Uzmanlar bağırsakta harikalar yaratan kinoayu anlattı. Glütensiz tahıl, 7 bin yıldan uzun süredir yemeklerde kullanılıyor. Salata ve çorbalara harika bir lif ve protein takviyesi sağlayan kinoa, doyurucu bir doku ve topraksı bir tat sunuyor. Güney Amerika'ya özgü bu tam tahıl, çeşitli vitamin ve mineraller sunmanın yanı sıra daha tok hissetmeye de fayda sağlıyor. Sadece bir fincan pişmiş kinoa, pişmiş beyaz pirinçten neredeyse üç kat daha fazla karbonhidrat ve yaklaşık 10 kat daha fazla lif içeriyor. Rochester Üniversitesi Tıp Merkezi'ne göre bir fincan beyaz pirinçte sadece 1,42 gram lif varken bir fincan kinoada 10,03 gram bulunuyor ve bu yetişkinler için önerilen günlük lif miktarının büyük bir kısmını karşılıyor. Diyetisyen Beth Czerwony yaptığı açıklamada, "Yetişkinler günde ortalama 25 ila 35 gram lif almalı" diyor. Beyaz pirinç veya işlenmiş tahıllar gibi düşük lifli seçenekler yerine kinoa kullanmak, daha sağlıklı bir bağırsağınız olmasına katkı sağlayabilir. Lif açısından zengin bir beslenme, kalbe kan akışını engelleyerek kalp krizi veya felçleri tetikleyebilen mumsu, yağ benzeri bir madde olan kolesterol seviyelerini düşürebilir. Kinoa yemek aynı zamanda gençler arasında artan kolon kanseri vakalarına yakalanma riskini de azaltabiliyor. Kinoanın glütensiz olması, kan şekeri seviyelerinin yönetilmesine de yardım ettiği anlamına geliyor. Fındıksı ve topraksı bir tada sahip kinoanın kırmızı, siyah ve beyaz çeşitleri mevcut.