Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Yalan habere değil, yalancıya bak, tanırsın!

Üzülerek en baştan belirteyim...
Yalan habercilik üzerine kurulu sosyal/siyasal politikaların ilacı "doğru"nun ifade edilmesidir sanıyoruz ama öyle değil!
Yetmiyor.
Yalan pek "hava" geliyor üstümüze üstümüze...
Doğruyu söylediğinizde resmi bülten gibi kalıyor; ya dönüp bakılmıyor ya da etkisi pek hızlı gelip geçiyor.
Bu konu dış basında çok yazılıp çiziliyor, çok tartışılıyor.
Eh, biz de kanlı canlı tecrübe ediyoruz.
Malum, Türkiye sahte (post-truth) habere en çok maruz kalan ülkeler sıralamasında birinci.
Sosyal medya sanki yalnız bunun için işliyormuş gibi bir halimiz var.

***
Bir düşünün, Belediye Başkanı şöyle yapmış, Bağcılar'da bina çökmüş, bir şarkıcı Kürtçe söylediği için sahneden indirilmiş haberlerine karşı elinizden ne geliyor.
Doğrusunu öğrenince eşinizi, dostunuzu, etrafınızı da ikna edebiliyor musunuz?
Yalan habere gösterdikleri iştahı doğrusunu öğrenmeye de gösteriyorlar mı? Hayır!
O halde?
Mesele şu...
"Doğru"nun ötesine geçtik, çünkü bu karşı karşıya olduğumuz durum basit bir yalancılık faaliyeti değil.
Bu çok "çalışılmış" bir politik strateji.
Günümüze has bir kamuoyu oluşturma tekniği, hatta bir tür silah.
O kadar ki...
Mesela yakında "gerçeği arayan gazeteciler" veya benzer biçimde bir topluluk oluşturulacak ve yalanları deşifre edeceklerini iddia edecekler ama bunu durmadan yalan söylemek için yapacaklar.
***
Peki ne yapacağız?
Tabii ki doğrusunun ifade edilip aktarılmasına yardımcı olacağız, doğruyu yayacağız.
Ama önce emin olduğumuz, ilkelerimiz olacak.
Karşımıza hangi konu, hangi haber çıkarsa çıksın...
Gayet yalın ve berrak biçimde kendi doğrularımız; "doğru yol"umuz olacak.
Hatta ninelerimizin, dedelerimizin kullandığı modeli hiç yabana atmayın, çok etkilidir.
Mesela adamın yüzüne bakarsın...
Müktesebatına bakarsın...
Mimiklerine, haline tavrına bakarsın...
Ve daha pek çok şeye...
Yalan mı söylüyor, anlarsın.
Anlayamasan bile bir "rezerv" koyarsın; söylediğine, yaptığına mesafeyle bakarsın.
Her lafın arkasından koşturmazsın, koşanları da kendi hallerine bırakırsın.
Bana sorarsanız, elimizdeki şimdilik en iyi test mekanizması bu...
Bu kadarını not düşmüş olayım.
Konu daha çok rahatsız eder bizi, sonra üzerine konuşmayı sürdürürüz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA