- Hep 'Özallar'la parlayan sanatçı' dediler sizin için. Onlarla dostluğunuz nasıl başladı?
- Bizimki Ankara'dan, eskiye dayanan bir dostluktu; Zeynep ve Asım'ın flörtüyle bilindi.
- Siz papatyaların arasında var mıydınız?
- Hiçbir derneğe, hiçbir partiye üye olmadım.
- Bu kadar samimi olup, papatyaların arasına girmemek peki?
- Ben sanatçıyım hayatım. Zaten bir iş yapıyorlarsa, bir yardım yapıyorlarsa o gecelerine ben fiziken gidip destek veriyordum.
- 'Yüksel Özal' denirmiş size o yıllarda...
- Floransa'da bir etkinlikte boy friend'im arıyor beni; 'Bayan Uzel' diye Semra Hanım'ı çağırdı İtalyanlar. Turgut Bey arıyor Semra Hanım'ı, ben gidiyorum 'Yüksel Özal' diye. Adım öyle kaldı. Ne günlerdi o günler... Bir gün Semra Hanım'ın hayatı oynanacak olursa herhalde en iyi ben oynarım, seve seve de oynarım..
- Nasıl Geçer Sensiz Bu Yaz şarkısını gerçekten Turgut Özal için mi yazdınız?
Evet ona ithaf ettim, çok kahroldum, çok üzüldüm. Nur içinde yatsın...