Küresel anlamda dünyayı etkileyen ve 11 Mart 2020 tarihinde Türkiye'de ilk vaka teşhisi konulan corona virüsüne ilişkin son dakika haberleri peş peşe gelmeye devam ediyor. Dünyanın gündeminde bomba etkisi yaratan (covid-19) corona mutasyon olayı sonrasında bazı Avrupa ülkelerinde yeni korona belirtileri ortaya çıkıyor. Öte yandan ülkemizde ise Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Twitter hesabından günlük korona son durum verileriyle bugünkü Türkiye corona virüsü vaka sayısı bilgilerinin yer aldığı 25 Aralık koronavirüs tablosu detaylarını paylaştı.
Sağlık Bakanlığı filyasyon ekibi tarafından elde edilen korona son durum verileriyle 25 Aralık koronavirüs tablosu ve Türkiye corona virüsü vaka sayısı detayları şöyle;
İşte Bakan Koca'nın günlük korona son durum değerlendirmeleri...
Bugün tespit edilen 3.199 yeni hastamız var. Hasta ve vaka sayılarındaki düşüş etkisini hastane yükümüzde de göstermeye başladı. Ümidimiz bu iyileşmenin yakın zamanda kayıplarımızın sayısına da yansıması. Aşı kampanyası sonuna kadar tedbirde ısrar edelim.
Bugün tespit edilen 3.218 yeni hastamız var. Aktif vaka sayısındaki düşüş devam ediyor. Aşının etkili olacağı müjdesini aldık. Şimdi aşılanıp etkisini görene kadar kendimizi daha iyi koruma zamanı. Güzel günlere tedbirle hazırlanalım.
Bugün tespit edilen 3.192 hastamız var. Aktif vaka sayısındaki düşüş sevindirici. Yeni vaka sayısını da kısıtlamalara ve tedbirlere uyumla azaltacağız. Bu dönemde ev içi bulaşmaları engellemek son derece önemli. Tehdit neredeyse tedbir oraya odaklanmalı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda İstanbullulara sevindirici haberi verdi. Bakan Koca paylaşımında şu ifadeleri kullandı;
"İstanbul İl sağlık yöneticilerimiz ve Başhekimlerimizle haftalık değerlendirmemizi yaptık. Son hafta içinde İstanbul'da vaka sayısında önemli oranda düşüş kaydedildi. Polikliniklerde %50'ye varan azalma oldu; bu durum hastane yatışlarına %35, yoğun bakımlara %30 olarak yansıdı."
Bakanlık tarafından daha önce çıkarılan genelgelerle sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan süre ve günlerde vatandaşların temel ihtiyaç malzemelerine ulaşmaları noktasında herhangi bir zorlukla karşı karşıya kalmamaları için gerekli tüm tedbirlerin alındığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçiler bugün saat 20.00'ye kadar, cumartesi ve pazar günleri ise 10.00-17.00 saatleri arasında açık olacak. Yine belirtilen süre içerisinde marketler ve bakkallar telefonla ya da online olarak aldıkları siparişleri teslim edebilecek.
Lokanta/restoran, pastane ve tatlıcı tarzı işyerleri ise bugün saat 20.00'ye kadar paket servis ve gel-al şeklinde, 20.00-24.00 saatleri arasında ise sadece paket servis şeklinde faaliyet gösterecek olup bu işyerleri cumartesi ve pazar günleri 10.00-24.00 saatleri arasında paket servis faaliyetlerine devam edebilecek.
Cumartesi ve pazar günleri ekmek üretiminin yapıldığı fırın ve/veya unlu mamul ruhsatlı iş yerleri ile bu iş yerlerinin sadece ekmek satan bayileri açık olacak. Online sipariş firmaları da cuma, cumartesi ve pazar günlerinde 10.00-24.00 saatleri arasında siparişleri teslim edebilecek. Vatandaşlarımız sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan günlerde (Cumartesi-pazar) ikametlerine en yakın market, bakkal, manav, kasap, kuruyemişçi ve fırın ya da ekmek satış bayine yürüyerek gidip gelebilecek."
Açıklamada ayrıca, sokağa çıkma kısıtlamasının başlayacağı düşüncesiyle temel ihtiyaç malzemesi temini amacıyla fırın, market, bakkal, manav, kasap, kuruyemişçi, lokanta/restoran, pastane ve tatlıcı tarzı iş yerlerinde yoğunluğa sebep olunmasına gerek bulunmadığı vurgulandı.
Bu nedenle vatandaşlardan sokağa çıkma kısıtlamasının başlayacağı saat olan 21.00'den önce evlerinde/ikametlerinde olacak şekilde hareket etmeleri, başta büyükşehirler olmak üzere trafikte oluşabilecek yoğunluklar göz önünde tutarak gerekli tedbirleri almaları istendi.
