New York'un en sevdiğim, en renkli zamanı nihayet geldi. Bambaşka bir kimliğe bürünüyor her Noel'de bu şehir.
Hangi tarafa baksanız gözünüz bir Christmas ağacına takılıyor, hangi mağazaya girseniz yine Christmas müzikleri size eşlik ediyor.
Şehrin kalabalıklığı ya da alışveriş sırasında beklenen uzun kuyruklar bile rahatsız etmiyor bu dönem bizi. Herkes birbirine gülümseyen yüzlerle bakıyor, çünkü yılın en önemli zamanı yaklaşıyor.
Yabancıların 24 Aralık gecesi kutladıkları Christmas'la, bizim 31 Aralık günü kutladığımız yılbaşı gecesinin ortak kahramanı Noel Baba'yı da unutmamak gerek tabi... Ren geyiklerinin çektiği, uçan kızaktaki Noel Baba hediyelerini hangimiz beklemedik ki çocukluğumuzda… Kimi zaman ağacımız olmasa da Noel masallarımız vardı bizim. Yılbaşı gecesinin sabahı aksakallı, koca göbekli, tonton Noel Babamız tarafından hediyeler içinde uyanacağımızın hayaliyle uykuya dalardık. Adını duymak bile bizi çok mutlu ederdi.
Yıllar sonra yine böyle bir mutluluk yaşadım. Geçtiğimiz cumartesi gününe binlerce Noel Baba ile başladım.
Manhattan sokakları Amerikalısından Afrikalısına, Uzak Doğulusundan Avrupalısına, farklı dinlerden ve ırklardan Noel Babaları konuk etti. Meraklı gözlerle nedenini anlamaya çalışırken, bir yandan da günü kaçırmadan aralarına karışmak, ben de bu renkli günün bir parçası olmak istedim.
Arkadaşım Ekin'i de ikna ettikten sonra hızlıca hazırlanıp kendimizi sokağa attık. Önümüz, arkamız, sağımız solumuz her tarafımız Noel Babalarla çevrildi. Bindiğimiz trende, alışveriş için uğradığımız markette, yemek yediğimiz restoranda kısacası her yerde Noel Babalar bize eşlik etti.
Central Park, Times Square, West Village derken gün boyunca Noel Baba kıyafeti giyen New Yorklular ile oradan oraya gezindik.
Artan heyecanımızla birlikte çevremizdeki insan sayısı da giderek arttı.
Yüzlerce Noel Baba ile birlikte, yüzümüzdeki gülümsemeyi eksik etmeden, herkesi selamlamaya çalışarak dolaştık Manhattan sokaklarında. Bizi görüp mutlu olanlar karşısında biz daha da keyiflendik.
Sabahki renkli ve eğlenceli kostüm partisi gün içinde öğrendiklerimle yerini "Mutluluğu ve dayanışmayı" teşvik eden bir etkinliğe bıraktı.
Kırmızı rengin ağırlıkta olduğu caddeleriyle New York, açılmayı bekleyen hediye paketini anımsattı bana.
Defalarca içinden geçtiğim sokaklar ilk kez bu kadar sıcak gelmişti. Sanki Manhattan sokaklarında değil, Noel Baba'nın masal diyarlarında gezdim.
"Santacon" yani "Noel Baba Konferansı" adını taşıyan bu etkinlik beni 20 yıl öncesine götürdü. Çocuk saflığıyla efsanevi Noel Baba'yı beklediğim, hediye paketi görünce heyecanlanan çocukluğumun mutlu günlerine…
Santacon Hakkında
Amacı sadece "Mutluluk Vermek" olarak özetlenen, bu yıl 10 bin civarında katılımcıyı konuk eden Santacon yani Noel Baba konferansı etkinliği 14 yıldır Amerika'da devam eden bir yılbaşı geleneği. Din, dil, ırk farkı gözetmeksizin herkesi buluşturmayı amaçlayan bu özel günde tek şart Noel kostümü giymek ve ilk buluşma alanına, ihtiyaç sahipleri için yiyecek ya da hediye götürmek. Geçtiğimiz yıl bu sayede evsizler için 1 tonun üzerinde yemek toplanmış.
Her yıl düzenlense de, etkinliğin tam olarak hangi tarihte yapılacağı sürpriz olması açısından gizlilik içinde yürütülüyor. Program sadece "Santacon"nun kendi internet sitesinden birkaç gün önceden duyuruluyor. İlk açıklamada yalnızca ilk toplanma alanı ve saat belirtiliyor. Ardından toplanılan bölgede bir sonraki istikamet açıklanıyor. Noel Baba kıyafetiyle yürüyüşe katılmak için de herkesi gülerek selamlamak, saygılı ve örnek olmak gibi kurallar bulunuyor. Ayrıca yürüyüşe katılan Noel Babalara New York'un kozmopolit olduğu hatırlatarak ayrımcılık olmaması açısından Hristiyanlara özgü kutlama şekli "Merry Christmas" yerine "Happy Holidays" yani "Mutlu Tatiller" diyerek insanları selamlamaları öğretiliyor.
ayca.caliskan@usasabah.com