak ve battaniye götürdü onlara. Sabah olunca yine düşündü. Ne yer ne içerlerdi.Yemek pişirip götürdü. Sonra onların 'ailesi' oldu. Nebiha Acar eşinden kalan 600 TL aylıkla geçinen ama gönlü zengin bir insanımız. Vicdanı onun kıblesi..
ZİYA YUSUF CAN'I POLİS YAPTILAR
Gaziantepli 6 yaşındaki Ziya Yusuf Can Mermer'e lösemi teşhisi konulduktan sonra hayatı değişti. Tedavi sürecinde anne Mukaddes Uzun da Bir Adım Bir Umut Elele Derneği ile tanıştı. Yusuf'un hayali polis olmaktı. Dernek gönüllüleri bunu öğrenince ona doğum gününde organize bir sürpriz hazırladılar ve ilin Emniyet Müdürlüğü ile temasa geçip yardım istediler. Özel bir ekip hastaneye geldi. Ziya Yusuf Can'a bir üniforma verildi. Makam aracı ile Emniyet Müdürlüğü'ne gitti. Gaziantep İl Emniyet Müdürü Osman Ak karşıladı. Kendisi için hazırlanan polis kimliği verildi. Ziya Yusuf Can şaşkındı çünkü kendini rüyada sanıyordu.
ŞOFÖRÜN İNSANLIĞI
Manisa'da halk otobüsü şoförü Murat Uysal yolculardan birinin kalp krizi geçirdiğini görünce güzergahı değiştirerek yolcuyu hastaneye yetişirdi.
BİR AİLENİN KAHRAMANI OLDU
Mikail Balaban, Malatya İnönü Mahallesi'nde, Mavigöz Sokak'tan geçerken dokuz yaşındaki Elçin'in oturduğu evin penceresinden yardım çığlıklarını duydu. Evde yangın çıkmıştı. Hiç düşünmeden apartmanın birinci katına koştu, Elçin'i, kardeşleri Ekin'i, iki aylık bebeği ve annesini kurtardı. İtfaiyenin ve sağlık ekiplerinin gelmesiyle aileye hemen müdahale yapıldı. Akgün ailesi büyük bir facia atlatmıştı. Mikail Bey de onların kahramanı olmuştu...
Metin Doğan
Darbe girişiminin olduğu gece Atatürk Havalimanı'na giderek oradaki tankın önüne yattı. Özel dersler veren Doğan'ın 15 Temmuz gecesi yaptığı bu hareket, tüm dünyanın takdirini topladı.
TANKLARA MEYDAN OKUDU, DİRENİŞİN SİMGESİ OLDU
Mucizeler de kahramanlığa dairdir... Sabri Ünal'ın 15 Temmuz gecesi tankları durdurma çabası tam da bu sözün göstergesi değil mi? Üstüne üstüne hızla gelen tankı durdurmak için bedenini, canını ortaya koydu Sabri Bey. Tank üstünden geçti ve o sağ kurtuldu. Mucize gibi ama o buna aldırmadan tekrar üzerine gelen ikinci tankı durdurmak için bir kez daha siper etti canını... Bu sefer sağ kolu ezildi ama yine ayağa kalkıp direnmeye devam etti... 15 Temmuz'un akabinde bir güvenlik kamerasından izleyince hayrete düştüğümüz o görüntüler, bildik Amerikan süper kahramanlı filmlerden biri değildi. Gerçekti! Evet mücizeviydi! Velhasıl darbeye direnişin mucizesiydi...
Safiye Bayat
1982 İstanbul doğumlu, üç çocuk annesi. 15 Temmuz gecesi televizyonda Boğaziçi Köprüsü'nün kapatıldığını görünce hemen sokağa çıktı. Güzeltepe'den köprüye kadar yürüdü. Sonrasında köprüyü tutan cuntacıların karşısına tek başına çıktı. Yaralanan bir hanımefendiye yardım ederken bir kurşun da ona isabet etti ve bacağından yaralandı.