Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Bir kıvılcım yeter

Özellikle nükleer silahlar nedeniyle büyük devletler epeydir karşı karşıya gelmekten çekiniyor, aralarındaki rekabeti vekiller (küçük ülkeler, küçük ordular, terör örgütleri, vs.) aracılığıyla sürdürüyorlardı.
Hatta bu nedenle, Türkçeye Vekalet Savaşları diye uyarlanan Proxy Wars kavramı üretilmişti.
Rusya'nın, Esad rejimine doğrudan yardım etmek ve üslerini güvenceye almak üzere Suriye ve Akdeniz'e inmesiyle birlikte dolaylı itişme stratejisi de şekil değiştirdi.
Gemisini, uçağını alan artık bölgeye bizzat geliyor. Doğu Akdeniz'deki 12 ülkeye ait savaş gemisi sayısı elliyi geçmiş durumda.
Bu halin tedirginlik doğurmaması mümkün değil. Birinci Dünya Savaşı'nın nasıl çıktığını hatırlayın... Siyasi ve ekonomik yapılar savaşa hazırdı. Hararet yükseliyordu. Peki ama savaş nasıl başlayacaktı?
Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun veliahdı Arşidük Franz Ferdinand'ı, 28 Haziran 1914 günü Saraybosna'da öldürürken, herhalde dört yıl sürecek ve yaklaşık 18 milyon cana mal olacak bir savaşı başlattığının farkında değildi.
Benzeri bir kıvılcımın, Doğu Akdeniz'de, Suriye'de, hatta Türkiye'nin hamlesinden sonra Musul'daki Başika kampı civarında çakarak, keman yayı gibi gerilmiş sinirleri harekete geçirmeyeceğinin garantisi var mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA