Sanal fizik tedavi uygulamaları, hareket sensörleri ve etkileşimli ekranlar aracılığıyla kullanıcıların fiziksel aktivitelerini oyun formatına dönüştürüyor. Katılımcılar, belirli hareketleri doğru şekilde yaparak ekrandaki görevleri tamamlayarak böylece farkında olmadan tedavi egzersizlerini keyifli bir biçimde gerçekleştiriyor. Bu yöntem, denge, koordinasyon, kas gücü ve motor becerilerin geliştirilmesine katkı sağlarken; aynı zamanda kullanıcıların tedaviye olan ilgisini artırıp sürece aktif katılımı teşvik ediyor.

Merkezde uygulamaya alınan sistem, özellikle protez ve ortez kullanıcılarının adaptasyon sürecini hızlandırmak, cihaz kullanım becerilerini geliştirmek ve günlük yaşam aktivitelerine daha kısa sürede uyum sağlamalarını desteklemek amacıyla kullanılıyor. Ayrıca, sanal terapi yöntemi ile geleneksel fizik tedavi programlarının etkinliği artırılmakta, bireylere özel egzersiz planları oyunlaştırılmış bir şekilde uygulanabiliyor.

Merkezde fizyoterapist olarak görev yapan Zeynep Büyükardıç, sanal rehabilitasyon odasını ileri düzey çalışmalar yapmak için kurduklarını belirterek, "Burada ampute bireylerin fiziksel kapasiteleri yeterli olan ve artık bağımsız olarak yürüyebilen bireylerle daha ileri düzey çalışmalar yapıyoruz. Çoklu uyaranlı bir sistem olduğu için duyusal entegrasyonla bireylerin protezlerle uyumu daha iyi ve zorlayıcı oluyor. Hastalarımız bu sistemle oyun oynarmış gibi ileri düzey tedavi görüyor. Motivasyon anlamında da çok iyi, hastalarımız eğlenerek çalışıyorlar ve çok uzun süre de fiziksel aktivite yapmış oluyorlar. Normalde çok çabuk yorulan bireyler ama burada görsel, işitsel uyaranlar ve fizyoterapistlerin desteğiyle hastalar protezlerini daha iyi kullanmaya devam ediyorlar. Seanslar ortalama 40 dakika sürüyor. İlk başlarda kısa tutuyoruz ama birkaç seanstan sonra süreyi kendileri uzatıyor. Tedavileri devam eden hastalar da burayı görünce bir an önce ilk süreci tamamlayıp buraya gelmeye çalışıyor" dedi.

Şoförlük yaparken 10 ay önce geçirdiği bir trafik kazasında sol ayağı diz altında ampute olan Şanlıurfalı 3 çocuk babası Mehmet Nuri Gözkıran ise "Kazadan sonra ayağım ampute oldu. Burayı öğrenince gelip başvurdum. Protezim hazırlandı, takıldı. Kısa sürede sanal rehabilitasyona da geçtim. 6-7 seans oldu, buraya düzenli geliyorum. Bu uygulama olmasa rahat hareket edemezdim ama buranın sayesinde eksiklik hissetmeden tedaviye devam ediyorum. Buraya geldiğim için çok mutluyum" diye konuştu. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Engelli Yaşlı ve Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı Yusuf Çelebi, depremin hemen ardından kuruluş çalışmalarına başladıkları merkezin bugüne kadar yüzlerce kişiyi yeniden hayata bağladığını söyledi.

Engelliler Ortez ve Protez Merkezi, Engelsiz Yaşam Merkezi gibi pek çok birim ülkemizde ilk olarak Gaziantep'te kurulduğunu ve ülkeye model olduğunu söyleyen Çelebi, "Hükümet güzel politikalar belirliyor, bunun uygulaması yerelde ete kemiğe bürünüyor. Belediyeler buradan önemli bir misyon üstleniyor. Merkezimizde bugüne kadar depremden etkilenen 11 ildeki ampute bireylere hizmet veriyoruz. Depremden 3 ay sonra burası hizmete girdi. Bugüne kadar toplam bin 400 ampute depremzedeye hizmet verdik. Bin 150 kadar depremzedeyi ayağa kaldırdık, artık diğer bireyler gibi sosyal hayatlarına devam edip evlerine ekmek götürüyorlar" dedi.

