Dr. Öğr. Üyesi Gürkan Yardımcı, koronavirüs nedeniyle takıntı haline gelen el hijyenine ilişkin uyarılarda bulundu. Dr. Yardımcı, koronavirüsün sıklıkla ellerin ağız, burun ve gözlere teması sonrası bulaşan bir hastalık olduğuna dikkati çekerek "Bu hastalıktan korunmanın en önemli yollarından birisi el hijyenidir. El hijyeninin ise en ideal şekli ellerin en az 20-30 saniye boyunca, el bilekleri de dâhil olmak üzere sabunla ve ılık su ile yıkanmasıdır. Sabun ile ellerin yıkanamadığı durumlarda el dezenfektanları ve alkol içeren kolonyalar kullanılabilir" diye konuştu.
"NEMLENDİRMEYİ UNUTMAYIN"
El hijyeni için sirke gibi ürünlerin kullanılmaması gerektiğini belirten Dr. Yardımcı sözlerine şöyle devam etti: "Elleri çamaşır suyu, sirke veya deride tahriş oluşturabilecek kimyasal ürünlerle dezenfekte etmek ciltte kuruma, kızarıklık, çatlama ve hatta egzamaya neden olabilir. Bu da koronavirüsün hasarlı deriden bulaşmasını kolaylaştırıp ciddi bir risk oluşturmaktadır. Bu yüzden ideal el hijyeninde aşırı soğuk ya da sıcak sudan kaçınmalı, mümkünse kokusuz ve renksiz sabunlar tercih edilmelidir.
El yıkama imkânının olmadığı durumlarda ise yüzey dezenfektanları yerine el dezenfektanları ya da kolonya kullanılabilir. Sağlıklı bir el hijyenin son basamağı ise mutlaka deriyi nemlendirmektir ve kesinlikle ihmal edilmemelidir. Vazelin en ideal nemlendirici üründür. Ancak kaygan yapısı nedeniyle kullanımı bazen zorlaşabilmektedir. Vazeline alternatif olarak gliserin, E vitamini, zeytinyağı, hodan yağı, Hindistan cevizi yağı, papatya yağı, aloe vera, argan yağı, badem yağı, shea butter gibi içeriklere sahip nemlendirici kremler de cilt yapısı uygun kişiler tarafından kullanılabilir."
"YAĞ İÇEREN SABUNLARI TERCİH EDEBİLİRSİNİZ"
Dr. Yardımcı, el hijyeni sırasında en sık yapılan hataların yanlış ürün seçimi ve yıkama sonrası nemlendirici ürün kullanmamak olduğunu belirterek şunları söyledi: "Derimiz koruyucu bir tabaka görevi görmektedir. Bu koruyucu tabakanın hasarlanması durumunda cildimizde sertleşme, yıpranma, kuruma ve çatlamalar meydana gelmektedir. Gereğinden fazla el yıkamak, yanlış ürünler kullanmak ve el yıkama sonrası nemlendirici kullanmamak egzamaya dahi yol açabilir. Bu yüzden elleri yıkarken genellikle beyaz renkli, kokusuz ve renksiz sabunlar kullanılmalıdır. Ancak bu ürünlerin haricinde deride nemlendirme özelliği bulunan E vitamini, zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı, palmiye yağı, papatya yapı, jojoba yağı, aloe vera, gliserin gibi içeriklere sahip sabunlar da kullanılabilir. Hangi içeriğe sahip sabun kullanılırsa kullanılsın, yıkama bittikten hemen sonra mutlaka nemlendirici ürünler sürülmelidir"
"YÜZÜNÜZDE EGZAMAYA NEDEN OLABİLİR"
Yüz hijyenini de aynı el yıkama gibi değerlendirmek gerektiğinin altını çizen Dr. Yardımcı sözlerini şöyle noktaladı: "Cildi tahriş edici uygulamalardan kaçınmak oldukça önemlidir. Yüz hijyeni için en önemli nokta ellerin yüz ile temasından kaçınmaktır. Ellerin yüze teması sonrasında ise en az 15-20 saniye süreyle ılık su ve sabunla yüz yıkanmalıdır. Sirke, kolonya, ıslak mendil, el ya da yüzey dezenfektanları ve tentürdiyot gibi ürünlerin yüz derisine teması ellerde olduğu gibi yüzde de kurumaya, kızarıklığa ve hatta egzamaya neden olabilir. Özellikle deri kalınlığının en ince olduğu göz kapakları, ağız çevresi ve burun kenarları egzama riskinin en yüksek olduğu yüz bölgeleridir. Bu nedenle mecbur kalmadıkça bu ürünlerin kullanımı önerilmemektedir. Yüz yıkama sonrasında kişinin cilt tipine göre su bazlı ya da yağ bazlı nemlendirici kremleri sürmeleri de ihmal edilmemelidir."
