"Kapıda Pencerede Beklerim" adını verdiği ve Kosova Kültür Gençlik ve Spor Bakanlığının desteğiyle hayata geçirdiği proje için 4 yıldır şehrin yıkılan evlerinden kapı ve pencereler toplayan Shukriu'nun sergisinde, 19. yüzyıla ait Osmanlı döneminden kalma 8 kapı ve 4 pencere bulunuyor.
Shukriu, Prizren şehrinde bugüne dek kültürel miras değeri taşıyan 200'den fazla tarihi evin yıkıldığını aktararak, sergiyi açmasındaki amacın, kültürel mirasın korunması konusunda farkındalık yaratmak olduğunu söyledi.
Şehirdeki tarihi evlerin yıkılmasının verdiği üzüntü nedeniyle böyle bir yola girdiğini anlatan Shukriu, "Bu kapılar Prizren'in kültürel mirası olduğundan ve hayatımızdaki bir dönemi temsil ettiğinden korunması gerektiğine dair kolektif bir farkındalık yaratmaya çalıştım." ifadelerini kullandı.
Shukriu, üzerinde fazlaca aksesuar bulunan tarihi Prizren kapılarının, genelde itibarlı ve yaşam standartları yüksek aileler tarafından kullanıldığına dikkati çekerek, Prizren kapılarında bulunan iki farklı tokmak geleneğine de değindi.
Kapıdaki çekicin, vurulduğunda tok bir ses çıkardığını aktaran Shukriu, "Osmanlı döneminde erkek çanı olarak kabul edilirdi. Çalındığında, kapının önünde bir erkek olduğu ve evin erkeğinin kapıyı açması gerektiği bilinirdi." dedi.
Shukriu, diğer taraftan kadın zili olarak kabul edilen "yüzük" veya Prizren halkının deyimiyle "parmak" olarak adlandırılan çanın ise çok daha tiz bir sese sahip olduğunu anlattı.
Sergideki eserlerin Prizren'de yaşamış bir medeniyeti temsil ettiğini vurgulayan Shukriu, "Umarım gelecekte Prizren'e bir kültürel miras kazandıracak eski kapıların restorasyonu için yeni partnerlerimiz olur ve şehre gelen tüm turistlerin ziyaretine uygun bir yerde sergilenir." diye konuştu.
