Titra Teknoloji Üst Yöneticisi Selman Dönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şirketin, 2016'da kamuya hizmet vermek amacıyla kurulan SBI Bilişim'in grup firması olarak faaliyet gösterdiğini söyledi.
Ülkeye, faydalı teknolojiler kazandırmak, yeni teknolojiler transfer etmek için yola çıktıklarını dile getiren Dönmez, bilişim alanında yaptıkları çalışmalarla grubu büyüttükten sonra savunma sanayisine yönelik faaliyetleri aktararak bu yıl Titra Teknoloji'yi kurduklarını ifade etti.
İnsansız sistemler, akıllı sistemler ile yapay zeka alanlarında yatırım, çalışma ve araştırmalar gerçekleştirdiklerini anlatan Dönmez, insansız teknolojiler alanındaki çalışmalara sürü teknolojileriyle başladıklarını ve bu alanda algoritmalar, yazılımlar oluşturduklarını bildirdi.
İnsansız teknolojilerde boş bir alan olarak gördükleri insansız helikoptere yönelik çalışma yapmayı kararlaştırdıklarını belirten Dönmez, şöyle konuştu:
"Yüksek yük taşıma kapasiteli, uzun süre havada kalabilen, yakıt motorlu, yüksek irtifalarda uzun menzilli uçuş yapabilen bir platform ihtiyacı olduğunu gördük. Bunun hem sivil hem askeri alanda ciddi bir ihtiyacı karşılayacağını fark ettik. Sürü alanında yaptığımız çalışmalarla platformları çok iyi tanıdık. Orada geliştirdiğimiz yetenek ve kabiliyetlerle, yetiştirdiğimiz mühendislerle bu projeye başladık."
Geliştirdikleri platformu, "insanlı olarak uçan bir platformun insansızlaştırılması" olarak tanımlayan Dönmez, "Odaklandığımız temel teknoloji ve çözüm, insansızlaştırabilme yeteneği. 190 kilograma kadar iki insan taşıyabilen ve 3 saat kadar havada kalabilen bir platformdu. Global marketten insanlı bir platformu satın aldık ve Belarus menşeli bir mühendislik firmasıyla iş birliği yaparak dönüşüm sürecini başlattık." dedi.
Süreç içinde gerekli modernizasyonları planladıklarını ve bu kapsamda cihazın daha uzun süre havada kalabilmesi için yakıt tankının büyütülmesine yönelik çalışmalar yaptıklarını anlatan Dönmez, şu ifadeleri kullandı:
"Uzun süre havada kaldığı için motor performansının artırılması gerekiyordu. Motorda bazı modifikasyonlar yaptık. Normalde bir insan tarafından kontrol edilen fonksiyonların insansız olarak yerine getirilebilmesi için elektromekanik ekipman modernizasyonu gerçekleştirdik. Çalışmalar sonunda 800-850 kilometre uçuş menziline, 15 bin feetten fazla uçuş irtifasına sahip, 7-8 saat havada kalabilen, 160 kilograma kadar faydalı yük taşıyabilen bir platform elde ettik."
Yüksek yerlilik oranıyla Türkiye'de seri üretim
Platform konusundaki asıl hedeflerinin insansızlaştırma sürecinin gerçekleştirilebilirliğini ortaya koymak olduğunu vurgulayan Dönmez, ilk aşamada bunu başardıklarını söyledi. Sonraki aşamalarda projenin seri üretiminin Türkiye'de gerçekleştirilmesine yönelik adımları planladıklarını dile getiren Dönmez, yerlilik oranını giderek artıracak şekilde çalışmalarına devam ettiklerini belirtti.
Dönmez, "Hedefimiz 2021 yılının sonlarına doğru seri üretime geçmek. Burada bir insansızlaştırma yaptık. Bu, envanterdeki herhangi bir platformun da insansızlaştırılabileceğinin göstergesi. Bir platformun dünüşümü 6-8 ay kadar süre alabilir. Bu platform hali hazırda uçuşa hazır, testleri gerçekleştirilmiş ve teknolojisi doğrulanmış bir platform niteliği taşıyor." diye konuştu.
Afette baz istasyonu, operasyonda ikmal aracı
Aracın kullanım senaryolarına ilişkin de bilgi veren Selman Dönmez, aracın yük taşıma kapasitesinin yüksek olması dolasıyla sivil alanda lojistik amaçlı kullanılabileceğini, acil durumlar ve afetlerde ise baz istasyonu entegre edilerek haberleşme alanında değerlendirilebileceğini dile getirdi.
Dönmez, aracın askeri alanda ise operasyon bölgelerine mühimmat sevkiyatı, ikmal gibi görevleri yerine getirebileceğini söyledi.
Öncelikli hedeflerinin, Türkiye'nin, üzerinde çalıştıkları alandaki ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu ifade eden Dönmez, bunun yanında askeri alanda dost ve kardeş ülkeleri, ticari alanda ise farklı kullanıcıları hedefleyen ihracat olanaklarını değerlendireceklerini kaydetti.
SERTİFİKASYON ÇALIŞMALARI 3 YIL SÜRECEK
Kotil, MMU'nun 18 Mart 2023'te hangardan çıkacağını ifade ederken, 2025'te teslim edilmesi planlanan MMU için, sertifikasyon çalışmalarının 3 yıl kadar süreceğini ifade etti.
Yeni Şafak'ın haberine göre; MMU'nun göreve başlayacağı tarih olarak 2029 yılını işaret eden Prof. Dr. Temel Kotil, proje tamamlandığında, Türkiye'nin 5. Nesil savaş uçak üretebilen sayılı ülkelerden biri olacağının altını çizdi.
Öte yandan Türkiye'nin savunma sanayide teknoloji atılımı devam ediyor. İşte Türkiye'ye askeri alanda çağ atlatacak yeni yerli ve milli savunma teknolojileri...
UMTAS UZUN MENZİLLİ TANKSAVAR FÜZESİ
Uzun Menzilli Tanksavar Füze Sistemi (UMTAS), yerli tasarımı ve gece/gündüz ve her türlü hava koşulunda görev yapabilme kabiliyetiyle savunmada son derece önemli bir yere sahip. Roketsan resmi Twitter hesabı üzerinde yaptığı açıklamada UMTAS'a ilişkin bir video yayınlayarak, "Ülkemizin ilk yerli tasarım hassas güdümlü tanksavar füze sistemi #UMTAS, kızılötesi görüntüleyici arayıcı başlığı sayesinde gece/gündüz, her türlü hava koşulunda hedefine kilitlenir, görevini tamamlamadan yolundan dönmez" ifadelerine yer verdi.
Lançer ve füze arasındaki RF veri bağı, kullanıcısına esnek operasyonel yetenek kazandırmaktadır. Füze, atış öncesi veya sonrası hedefe kilitlenebilmekte olup at-unut veya hedef/vuruş noktası seçimine olanak sağlayan at-güncelle uçuş modlarına sahiptir.
Hassas güdüm-kontrol yeteneği ve zırh delici tandem harp başlığı, UMTAS Füzesi'nin zırhlı hedeflere karşı etkin bir silah sistemi olmasını sağlamaktadır.
SİSTEM ÖZELLİKLERİ
• Gece-Gündüz ve Tüm Hava Koşullarında Görev Yapabilme Özelliği
• Sabit ve Hareketli Hedeflere Karşı Kullanım