Üstelik İstanbul Havalimanı'nda yiyecek-içecek alanının sadece yüzde 50'si açılmış durumda. 32 bin metrekare yiyecek-içecek alanının henüz 16 bin metrekaresi devreye girmiş. Ama bu bile alışık olduğumuzdan çok daha fazla. Havalimanının yiyecek-içecek işletmesi Tum İçtur tarafından yapılıyor. BTA ise 10 marka ve 4 bin 200 metrekarelik alanla hizmet veriyor. Bünyesinde 81 ilden binin üzerinde tarifi uygulayan Tadında Anadolu da var.
Ama alışık olduğumuz Tadında Anadolu epey gelişmiş, büyümüş, içinde birçok konseptle İstanbul Havalimanı'nda hizmet vermeye başlamış. BTA İcra Kurulu Üyesi İbrahim Demir ve İstanbul Havalimanı BTA İşletme Müdürü Kazım Çil'le Tadında Anadolu'yu tatmaya başlıyorum. Yalnız uyarayım bu o kadar kolay bir durum değil. Hem geniş bir mide hem yeni tatlardan çekinmeyen bir kafa hem de bolca kalori almaktan korkmayan bir vücut istiyor...
AVRUPALI CAĞ KEBAP PEŞİNDE
Zira Tadında Anadolu'nun içinde yaklaşık 10 farklı konsept var. Bunlar arasında kokusuyla cağ kebabı ve döner köşesi hemen sizi cezbediyor. Uzakdoğulu turist döneri zaten biliyor, seviyor, onun peşinde... Avrupalıya ise sanırım yatay yerleştirilen cağ kebabı daha farklı geliyor. Hatta ne yalan söyleyeyim sanki burada cağ kebabı dönerin pabucunu dama atmış gibi. Ustam cağ kebabını pişiriyor hemen yan tarafta ise sıcak sıcak lavaş hazırlanıyor. Çağ kebabı lavaşın içine konuyor ve anında servis ediliyor. Ortadoğulu, Avrupalı, ABD'li turistler de önünde kuyruk oluşturuyor.
OCAKBAŞINDA JAPONLAR
Tadında Anadolu'da gezmeye devam ediyorum. "Cağ kebabı üstü Adana kebap yenir mi Burcu, hem de uçuş öncesi?" dediğinizi duyar gibiyim. Ama usta atmış biberi domatesi köze nasıl "Hayır" diyeyim. Sırf kebap çeşitleri mi! Şalgamı, tatlısı ve daha nicesi bu köşede. İster ocağın başına kurulup usta ile iki çift laf edin ister mükellef masa donatın. Bu arada daha çok Japonlar, Çinliler seviyormuş ocakbaşında oturmayı.
GASTRONOMİK BİR TİYATRO
Gastronomik bir tiyatro var adeta İstanbul Havalimanı'nda. Bir tarafta yeşil çekirdek kahveler kavruluyor, diğer tarafta pide, haşhaşlı çörek, lahmacun gazlı fırına veriliyor. Çıkan ateşler turistlere bir şov yaşatıyor. Çoğu da elinde kamerası, fotoğraf makinesi bu anları görüntülüyor. Bu arada en ilgi gören köşelerden biri de künefe bölümü. Antakyalı ya da Gaziantepli ustalar künefeyi çevirdikçe turistlerden kahkaha sesleri yükseliyor. Herkes fotoğraf makinesini çıkartıp künefe ya da kadayıf gibi tatlılardan almak için sıraya giriyor. Biraz sohbet ediyorum. Ortadoğuluların daha çok döner ve cağ kebabına ve pide bölümüne ilgi gösterdiğini öğreniyorum. Uzakdoğulular ve Avrupalılar ise sulu yemek ve farklı reçete peşindeymiş.