Türkiye'nin en iyi haber sitesi

EMRE AKÖZ

İlahi Güngör Uras!

Güngör Uras dün yine şirin mi şirin bir yazı kaleme aldı. (Milliyet, 29 Kasım) Aslında bir gün gecikti. Çünkü Hükümet'in BDDK Başkanlığına getirmek istediği Tevfik Bilgin'in kararnamesi uzun bir bekleyişten sonra Köşk'ten onay aldı ve dün Resmi Gazete'de yayınlandı. Ancak yazının ruhu önemli. Uras, Vehbi Koç'un müdür seçerken izlediği yolu örnek göstererek diyor ki: "Ben Cumhurbaşkanı Sezer'in yerinde olsam... Atayacağım kişiyi eşiyle birlikte karşıma alırım... Bir yandan ikisinin ilişkisini gözlerken (çünkü uyumsuz ve huzursuz bir eş, kocasına zarar verir) sorardım: Evladım hangi okullarda okudun?.. Nerelerde çalıştın?... Kaç kişiyi işe aldın?.. Kaç paralık işleri yönettin?.. Yabancılarla müzakere edecek, okuyacak, yazacak kadar İngilizce biliyor musun?.. Financial Times, Wall Street Journal gibi gazeteleri, Economist, Time, Newsweek gibi dergileri takip ediyor musun? Üretim, katma değer, denk bütçe kavramları nedir, niye önemlidir?" Yazı bu ve benzeri sorularla uzayıp gidiyor. Siz de bunları okuyunca, "Sahi ya..." diyorsunuz, "Yöneticinin 'dosyasına' baktıktan sonra Cumhurbaşkanı böyle yapsaydı, bu kadar beklemez, kısa sürede karar verebilirdi."

***
Uras'ın dedikleri iyi güzel de... Şu sıralar uygulanması mümkün değil! Çünkü... 1) Diyelim ki adam birinci sınıf bir yönetici ama eşi türbanlı. O halde kadıncağız Köşk'e adımını atamaz! 2) O İngilizce yayınları Cumhurbaşkanı'nın kendisi okuyamıyor ki atayacağı yöneticinin onları takip edip etmediğini denetleyebilsin. 3) Gelelim üretimle ilgili kavramlara: Hukuk kökenli bir Cumhurbaşkanı üretimi, katma değeri ne bilsin?.. 4) Hele hele, "Kaç kişiyi işe aldın; neyi batırdın, neyi çıkardın" sorusu... Müstakbel yönetici anlatsa ne fark eder? Bürokrasiden gelerek Köşk'e çıkan bir kişinin böyle bir pratiği yoktur. işe adam 'almamıştır', birisi 'atanarak emrine verilmiştir'. Ayrıca devlette kuruluşlar 'batmaz' yani 'iflas' etmez; olsa olsa 'görev zararı' meydana gelir; bu zarar da bütçeden karşılanır. Velhasıl bu tip sorular da Sezer'in dağarcığına uymaz. Ee, ne kaldı geriye? Kıssadan hisse: İlahi Gürgör Uras; olmayacak duaya amin denir mi hiç?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.