Cuma namazı sonrası sivil toplum kuruluşlarıyla bir basın açıklaması yapan AK Parti Tekirdağ il Başkanı Av. Ali Gümüş; "Bugün üzülürek ve yüreklerimiz buruk bir şekilde bu meydanda toplanmamıza sebep olan, ilk kıblemiz, Mescid-i Aksa'nın şehri Kudüs ve filistin halkına uygulanan zulüm ve soykırıma varan siyonist İsrail saldırılarıdır.
İsrail'in bugün devam ettirdiği devlet terörü ve Baptist hastanesine yaptığı saldırı kanlı tarihine kara bir leke olarak yazılmıştır. Bizler Sabra ve Şatilla Katliamını unutmadığımız gibi İsrail'in hiçbir zulmünü unutmayacağız. Dün vefatının sene-i devriyesi münasebeti ile andığımız Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'in dediği gibi; Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır. Hastanelere, okullara, sivillere, gazetecilere, kendisinden olmayan her şeye ve herkese gözü dönmüş bir şekilde saldıran, savaş ahlakı olmayan, hak, hukuk tanımayarak insanlık suçu işleyen İsrail 1947'den beri dilediğini yapıyor, bugün de aynı pervasızlıkla, yoluna devam ediyor.
Bir şairimizin dediği gibi; "Önce yüreklerimizdeki Kudüs'ü işgal ettiler. Biz savaşı önce kendimizde kaybettik. Müslümanlar olarak yüreklerimizdeki Kudüs işgal edildiğinden beri zalime gerektiği gibi karşı koyamaz olduk. Osmanlı Devleti 4 asır boyunca Kudüs'ü diğer dinlerin mensupları için de barış, huzur ve esenlik şehri olarak yönetmişti. Birinci Dünya Savaşında yenilen tarafta yer alan Osmanlı, diğer pek çok coğrafya gibi Kudüs'ü de terk etmek zorunda kalmıştı. İşte o günden beri Kudüs huzur yüzü görmedi. Şehrin tüm dinlere saygı yapısı hızla bozuldu. Müslümanlarla birlikte Hristiyanların kutsalları da İsrail'in tehdidi altına girdi. Bugün yaşadığımız tüm olayların temelinde İsrail'in Filistinlere reva gördüğü insafsız abluka politikasıdır.Gazze Şeridi ! 10 kilometreye 40 kilometre ebatlarında bir kara parçası. Düşünün!
Müslümanlarla olan kavgasında İsrail'in gücü diasporasının, yani tüm dünya Yahudilerin olağanüstü destek ve dayanışmasının sonucudur. Bizim zaafımızın sebebi ise tam tersi, bölünmüşlüğümüzün, yetersiz destek ve bazı durumlarda da açık anlaşmazlığın sonucudur. İşte burada birlik, bölünmüşlüğün karşısındadır. Kudüs'ün yarın sadece Müslüman şehir olması için değil, onun yeniden herkese açık olması ve adil bir şekilde yönetilmesi için bizim güçlü olmamız gereklidir" dedi.