Henüz 12 yaşında Zeytinburnuspor'da başladığı futbol kariyerinde 42'sinde teknik direktör olarak Avrupa Şampiyonluğu yaşadı. Dünyaca ünlü birçok futbol adamının CV'sinde böyle bir performans yoktur. Ampute Futbol Milli Takımı Teknik Direktörü Osman Çakmak'tan bahsediyoruz. Futbolcu olarak yaşadığı Avrupa Şampiyonluğu'na bu kez teknik direktör olarak uzanmayı başardı. Kaybetse de kazansa da hep iddialıydı. Askere giderken, "Komando olmak istiyorum" dedi. Şırnak'ta mayına bastı. Ameliyata girerken, "Ben futbolcuyum, bacağımı kesmeyin" diye yakındı. GATA'da tek bacağı yokken komutanlarına "Beni tekrar bölgeye yollayın" diye çıkıştı. Bölgeye dönemese de çok sevdiği Ay-Yıldız'a Ampute Futbol Milli Takımı'nda kavuştu. Dünyadaki ampute futbol takımlarının radarına giren 44 yaşındaki Çakmak, başarılarının perde arkasını anlattı.
- 2017'de Avrupa Şampiyonu olmuştunuz. 2018'de Dünya Kupası'nı penaltılarla kaybettiniz. Şimdi yine Avrupa Şampiyonu'suz. Bunu nasıl başardınız?

- Önce inandık, sonra çok çalıştık. Tabii ki devletimizin sağladığı imkanlar önemli. 2002'den sonra sosyal sorumluluk projelerinin içerisinde engellilere daha çok yer verilmeye başlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın direktifleriyle yapılan pozitif ayrımcılıkla 2004 senesinden itibaren özel sektörde iş imkanı oluşturuldu. Ardından Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu kuruldu. Devamında engellilere spor yapma imkanları artırıldı. Ampute futbol da 2004 yılında gazilerimizin sosyal hayata katılımı sağlamak adına başlatıldı. Türkiye 17 yılda ampute futbolda dünyada söz sahibi bir ülke oldu.
- Sanırım size başka ülkelerden de teklif gelmeye başladı?
- Polonya, İspanya, Amerika ve İtalya'dan teklifler geldi. Ben gönüllülük esasıyla çalışıyorum. Maaş alan bir teknik adam değilim. Ülkem beni bağrına basıyor. Başka bir ülkenin başında olursam yine iddialı olacağım. Türkiye karşısına çıkarsam ne yapacağım? Elbette başarılı olmak isterim. Onları kırmadan teklifleri geri çevirdim. Türk halkına bir borcum var. 5 Kasım 2018'de kaybettiğim Dünya Kupası'nı ülkeme getirmek istiyorum.
- Kariyerinizde sizi en çok motive eden neydi?
- Mayına bastığım an... Ankara'da rahmetli annemin GATA'ya gelip bembeyaz teninin simsiyah kesildiği an "Vatan sağolsun" dediği an...
- 2022 Dünya Ampute Futbol Şampiyonası'nın Türkiye'de olacağı açıklandığı an neler hissetiniz?
- Çok şey... Çünkü projenin başında federasyon ile beraber ben varım. Çalışmalara başladığımız ilk günden beri istediğimiz tek şey var: Dünyada ampute futbol bizden sorulsun, yönetiminde de biz olalım. 2022 Dünya Şampiyonası, ampute futbolun zirveye çıkacağı, artık Paralimpik Olimpiyatlar'da yer almasına doğru sürecin başlayacağı bir dönüm noktası olacak. Bizim açtığımız yoldan diğer ülkelerin gitmesine de ön ayak olacağız.
- Sizi görüp futbola başlayan futbolcu var mı peki?
- Var, hem de şu an takımımda oynuyor. Kemal Güleş'i ben Şırnak'tan getirdim. Onu çocuklarımdan ayırmam. Eyüp var mesela, Ağrı'da sokakta gezerken bir komutan görüyor. Yanına çağırıp "Futbol oynuyor musun?" diye soruyor. Telefonundan benim videolarımı izletip "Bak sen de böyle futbol oynayabilirsin" diyor. Şu an ODTÜ Spor'da oynuyor. 2022'nin en güçlü forvetlerinden.
İKİNCİ KEZ MAYINA BASMIŞ GİBİ OLDUM
"Meksika'da düzenlenen Dünya Ampute Futbol Kupası finalinde Angola ile yaptımız maç berabere bitmişti ve penaltılara geçildi. O güne kadar 200'e yakın penaltı kullanmıştım ve hepsi de gol olmuştu. Penaltıyı kaçırdığım an gözümün önüne kara bir perde indi. Mayına 5 Kasım'da basmıştım, sanki ikinci kez mayına basmış gibiydim. Allah öyle bir günü bir kez daha yaşatmasın."