Virüs, hastanelere ilk ulaştığında, doktorlar, garip semptomlara neyin neden olduğunu yalnızca tahmin edebiliyorlardı. Fakat hastaların neden koku ve tat duyularını kaybettiklerini, deri döküntüleri geliştirdiklerini, nefes almak için nasıl mücadele ettiklerini ve hatta ortaya çıkan hafıza kayıplarını tam olarak açıklanması zor hale gelmişti.
Fakat uzun süredir tanı yöntemlerinde yeterince önemsenmeyen hastane morgları, pandemi süresince önem kazandı. Bu morglarda patologların birçoğu virüsün ilk kurbanlarını hararetle inceledi ve bazı cevaplar buldu.
Ölen hastaların erken otopsileri, koronavirüsün sadece solunum yolu hastalığına neden olmadığını, aynı zamanda diğer hayati organlara da saldırabildiğini doğruladı. Ayrıca bu araştırmalar sayesinde doktorlar, bazı Covid-19 hastalarında kan sulandırıcıları denemeye ve diğerlerinin ventilatörde ne kadar kalması gerektiğini yeniden düşünmeye yönlendi.
Örneğin; ilkbaharda ve yaz aylarının başlarında, ciddi şekilde hasta olan bazı koronavirüs hastaları, her seferinde haftalarca ventilatör kullanıyordu. Daha sonra, patologlar böyle bir uzatılmış ventilasyon sürecinin geniş bir noktada akciğer hasarına neden olabileceğini keşfettiler. Bu sayede doktorların pandemi sırasında ventilatörleri nasıl kullanmaları gerektiği konusunda yeniden düşünmelerini sağladı.
Doktorlar, şimdi de kan sulandırıcıların pandeminin erken dönemlerinde hastalarda keşfedilen mikroskobik kan pıhtılarını önleyip önleyemeyeceğini araştırıyor.
Otopsi çalışmaları, virüsün kan dolaşımından geçebileceğini veya enfekte olmuş hücrelere dahil olarak bir kişinin kan damarlarına, kalbine, beynine, karaciğere, böbreklere ve kolonlara yayılabileceğini ve etkilediğini gösterdi. Bu durum çalışma ise virüsün geniş semptom yelpazesini açıklamaya yardımcı oldu.
Çalışmaların sonunda daha fazla bulgu elde edilmesi beklenirken, patologlar, otopsiler sırasında toplanan koronavirüs ile enfekte olmuş organ ve dokulara sahip örnekleri dondurucuda stokladı.
Bu sayede araştırmacıların hastalığı ve olası tedavilerin de incelemelerine yardımcı olunabilir. Gelecek otopsi çalışmalarında ise hastaların enfeksiyon nedeniyle haftalarca veya aylarca semptom göstermesinin nedenlerini anlamayı hedefleniyor.
ABD'nin Gıda İlaç Dairesi (FDA) Danışma Komisyonu, Moderna aşısının klinik deneylerine katılanlar içinden botoks gibi kozmetik yüz dolgusu yaptırmış kişilerde şişme ve iltihaplanma gibi yan etkiler görüldüğünü bildirdi.
ABC7'nin haberine göre, bir cildiyeci, bu durumu bağışıklık sisteminin tepki göstermesi olarak yorumladı.
Kaliforniyalı dermatoloji uzmanı Dr. Shirley Chi, "Aşı yaptırdığınızda iltihaplanmaya neden olan bağışıklık sisteminiz hızlanır, zaten aşıdan böyle bir etki göstermesi beklenir" dedi.
"Vücutta doğal yollardan oluşmayan maddeyle karşılaşan belli bölgelerin bağışıklık tepkisi vermesi mantıklıdır" diye ekleyen Dr. Chi, tıbbi personel tarafından kolaylıkla tedavi edilebilen yan etkiler yüzünden insanların aşı olmaktan kaçınmaması gerektiğini söyledi.
Şişme ve iltihaplanma görülen bölgelerin hepsinde kozmetik dolgu olduğunu belirten dermatolog, "Birkaç hastaya aşıdan 6 ay önce yanak dolgusu ve bir hastaya aşıdan 2 gün sonra dudak dolgusu yapıldı. Hepsi steroid ve anti-histaminlerle tedavi edilerek her türlü reaksiyonlarından kurtuldu" bilgisini paylaştı.
FDA, 12 Aralık'ta BioNTech-Pfizer, 19 Aralık'ta Moderna aşısına onay vermişti. Her ikisi de mRNA denilen yeni bir biyoteknolojiye dayanıyor. Acilen piyasaya sürülmeleri için klinik deneylerden geçirilenlerin sayısı kısıtlı kaldığından ne kadar güvenli olduklarıyla ilgili soru işaretleri tamamen ortadan kalkmayan iki aşının etkililik oranları uzmanlar tarafından beklentilerin çok ötesinde bulundu.